‘Kurtuldu’ sevinci uzun sürmedi, Van Gölü kurumaya devam ediyor
Aşırı buharlaşma bölgedeki baraj, akarsu ve su kaynaklarının yanı sıra Van Gölü’nün seviyesinde de büyük düşüş yaşanmasına neden oldu. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde yer yer 3 kilometreye varan çekilmeler gözlemleniyor. Van Çev-Der Başkanı Kalçık: “Yılın sonunda ciddi bir kar ve yağmur yağışı oldu. Yağışların bu kuraklığı dengelediğini düşündük ve Van Gölü kurtuldu diye sevindik. Maalesef öyle olmadı, Ağustos ayına yeni girdiğimiz şu günlerde çekilmeler had safhaya ulaştı.”
Türkiye’nin başka bölgeleri gibi Doğu Anadolu bölgesi de kuraklık ve küresel ısınmadan etkilenmeye devam ediyor.
Sıcaklığın yükselmesi ve buharlaşmanın artması sonucu Van’da aralarında Akgöl ve Değirmigöl’ün de olduğu birçok göl, baraj ve akarsu kuruyarak tamamen yok oldu. Bu durumdan Van Gölü de nasibini aldı.
3.713 km2 alanıyla Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’ndeki su seviyesinde ciddi düşüşler yaşanıyor ve suyun yer yer 3 kilometreye kadar çekildiği gözlemleniyor. Yaşanan çekilme, havzadaki canlı popülasyonunu ve ekolojik yaşam alanlarını da olumsuz etkiliyor. Gölün sınırları boyunca yaşanan çekilme ile beraber kıyıda yeni kara parçaları oluşuyor.
Çekilmenin en bariz görüldüğü bölge Erciş ilçesi. Kot farkından dolayı daha görünür olan çekilme sonucu Erciş’te birçok adacık oluşmuş durumda ve daha önce su altında kalan birçok yerleşim yeri yeniden görünür olmaya başladı.
Çekilme ile ortaya çıkan bir başka oluşum balçık ve balçığa batmış atıklar. Kirliliğin tahrip ettiği kıyıların rehabilite edilmesi için de kentteki çalışmalar sürüyor.
Van Büyükşehir Belediyesi birkaç aydır kıyılarda oluşan balçıklı alanda dip temizliği yapıyor. Çalışmalar kapsamında yaklaşık 70 bin metreküp balçığın tahliye edildiği açıklandı ancak kentteki çevre örgütleri bu dip temizliğine itiraz ediyor. Çünkü onlara göre temizlik çalışmaları ve tahliye gölün ve kıyının korunmasına uygun olarak geçekleşmiyor.
Van Çev-Der Başkanı Kalçık: “Geçtiğimiz yıl Van Gölü’nde 4 km’ye varan bir çekilme oldu”
Serbestiyet’in haberine göre; Van Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (Van Çev-Der) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kalçık, geçtiğimiz yıl bölgede çok şiddetli bir kuraklığın yaşandığını, bunun sonucunda birçok göl ve derenin kuruma noktasına geldiğini söyledi:
“2021 yılında çok büyük bir kuraklık yaşandı. Bu kuraklıkla havzada bulunan birçok akarsu ve dere çekilerek bitme noktasına geldi. Hatta Değirmigöl gibi göller kurudu tamamiyle. Van Gölü’nde de kot farkının az olduğu yerlerde özellikle Erciş ilçesinde 4 km’ye kadar bir geri çekilme yaşandı.
“Yılın sonunda ciddi bir kar ve yağmur yağışı oldu. Yağışların bu kuraklığı dengelediğini düşündük ve Van Gölü kurtuldu diye sevindik. Maalesef öyle olmadı, Ağustos ayına yeni girdiğimiz şu günlerde çekilmeler had safhaya ulaştı. Bu çekilme devam ediyorsa buharlaşma artarak devam ediyor demektir. Küresel ısınmanın bir sonucudur bu.”
Çekilmeyle beraber önemli sorunlar yaşanıyor
Kalçık, kuraklık ve çekilmenin önemli sorunlar doğurduğunu belirtti ve bu sorunları şöyle sıraladı:
“Gölün çekilmesi birçok sorunu beraberinde getiriyor. Sazlıklar yok oluyor mesela. Türkiye’nin en büyük sazlıklardan biri göl etrafında, aynı zamanda orman fakiri kentimiz için bir oksijen deposu. Sazlıkların kuruması şu an için en büyük sorunumuz.
“Yine çekilmenin olduğu yerlerde önemli bir kirlilik ortaya çıktı. Van Gölü havzası aynı zamanda birçok göçmen kuşun üreme, beslenme ve göç güzergâhı aynı zamanda. Çekilme olunca birkaç yıl öncesine kadar güçlü bir popülasyonu olan flamingo gibi kuşlar artık gelmemeye başladı. Çekilmenin bu seviyesi bir felakettir, canlı yaşamını doğrudan etkiliyor.”
“Küresel ısınma dünyanın sorunu: Ural Denizi yok oldu, Urmiye Gölü bitiyor’’
Sorunun bölge ve dünyayı ilgilendirdiğini aktaran Kalçık, tamamiyle kuruyan Ural Denizi’ni ve yok olmak üzere olan İran’daki Urmiye Gölü’nü hatırlatıyor:
“Küresel ısınma bir dünya sorunu aslında. Hemen yanı başımızdaki Ural Denizi artık yok. Yine İran’daki Urmiye Gölü kapasitesinin yüzde 10’u civarına kadar çekilmiş. Elbette tarihe baktığımızda zaman zaman göllerin kuruduğu görülüyor. İnsanların bu tehlikeyi görmesi lazım. Doğayı biz bu hale getirdik. Küresel ısınma, kuraklık ve kirlilik. Bunlar dünyanın temel sorunları şu an. Acil önlemlerin alınması lazım. Paris Antlaşması geniş bir çerçeve çizmiş zaten. Fosil yakıtlardan hemen vazgeçmemiz lazım. Küresel ısınmanın temel nedeni bu. Yenilenebilir enerjiye yönelmesi lazım dünyanın.”
Geçtiğimiz yıl bölgedeki göller ve akarsular kurumuştu
Aşırı sıcaklara bağlı olarak buharlaşmanın artmasıyla 2021 yılında aralarında Akgöl, Değirmigöl, Sıhke gölü, Zernek ve Koçgiri barajları gibi havzadaki birçok göl, baraj ve akarsu kurudu. Birçok baraj gölündeki su seviyesi de yok olma seviyesine geldi.
2022 yılının başında yoğun yağışlarla önemli oranda dolan bu göl ve barajlar, bu yılın ilk yarısından itibaren yeniden şiddetli bir çekilmeyle yüz yüze kalmaya başladı. Uzmanlara göre çekilme hızı böyle devam ederse kuruma oranı geçtiğimiz yılı geçecek.
Mikrobiyalitler ortaya çıkmıştı
Son 20 yılın en düşük su seviyesinin görüldüğü Van Gölü’nün Erciş, Edremit ve Gevaş kıyılarında, Geçtiğimiz yıl “su altı peribacaları” olarak nitelendirilen dikitler (mikrobiyalitler) ile bazı yapılar ortaya çıkmıştı.