Neçirvan Barzani’den çözüme giden yol
Bazı olaylar var ki bu olayların meydana gelmesi tarihe not olarak düşebilmektedir. Özellikle siyasi insanların attığı bazı adımlar bazen çok önemli bir geleceğinde başlangıcı olabiliyor.
Kürdistan Bölgesel Başkanı Neçirvan Barzani’nin Süleymaniye’ye yaptığı ziyareti bu açıdan değerlendirmek lazım. Her şeyden önce uzun bir dönemdir Irak Cumhurbaşkanlığı seçiminde başta KDP ve YNK arasında bazı sorunlar baş gösterdi. Ortak bir adayda anlaşmaları yerine her parti kendi adayını göstermeyi tercih etti. Bu durumda hem Irak’ta Cumhurbaşkanı seçilmesini engelledi hem de Irak Hükümeti’nin kurulmasını geciktirdi. KDP ve YNK arasına bir soğukluk girdi. Orada iki Kürt partisinin anlaşmazlıkları Kürdistan Bölgesinde bir çok olumsuzlukları beraberinde getirdi. Kürdistan’da hükümet kurumlarının çalışmasını belirli düzeyde etkiledi ve Kürdistan’da haliyle bir belirsizlik gündeme geldi ve bu belirsizlik oradaki ekonomik duruma Irak Hükümeti’nin Kürdistan aleyhine aldığı yasal olmayan bazı kararlar Bağdat-Erbil arasındaki sorunların daha da derinleşip çözümsüzlüğe doğru yol almasını sağladı. İşte bütün bu sorunların giderilmesi için bir adım atılması gerekiyordu.
Bu adımı da Kürdistan Başkanı aynı zamanda da KDP Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani attı. Neçirvan Barzani Süleymaniye Kaleçolan beldesinde Irak Savunma Bakanlığına bağlı bir Askeri Kolej’in mezuniyet törenine katıldı. Bu törende yaptığı konuşmasında Neçirvan Barzani , Peşmerge güçlerinin birleştirilmesi sürecinin Kürdistan Bölgesi Başkanlığı’nın himayesinde olduğunu belirterek sürecin hızlandırılması için siyasi partilere Peşmergeye müdahaleye kararlılıkla son vermeleri çağrısında bulundu.
Özellikle isim veren Barzani, şimdiye kadar, iki destek kuvveti ile Peşmerge 22, 70 ve 80’inci tugaylarının Peşmerge Bakanlığı’na bağlandığını ve bunun önemli bir adım olduğu vugusu yaparak ’’Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Yurtseverler Birliği ve koalisyon için övgüye değerdir. Ancak Peşmerge’yi yeniden organize etmek ve birleştirmek, daha hızlı ve kendinden emin adımlar atmayı gerektiriyor” dedi.
Neçirvan Barzani aynı zamanda Irak güçlerine de çağrı yaparak Irak ordusuyla Peşmerge güçlerinin ortak çalışması gerektiğini, DAİŞ’e karşı alınan başarıda Peşmerge ve Irak ordusunun omuz omuza vererek yendiklerini söyledi. Barzani burada verdiği mesajlardan sonra Süleymaniye’ye geçti.
Neçirvan Barzani Süleymaniye’de, Kürdistan Yurtseverler Birliği ,Değişim (Goran)Hareketi, Kürdistan İslam Birlik Partisi, Kürdistan Adalet Toplumu Partisi sorumlularıyla görüştü. Barzani, bu görüşmelerin amacının ”Biz Kürtler aramızda birliğimizi sağlayamazsak kazanımlarımızın tehlikeye gireceğini, ancak bizim bir olup birliğimizi sağladıkça bu kazanımlarımızı koruyabileceğimizi ve Irak Hükümeti ile Erbil arasındaki kanundan gelen haklarımızı da ancak oradan elde edebilineceğini, Irak’ın bütünlüğü içinde değerlendirmemiz gerektiği” vurgusunu yaptı.
Barzani’nin bu ziyareti Kürdistan halkı ve siyasi çevreler için bir umut kaynağı olarak görüldü ve herkes yeniden mevcut sıkıntıların aşılacağı ve daha olumlu bir ortamın yaratılacağı görüşü gelişti. Özellikle KDP ve YNK içindeki siyasi çevreler görüşlerini değerlendirerek Neçirvan Barzani’nin çok ciddi ve Kürdistan’ın geleceğini aydınlatacak bir adım attığı konusunda görüş birliğine vardılar.
Daha sonra Neçirvan Barzani basına yaptığı açıklamalarında ”Kürtler olarak hepimizin geleceği ortaktır. Kimsenin bu ülkede ayrı bir geleceği yoktur. Madem ki bu ortak gelecekte bir zorluk ortaya çıkmışsa bizim açımızdan siyasi partiler olarak çözülmeyecek hiçbir şey yoktur ve bu sorunları da ancak ve ancak diyalog yoluyla çözebiliriz ve çözümde de Irak anayasasını esas alarak çözme eğilimdeyiz. Şu anda KDP VE YNK arasındaki ilişkiler iyi seviyededir. Biz bunu daha da iyiye getirerek Kürdistan’ın geleceği için bazı projeler yapmamız gerekir. Barzani bir soru üzerine medya üzerinden karşılıklı suçlamalar son bulmuştur. KDP ve YNK çekişmelerinde Kürdistan halkının hiçbir çıkarı yoktur. Bizim Kürdistan halkının çıkarlarını esas almalıyız.Biz her zaman diyalog masasında oturabilmeliyiz, sorunlarımızı beraber çözebilmeliyiz.
Burası bizim ülkemiz. Burada yaşayan halkta bizim halkımızdır bizim el ele vererek çalışıp bütün siyasi çevrelerin bir arada halkımız için bir gelecek inşa etmemiz lazımdır. Çünkü hepimizin geleceği birdir ve ortaktır” diyerek çözüme giden yolda millet olarak birlik ve beraberlik olma vurgusu yapmıştır.