Kültür & Sanat

Cudi ve Gabar dağı susamından değirmenle tahin üretiliyor

Şırnak’ın Kumçatı beldesinde ata tohumlarıyla yetiştirilen susamın, Kültür ve Turizm Bakanlığınca restore edilerek kültür varlığı olarak tescil edilen 152 yıllık su değirmeninde öğütülmesiyle günde 400 kilogram tahin üretiliyor.

Cudi ve Gabar dağı eteklerinde yetişen susam, tarihi değirmende tahine dönüşüyor

Şırnak’ın Cudi ve Gabar dağı eteklerindeki Kumçatı beldesinde ata tohumlardan yetiştirilen susam, meşakkatli bir yolculuğun ardından tescilli 152 yıllık su değirmeninde öğütülerek tahine dönüştürülüyor.

Kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta yer alan ve 5 mahalleden oluşan beldede yaklaşık 1000 dönüm alanda ikinci ürün olarak üretilen susamın hasadı yapıldı.

Cudi ve Gabar dağı susamından değirmenle tahin üretiliyor

Yıllık ortalama 50 ton rekolte sağlanan susam, günler süren işlemlerin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle bu yıl restore edilen ve tescillenen tarihi su değirmeninde geleneksel yöntemlerle öğütülüyor. Susamdan günde 400 kilogram tahin elde ediliyor.

Bir ton susamdan yaklaşık 800 kilogram tahin elde eden üreticiler, özellikle kış mevsiminde çokça tüketilen gıdaların başında yer alan ürünü Türkiye’nin birçok iline gönderiyor.

Şırnak Valiliği ile Dicle Kalkınma Ajansının (DİKA) Sulama Kanalı Projesi ile üretimine destek verdiği susamın yetiştirildiği sahanın genişletilmesi, markalaşması ve tanıtılması da hedefleniyor.

“Topraktan değirmene geliyor, toprağın bereketiyle bereketleniyor”
Susamın tarihi değirmende tahine dönüştüğü süreci izleyen Vali Ali Hamza Pehlivan, AA muhabirine, değirmenin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından taşınmaz kültür varlığı olarak tescil ve restore edildiğini belirtti.

Pehlivan, Kumçatı beldesinin susam üretiminde önemli bir bölge olduğunu ifade ederek, “Susamdan tahin elde edilmesinin böyle bir otantik yapının içerisinde yapılması memnuniyet verici.” dedi.

Kadınların da hasadı yapılan susamı kavurma işleminden geçirdiğini dile getiren Pehlivan, kavrulan susamın tarihi su değirmeninde son aşamaya geçtiğini aktardı.

Pehlivan, “Üretilen bu ürün sofralarımıza kadar ulaşıyor. Topraktan değirmene geliyor ve toprağın bereketiyle bereketleniyor. Bereketinin artmasını temenni ediyorum. Çiftçilerimize emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu yapılara hep beraber sahip çıkmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Susam üretiminin artırılması ve markalaşması hedefleniyor
DİKA Genel Sekreteri Ahmet Alanlı da Gabar Dağı ile Cudi Dağı arasında kalan mikro klima iklime sahip beldede yetişen susamın özelliklerine dikkati çekti.

Susamın Türkiye’de çok az üretildiğini, yüzde 80 kısmının ithal edildiğini aktaran Alanlı, bu anlamda susamı çok değerli gördüklerini ifade etti.

Alanlı, şunları kaydetti:

“Hem çiftçimize ek kazanç sağlama hem de ülkemizin cari açığını kapatma anlamında finansman olarak çok değerli görüyoruz. Bu bölgede tarım çok önemli. Alternatif ürün bulmamız da çiftçilerimizin ek bir gelir kazanmaları adına önemli olacak. DİKA olarak halen geleneksel usuller ve yöntemlerle hasat edilen bu ürünün hem üretim sahasını genişletmek hem de susamın markalaşması ve tanıtılmasını sağlayarak bölgemizde bilinirliğini artırmak istiyoruz. Bölgemizde gelişme potansiyeli olan ancak tanınmayan, bilinmeyen böyle tarımsal ürünleri tanıtarak, markalaştırarak ve destek sağlayarak bölgemize katkı sağlamaya çalışıyoruz.”

“Zor ve meşakkatli bir iş”
Susam üreticisi Mehmet Demir, beldede atalarından kalan gelenekle üretimi sürdürdüklerini söyledi.

Bölgede yetişen susamın çok kaliteli olduğunu ifade eden Demir, verimin da gayet iyi olduğunu aktardı.

Demir, “Susamı orakla biçiyor, balya haline getirip topluyoruz. 3 gün güneşte kurutuyoruz. 3-4 gün içinde tane tane dökülen susamları toplayıp 8 saat suda bekletiyoruz. Beyazladıktan sonra güneşte tekrar kurutuyoruz. Zor ve meşakkatli bir iş.” şeklinde konuştu.

“Teknik arıza olmasa kesintisiz 24 saat çalışıyoruz”
Tarihi su değirmenini işleten Muzhap Demir de susamın meşakkatli bir yolculuğun ardından değirmene getirildiğini belirtti.

8 saat suda kalan susamı kurutup, taş üstünde kavurduktan sonra değirmende öğüttüklerini anlatan Demir, “Bu değirmen dedemden kalma. 1869’dan günümüze kadar ulaşmıştır. 1 ton susamdan 800 kilogram tahin çıkıyor. Teknik arıza olmasa kesintisiz 24 saat çalışıyoruz. Lezzeti çok güzel. ‘Kumçatı tahini’ olarak biliniyor. 81 ilimize gönderiyoruz. Talep çok. Katkı maddesi yok ve doğal. İstiyoruz ki herkes tadına baksın. Sağlıklı yaşam için iyi. Tahinimizi yemeyen pişman olur.” ifadelerini kullandı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu