‘’Dili uzun olanın eli kısadır!’’

Güney Kurdistan, Ortadoğu’da oluşan son derece hassas dengeler kaosunda seçimlere gidiyor… Bu sabah itibbarıyla güneyli kardeşlerimiz kendi kaderlerini tayin edecekler… Oldukça önemli sonuçlara gebe bu seçimler, bölgede dengelerinin nasıl dizayn edileceğinin de ipuçlarını verecek!

Biliniyor ki, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi olarak yasal bir statüye sahip Güney Kurdistan’da, seçimler iki senedir çok yönlü provakasyonlar ve engellemelerle erteleniyor, meşruiyet zemininden kaydırılmak isteniyordu!

Seçimler, 215 bin 960 güvenlik gücünün katıldığı özel oylama süreciyle, cuma günü başladı ve yüzde 97’ye ulaşan rekor bir katılım sağlandı… Resmi olmayan sonuçlara göre KDP seçimlerin ilk etabını önde kapattı!
Bugün ki (Pazar) oylamada ise 2 milyon 683 bin 618 genel seçmenin oy kullanma hakkı bulunuyor!
Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu tarafından denetlenen seçimlerde 33 bin uluslararası gözlemci bulunuyor. Önemli bir rakam! Ve en önemlisi elektronik sistemle oy kullanımının sağlanması şeffaf bir seçimi garantiliyor! Yıllardır ‘’çapulcu, eşkıya, ilkel aşiretler’’ olarak nitelendirilen Güneyli kardeşlerimiz dünyaya gerçekten demokrasi dersi veriyor… Umarım bugün bir provakasyonla bu tarihi süreç lekelenmez!
Seçimler de dikkat çeken önemli bir ayrıntı da 1191 adayın 368’ünün bayan olması ve azınlıklara kontenjan verilmesi olarak öne çıkıyor!

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonundan cuma günü yapılan açıklamada, tüm seçim sonuçlarının Bağdat’taki merkeze gönderileceği ve genel seçimlerin tamamlanmasından 24 saat sonra seçimlerin ilk sonuçlarının açıklanacağını duyurdu…

Oryantal bir duruşa, ezop diline, iyi niyet gösterilerine hiç ama hiç gerek yok! Kürdlerin ayakta kalan tek kalesine sahip çıkmak ve desteklemek bir namus borcudur… Üzerinde marka bir tişort, spor salonlarında kaslarını teşhir eden, mikrofonlara tekme atan, yerlere fırlatan, kendisine sarılmak isteyen mazlum halkını tepetaklak sahneden atan, baba yadigarlarına saldıran, tarihinden habersiz bir ucuz şovmenin arkasında durmak bir felakettir, hepimizin sonudur!
Tezimde ısrarlıyım: BOP Süleymaniye’yi tampon bir bölge olarak tutacak ve hamiliğini Fransa ve İran’a verecek… Buraya uygun en iyi lider tipi de bu olsa gerek… Bence de uygun! Yoksa 500 milyar dolar kontrol edilemez… Bugün Haşdi Şabi de, PKK de, uluslararası mafia baronları da bu alana temerküz etmiş durumda… Burayı ancak bu niteliklere sahip biri idare edebilir… Doğru bir seçim! Hayırlı olsun…

Ben ise tarafım… Evet tarafım, tarafız… Ulusal çıkarlarımızın yanındayız! Çünki, ayakta kalmanın tek şansının, Şal-şepik, Eyreqip ve Alarengin olduğunu; uluslarası diplomaside kendi ana diliyle hitap etmeyi prensip edinmenin kırmızı çizgi olduğunda ısrar etmenin mazlum bir ulus için tek çıkar yol olduğuna inanıyorum! Ve eğer o ulusal kıyafet çıkarsa ortada bir şeyin kalmayacağını da biliyorum…Tüm kalbimle bugün yapılan seçimlerde 190 nolu listeyi destekliyorum… Kak Mesud seçim konuşmasında çok net belirtti: ‘’190 numaralı listeye oy verilmelidir. Bu liste, Kürdistan halkının onurunu koruma listesidir, Peşmerge listesidir ve şehitlerin listesidir’’ Evet aynen öyle! Ve ekledi:

‘’Kendinize güvenmeniz ve güçlü bir inançla adım atıp hazırlanmanız gerekir. Zafere daha çok inanmalı ve yenilgiyi düşünmemelisiniz. Her biriniz zafere hazırlanmalıdır, inşallah kazanacağız.
Arkadaşlar, Kürdistan Bölgesi şehitlerin kanının ürünüdür, Enfal kurbanlarının kanının ürünüdür, kahraman Peşmergelerin kanının ürünüdür, Kürdistan halkının emeğinin ürünüdür ve KDP de bu büyük kazanımı elde etmek ve korumak için çok kan verme şerefine nail olmuştur.

Bu seçimlerde çok sakin olmanızı, şiddetten ve sert dil kullanmaktan uzak durmanızı rica ediyorum, sizi gereksiz bir kavgaya sürüklemesinler, kendinizin ve partinizin itibarını koruyun. Çoğu zaman, sorumsuz kişilere cevap vermemek aslında bir cevaptır. Cevap vermemek kendi başına bir cevaptır. Eğer belirli bir durumda bir şeye cevap vermeniz gerekiyorsa, cevap doğru olmalı ve Yüksek Seçim Kurulu’na danışmalısınız. Ayrıca şunu da unutmayın, dili uzun olanın eli kısadır.

Sesiniz yüksek olmasın, sözlerinizin ve davranışlarınızın seviyesi yüksek olsun.
Umuyorum ve 20 Ekim’den sonra çaba gösterilmelidir ki,
BİR PARLAMENTO,
BİR HÜKÜMET ve tüm yasadışı faaliyetlere son vermek için
BİR PEŞMERGE gücü olsun.’’

Yanındayız, arkandayız!
Ortadan kaldırılan bir Güney iradesi tüm parçaların yıkımına neden olacağını bilmem eklemeye gerek var mı?

Serdar Kotan