TİP’e ilginin artması ne anlama geliyor, üçüncü ittifak dengelerini nasıl değiştirir?

Yöneylem Araştırma Koordinatörü Derya Kömürcü, Türkiye İşçi Partisi’ne yönelik ilginin arttığını söyledi. Kurulması beklenen ‘üçüncü ittifakla’ ilgiliyse “Türkiye genelinde HDP olarak alınamayacak oyların gelmesini sağlayacaktır” yorumunu yaptı.

Gerçek Gündem’den Miray Tamer’in haberine göre İktidar blokunun Haziran 2023’te yapılacağını söylediği Cumhurbaşkanlığı seçiminin kimler arasında geçeceği henüz belirsiz olsa da, milletvekili seçimlerinin en az üç ittifak arasında geçeceği büyük ölçüde kesinlik kazanmış durumda.

Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin oluşturduğu Cumhur İttifakının karşısında şimdilik Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı bulunuyor. 

Geçtiğimiz hafta liderler düzeyinde yapılan toplantılar akamete uğramazsa bu ittifakın Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin katılımıyla daha da genişlemesi çok muhtemel.

Bu iki ittifakın yanısıra üçüncü ittifakın da kuruluş aşamasında olduğu artık ‘herkesin bildiği bir sır hüviyetinde.’ Kamuoyunda Halkların Demokrasi Partisi (HDP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile birlikte Emek Partisi, Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) de bu üçüncü ittifakta yer alması bekleniyor.

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ’NE İLGİ ARTIYOR

Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yer alan dört milletvekilinin dikkat çekici performansıyla sosyal medyada öne çıkan Türkiye İşçi Partisi, geçtiğimiz hafta İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği ‘Halkla Buluşması’ ile deyim yerindeyse ilk kez ‘görücüye çıktı.’

Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelen ve ağırlıklı olarak gençlerden oluşan yaklaşık dört bin kişi TİP’e dönük ilginin sosyal medyayla sınırlı olmadığını ortaya koydu. 

Aslında son dönemde gençler üzerine yapılan araştırmalar kendisini sosyalist ya da komünist olarak değerlendiren gençlerin sayısında dikkat çekici bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Konrad Adenauer Vakfı’nın bu hafta başında kamuoyuna duyurulan Türkiye Gençlik Araştırması’na katılanların yüzde 6,8’i kendisini sosyalist ya da komünist olarak tanımlıyor.

Türkiye İşçi Partisi de bir süredir seçim araştırmalarında da diğer seçeneğinin dışında gösterilmeye başlandı. En son geçtiğimiz hafta sonu Ocak ayı araştırmasının sonuçlarını açıklayan Yöneylem Araştırma da Türkiye İşçi Partisi’nin oy oranını yüzde 1,1 olarak tespit etti.

‘CHP’Yİ DAHA AZ SOLDA GÖREN SEÇMEN GRUBUNUN TİP’E YÖNELDİĞİNİ GÖRMEYE BAŞLADIK’

Yöneylem Araştırma Koordinatörü Derya Kömürcü, Cumhuriyet Halk Partisi’nin merkez ve merkez sağ seçmenini önceleyen tutumunun genç jenerasyonda Türkiye İşçi Partisi’nin karşılık bulmasını kolaylaştırdığını söylerken son dönemde artan işçi eylemlerinin 2018’de yeniden kurulan sosyalist partiye olan ilgiyi artırdığına da dikkat çekiyor:

“Türkiye genelinde 2 bin 400 kişilik örneklemlerle çalışıyoruz. Çok kolay değildir yüzde 1 civarında oy alan partileri düzenli olarak bulmak. Biz TİP’i 12 aydır hep yüzde 1 civarında görüyoruz. Burada şöyle bir şey var, özellikle CHP’nin izlediği bir strateji var. Olabildiğince geniş bir çerçeveye oturtmak Millet İttifakı’nın zeminini. Zaten Son cumartesi günü 6 liderin katıldığı toplantının da gösterdiği gibi biraz daha aslında merkez bir pozisyon. Ve hatta sağ bir söylemi benimseyen pozisyon var. Bunun karşılığında da, sonuçta AKP iktidarının yaptıklarından rahatsız olan çok da geniş bir seçmen kesimi var. CHP’yi o anlamda daha az solda, daha az mücadeleci gören seçmen grubunun TİP’e yöneldiğini görmeye başladık. Bütün bu işçi eylemleri, direnişler son dönemde çok yaygınlaştı. Bütün bunlar içinde daha soldan gelen bir hava olduğunu söyleyebiliriz. TİP’in de oralarda destek veriyor olması. Özellikle 4 milletvekiliyle Meclis’te temsil ediliyor olması, o milletvekillerinin Meclis’te yaptıkları konuşmaların etkisi ve sosyal medyayı etkili şekilde kullanıyor olmaları oy oranını etkiliyor diye düşünüyorum.”

‘TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ’NİN GEZİ PARKI’NDA OLAN GENÇLERİN İLGİSİNİ ÇEKTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİZ’

Gezi direnişi sonrası yükselen sol dalganın bugünkü adresi olarak Türkiye İşçi Partisi’ni göstermek ileri bir ifade değilmiş gibi görünüyor.

Derya Kömürcü de bu konuya işaret ediyor:

“Önümüzdeki seçimde genç seçmen oranı çok yüksek olacak. Seçmen havuzuna yeni dahil olan genç bir kitle var. Bu kitle de genel olarak TİP’in söylemine sempatiyle bakan bir kitle olarak değerlendirilebilir. Türkiye İşçi Partisi’nin Gezi Parkı’nda olan gençlerin ilgisini çektiğini söyleyebiliriz. Onun da ötesinde şöyle bir gözlemim var, yüzde 1 oranını alıyor olmasından bağımsız olarak, Türkiye’de siyaset öyle dar bir alana hapsolmuş durumda ki biz sadece liderleri tartışıyoruz. Politika önerileri çok tartışılmıyor, ideolojiler hiç tartışılmıyor. O anlamda TİP’in siyasetin alanını genişleten bir etkisi de oluyor ve o açıdan da, aldığı ya da alacağı oy oranından bağımsız olarak Türkiye siyasetine bir katkı sağladığını söyleyebilirim.”

‘HALK İTTİFAKI’NIN KURULMASI DEMEK, TÜRKİYE GENELİNDE HDP OLARAK ALAMAYACAĞI OYLARIN GELMESİNİ SAĞLAYACAKTIR’

Tabii herkesin aklını meşgul eden iki soruyu da Kömürcü’ye sorduk. 

“HDP çatısı altında kurulması tartışılan 3. ittifakın şansı olur mu? Bu ittifakın kurulması durumunda siyasi dengeleri nasıl değiştirir?”

HDP’yi son ankette hemen barajın altı bulmalarına rağmen herhangi bir baraj sorunu olmayacağının altını çizen Derya Kömürcü, TİP ve HDP işbirliğinin ittifakın hiç akla gelemeyecek yerlerde milletvekili kazanmasının önünü açacağı yorumunu yapıyor:

“Öncelikle şunu söyleyeyim, HDP tek başına dahi girecek olsa bir baraj problemi yaşayacağını düşünmüyorum. Şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan dolayı HDP seçmeninin bir kısmının da kendisini gizlediğini, çok rahat oy tercihlerini ifade edemediğini görüyoruz. Bugün ölçtüğümüzden belki bir miktar fazla bir HDP oyu var. Ama ittifak meselesi, üçüncü bir ittifak meselesi. Hem TİP’in dahil olduğu, hem de başka sol çevrelerin ve partilerin de dahil olabileceği Halk İttifakı’nın kurulması demek, normalde HDP’nin kendi Kürt bölgelerinde aldığı oyların ötesinde, Türkiye genelinde HDP olarak alamayacağı oyların da bu ittifaka gelmesini sağlayacaktır.

Son seçimde mesela biraz oturup kağıt oynatıp bakacak olsak, çok fazla HDP’nin artık oyu kalmıştı. Üstüne bir miktar daha, çok ufak sayılarda oy almış olsa daha fazla milletvekili çıkarabilirdi. TİP’le birlikte böyle bir işi yapması demek, o artık oyların tamamlanma olasılığını beraberinde getiriyor. Bu da daha fazla milletvekili, Türkiye’nin genelinde, hiç akla gelmeyecek yerlerde dahi milletvekili çıkarma olasılığı olabileceğini gösteriyor.”