Yerel Seçimler yaklaşırken Kim ne yapıyor?

Belediye başkanlıklarına  aday belirleme süreci başladı. Her parti kendi adayını kendi yöntemiyle belirlemeye çalışıyor. Bazıları adayları doğrudan parti merkezinden belirliyor, bazıları da kendi parti üyeleri arasında anket yaparak adaylarını buna göre belirliyor. Ancak bir gerçek daha var ki, adayların çoğu kendi partisinin adayı olabilmek için bizzat çok aktif bir faaliyet içerisine giriyorlar ve birçok farklı çabalar  sarf ediyorlar. Bu bağlamda maddi durumları da  özel bir rol oynamaktadır. Pek çok kişi bunu inkar ediyorsa da  bu siyasi yaşamın bir gerçeği.

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Mersin gibi Türkiye şehirlerinde AKP ve CHP Kürtlerin oylarına oynuyor ve bu nedenle bazıları gizli bazıları açık olmak üzere farklı ilişkiler içindeler. Dikkat çekici  olan şu ana kadar yapılan geçmiş yerel seçimlerden ve yapılan genel seçimlerden hiçbir ders almadıkları görülüyor. Çünkü kurulan ilişkiler etik değerlere dayanmıyor ve çoğu zaman bir parti yetkilisinin Kürt sorununa ilişkin günlük açıklamaları kriter olarak görülüyor. Yani her zaman olduğu gibi popülizm büyük bir rol oynuyor.

Gerçekte Kürtlerin Türkiye’deki siyasi partilerinin Kürt sorununa bakış açılarını değerlendirirken  kimin ne yaptığını bilmeleri ve Kürt sorunuyla ilgili attıkları adımları bir ölçüt olarak almadılar.

Ama ne yazık ki Kürt olduğunu iddia eden partilerin tutumu bundan uzaktır. Türkiye’deki durum budur. Peki yerel seçimlere dair kim ne yapıyor ve süreç nasıl gidiyor? HEDEP Kürt partilerini kendi şemsiyesi etrafında  toplamak istiyor. Zaten bunu da genel seçimlerde büyük oranda yaptı. Ancak HEDEP etrafında toplanan Kürt partileri  HEDEP ile ilişkilerinde siyasi argümanını esas almıyorlar. Çünkü HEDEP ’in çizdiği çerçeve esas alınıyor. O yüzden partiler kendi düşüncelerini esas alıp bir birlik oluşturamıyorlar.

Öte yandan HAK PAR dışında HDP ittifakı dışındaki parti ve kuruluşların da net bir duruşu yok. Henüz yerel seçimlerle ilgili düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmadılar. Ancak genel seçimlerde Kürt partilerinin çoğunun Yeşil Sol Parti (PKK) etrafında toplandığını, bazılarının parlamentoda sandalye aldığını, bazılarına da yerel seçimlerde kendilerine belediye başkanlıkları için söz verdiğini biliyoruz.

Genel seçimlerde de sadece HAK-PAR, Kürt Demokrat Partisi (PDK) ve Özgürlük Hareketi ortak bir açıklama yaparak tutumlarını belirlediler. Ayrıca PAK ile Yeşil Sol Parti arasında ittifak için görüşmeler olduğu ancak bir sonuca varılamadığı da biliniyor. HEDEP  ile İttifak içindeki  partiler yerel seçimlerde şimdi ne yapacak?

AKP ve CHP için metropollerdeki Kürtlerin oyu çok önemli ve bunun için bazı ittifak çabaları da var.

HEDEP, AKP ile görüşerek taleplerini sunduğunu biliyoruz. Ama AKP ve Erdoğan HEDEP ‘e güvenmiyor. Ama CHP, HEDEP’ le ittifak yapmak istiyor. Ancak bu ittifakın ortaya çıkılmasından çekiniyorlar. Kuşkusuz bu ittifakların ortaya çıkması Türk siyasetinde başka bir tartışma konusunun başlamasına neden olacaktır.

Ama Türkiye’nin büyük şehirlerinde HEDEP’in yanı sıra artık diğer Kürtlerin de bir etkisi  var. HEDEP’ le çalışan taraflar bu gerçeği biliyor. HEDEP dışındaki Kürtler, halk arasına girip PKK’nin gerçek politikasını halka  anlatmaya cesaret ederlerse ve Türkiye’deki siyasi partilerle ilişkilerinde Kürt meselesiyle ilgili görüşlerini cesaretle söyleseler o zaman durum değişecektir.

Özellikle utangaç PKK’lılar, özel sohbetlerde ve kapalı kapılar ardında  PKK’yı rahatlıkla  eleştiriyorlar hatta suçlayabiliyorlar. Ancak toplum içinde PKK’nin yanlış politikasını savunuyorlar .İşte Kürt siyasetinde en büyük tehdit bunlardır. Onun için bu kişileri toplumda deşifre etmek çok önemlidir. Seçimlerde PKK ve İYİ Parti aynı cumhurbaşkanı adayını destekledi. Ancak bu durum eleştirilmedi. PKK her şeyi kendine hak  olarak görüyor ama karşı tarafı da aynı şeyle suçluyor.

Kürtler Kürtlükleriyle siyasi kişilik kazanıyorlar. Buda  Kürt halkının meşru haklarını savunmasından kaynaklanıyor.

Yerel seçimlerde adayların kişiliği öncelikle değerlendirilmelidir. Eğer kişi Kürt ise  özellikle Kürt şehirlerinde adayın kişiliği Kürt sorununda bir duruşu varsa desteklenmelidir. Yani Burada partiler çok önemli değil, bireysel  kişilikler öne çıkıyor.

Sevgi Hazal Kaya