Politika

TBMM Genel Kurulu’nda ‘Kobani’ tartışması

TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti Grubu’nun Meclis Başkanlığına sunduğu, ‘6- 8 Ekim Kobani olaylarının Tüm Yönüyle Araştırılması’ başlıklı önergenin tartışıldığı sırada tansiyon yükseldi.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Parti gruplarının, Meclis Başkanlığı’na sunduğu önergeler bölümünde DEM Parti’nin, ‘6- 8 Ekim Kobani Olaylarının Tüm Yönleriyle Araştırılması’ başlıklı önergesinin görüşüldüğü sırada milletvekilleri arasında tartışma çıktı.

Önerinin gerekçesini açıklamak üzere söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bu protestolar 25 Eylül’de başladı, neden ‘6 Ekim’ geçiyor, onu da bir soru olarak koyuyorum. 6- 8 Ekim’de genel kabul görenler, çünkü iktidar soruşturmuyor, kovuşturmuyor, failleri bulmuyor, yakalamıyor, ceza vermiyor. 54 ölüm ve bunların 47’si partimizden, HDP’li, partimizin üyeleri, yöneticileri” ifadelerini kullandı.

DEM Parti adına konuşan Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Kobani’de ne oldu? 15 Eylül’de IŞİD, Kobani’yi kuşattı ve Salih Müslim acil yardım talebinde bulundu, yüz binlerce insanın, 400 bin Kobanilinin ölüm tehdidi altında olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura 7 Ekim’de açıklama yaptı ve katliam riskine dikkat çekti, ’Kobani halkını koruyalım’ çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun da Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri de aynı çağrıyı yaptı. Bütün dünyada bu çağrılar çığ gibi büyüdü ve 25 Eylülden sonra bütün dünyada, bütün kıtalarda Kobani halkıyla dayanışma eylemleri yapıldı ve IŞİD protesto edildi” dedi.

Beştaş, “Kobani protestolarında yaşanan ölümlerin suçlularının, olayın bütün ayrıntılarının ortaya çıkarılması için talepte bulunuyoruz ama iktidar grubu ve ortağı tarafından bu önergelerimiz reddediliyor. Geziden bir yıl sonraydı, çözüm süreci devam ediyordu çöktürme planı da Eylül 2014’te Genel Kurmay’a sunulmuştu. AKP çöktürme planına uygun olarak HDP’yi tasfiyeleri aslında Allah’ın bir lütfu olarak gördü. Kobani kumpas davasından eğer arkadaşlarımız bir tweetle sorumlu tutuluyorsa 15 Temmuz’da yaşanan ölümlerin sorumlusu kimdir?” diye konuştu.

Saadet Partisi Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Bülent Kaya, “Kobani Davası, hukuki gerekçeleri zayıf olan bir davaya psikolojik destek bulmak için, ‘Kobani Davası’ dediniz. 36 vefatın ailelerini sömürmek için, ‘Kobani davası’ dediniz. İş yerleri yağmalanan, yakılan insanların duygularını sömürmek için, ‘Onların katillerini yargılıyoruz’ dediniz. 2 bin 700 müştekinin bütün suçlarından dolayı beraatine dair 140 sayfalık karar elimde. 2 bin 700 isim tek tek sayılıyor ve bütün suçlardan dolayı, ‘Beraat’ diyor. Siz hala çıkmış, ‘Yüreğimize su serpildi, Kobani’deki katiller cezalandırıldı’ diyorsunuz. Hala algıyla hala operasyonla uğraşıyorsunuz. Gelin, bu 36 kişinin duygularını, 2 bin 700 kişinin duygularını sömürmekten vazgeçin. Bu süreçleri bir kayıkçı kavgasıyla değil, daha sağlıklı bir şekilde konuşalım. Bu bir Kobani Davası değil, AK Parti’nin siyasi kumpas davasıdır” dedi. Kaya’nın konuşması sonrasında AK Partili milletvekilleri sert tepki gösterip, ‘Yasin Börü’yü’ neden anmadınız sorusunu sordu.

AK PartiMilletvekili Galip Ensarioğlu: ‘Kobani, Tayyip Erdoğan olmasaydı kurtulmayacaktı’

DEM Parti milletvekillerinin açıklamaları üzerine söz alan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, “Kobani meselesinde verilen cezaları değerlendirmek ayrıdır. Ama Kobani meselesi üzerinden özellikle o dönem hükümeti ve AK Parti’yi, bizim yaptıklarımızı görmezden gelerek, ters- yüz ederek, anlatmak da apayrı bir şeydir. Kobani, Tayyip Erdoğan olmasaydı kurtulmayacaktı, hiç kimse kusura bakmasın. Tayyip Erdoğan dedi ki, ‘Ben gerekirse asker göndereyim Kobani’ye.’ Siz burada dediniz ki, ‘Hayır, gitmesin.’ Daha sonra peşmergeleri ağır silahlarla oraya gönderen de o irade de Tayyip Erdoğan’ın iradesidir ve peşmergenin gidişinden sonra Kobani kurtuldu” diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre: ‘Abdullah Öcalan niye bu dosyada sanık değil?’

Ensarioğlu’nun konuşması, AK Parti, DEM Parti ve CHP’li milletvekilleri arasında sert tartışmalara neden olurken, CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, “‘İddianamenin ana gövdesine göre tüm bu iş ve işlemler Öcalan’ın talimatıyla oluyor. Peki, öyleyse Öcalan niye bu dosyada sanık değil’ dedim. Niye değil biliyor musunuz? Çünkü gelse diyecek ki, arkadaşlar, çözüm sürecinde geldiniz, bunları konuştuk, işte, şöyle bir süreç işleyecekti, belki şu insanlar affedilecekti, böyle bir hayat işleyecekti. Değil mi? Yani eğer ki bu iddianızda, bu tezinizde ısrarlıysanız tutarlılık adına bunun olması lazım. İkincisi de çok basit bir soruydu. O gün olan biten o sürece ilişkin, bizim zaten Cumhuriyet Halk Partisi olarak eleştirilerimiz var. Ama ikinci soru da çok basitti. Hemen hemen aynı konuşmaları yapan iki insandan biri suçlanıp diğerinin suçlanmaması hakkaniyete, adalete sığıyor mu?” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre de “Bu dosyadaki ana kurgu şunun üzerine kurulmuş, iddianamede Abdullah Öcalan’dan aldıkları talimat üzerine sosyal medya paylaşımlarıyla, demeçlerle halk sokağa çağırıldı ve onlarca insanın ölümü, yaralanması, maddi, manevi zararlar ortaya çıktı, bundan ötürü bu insanlar cezalandırılmalıdır’ deniliyor değil mi? Burası net. Peki, değerli arkadaşlar, öyleyse Abdullah Öcalan niye bu dosyada sanık değil?” siye sordu.

Emre, “Niye biliyor musunuz? Cezaevinde olması engel değil yani bunu da mı biz söyleyelim. Çünkü yargının bir siyasi operasyon olarak kullanıldığının onlarca delilinden biri. Bakın, size bir şey daha söyleyeceğim; bunun cevabını veremeyeceksiniz, biliyorum, bir şey daha söyleyeceğim: Değerli arkadaşlar, bu dosyaya ilişkin kamuoyunca çok tartışma oldu ve bütün tartışmalarda ’Yasin Börü’nün katilleri, katilleri’ dendi. Bakıyorsunuz, o, 40’a yakın ilde o kadar vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralandı, postaneler yakıldı, okullar yakıldı; bunlara ilişkin kurulan bir hüküm yok. Demokratik bir ülkede ne olması lazım? Bütün bunları yapanların faillerinin cezalandırılması lazım. nerede? Suçun işlendiği yerde. Öyle değil mi? Yani demokratik bir ülkede olması gereken bu değil midir? Peki, değerli arkadaşlar, bunu da geçtik” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından TBMM Başkanvekili Celal Adan, diğer partilerin grup önerilerine geçmek istedi.

Bu sırada DEM Partililer sıralara vurarak, önergenin oy kullanılmadan reddilmesini protesto etti.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu