Makaleler

Kürt edebiyatının tüm sesleri ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’de 20 yıl sonra yeniden canlanıyor

Burcu Özkaya Günaydın

Ferhade Mihemed ile yeniden okurlarla buluşan ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’ çalışmasını konuştuk. Mihemed, “Bu eserde, dünyanın dört bir yanına dağılmış olan yazarlar mevcut” dedi.

 Bir halkı, toplumu, kimliği anlayabilmenin en temel yolu dili, kültürü anlatan kaynaklardan geçiyor. Celadet Bedirxan’lar ile filizlenen dil ve edebiyat çalışmaları; Mehmed Uzun gibi isimlerin katkılarıyla gelişerek devam etti. Son olarak 1995 yılında Kürtçe çıkan ve akademik yayınlar için önemli bir çalışma olan ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’ (Kürt Edebiyatı Antolojisi), 20 yılı aşkın süre sonra Ferhade Mihemed imzasıyla yeniden okuyucularla buluşacak.

Yeni kuşak Kürt dili çalışmalarında öne çıkan isimlerinden Mihemed ile ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’ ve hazırlık sürecini konuştuk.

DÖRT BİR YANA DAĞILMIŞ KÜRT YAZARLAR BU KİTAPTA’

‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’nin ilk temelleri, 1985 yılında Mehmed Uzun, Kürdistan Press Dergisi’nin yöneticilerinden biri iken atılmaya başlandı. Yaklaşık on yıl sonra 1995 yılında iki cilt halinde okuyucularla buluştu. Kürt edebiyatı için son derecede önemli bir eser olduğunu biliyoruz. Yeni çalışmanızda hangi yazarlar var ve ne tür çalışma yapanlar bu kaynaktan yararlanabilirler?

Antolojiya Edebiyata Kurdi’nin ilk temelleri o yıllarda, henüz ilk sürgün yıllarını yaşayan ve çiçeği burnunda ilk romanını ─TU, 1985.─ yayımlayan Mehmed Uzun tarafından atıldı. Uzun, böyle bir ihtiyacın Kürt edebiyatı tarihi açısından elzem olduğunu anlayarak ve okuyucuların beklenti ve taleplerini karşılamak için çalışmayı başlatmıştır. Ancak, unutulmamalıdır ki ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’nin oluşumunda daha başka Kürt muharrirlerin emeği de büyüktür. Örneğin özellikle ve başta, Z. Abidin Zinar, Firat Ceweri, Mehmud Lewendi, Xelil Dihoki ve Rohat Alakom gibi isimler…

Bu çok katmanlı akademik eserde Kürtlerin yaşadığı coğrafyadan, hemen her parçadan ve sürgünde, kısacası dünyanın dört bir yanına dağılmış olan yazarlar mevcuttur diyebilmek mümkün. Bu antolojinin ihtivasında yüzden fazla yazar, şair ve entelektüel yer alıyor. Benim en çok ilgimi çeken iki isim oldu. Birincisi Fêrîk Egît Polatbekov; SSCB Kürtlerinden, şairlik ve gazeteciliği ile bilinir, çok kısa süren hayatında, çok önemli başarılara imza atmış. İkinci isim ise Diyarbekirli Şex Evdirehmane Axtepi oldu. İsmine ilk kez ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’de denk geldim. Bu büyük mistik şairin her bir dizesi adeta ruhumu sardı, beni çok etkiledi. Bu kaynaktan hemen her kesim faydalanabilir. Önemli bir kültür ve akademik hazine.

Mehmed Uzun’un vefatından sonra ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’ yeniden orijinal dilde yayımlanmadı. Türkçe çevirisi okuyucuların taleplerini karşıladı mı?

‘Antolojiya Edebiyata Kurdi, ilk olarak 1995 yılında Tüm Zamanlar Yayıncılık tarafından, ikinci olarak da 2003 yılında Kürt yazar, Sidar Jir’in editörlüğü yönetiminde, Aram Yayınları tarafından yayımlandı. Bildiğiniz üzere Mehmed Uzun 2007 yılında aramızdan ayrıldı ve kitap bir daha özgün dilde yayımlanmadı. Türkçe çevirisi oldu evet, Metin Aksoy tarafından. Fakat Türkçe’ye çevrilmiş olan hali, aslında seyreltilmiş ve özetlenmiş halidir diyebilirim. Çünkü özgün çalışma bu kadar kısa ve özetli değil. Bu yüzden okuyucuların ihtiyacını tam tamına karşılayamayacağını düşünüyorum. Mehmed Uzun’un gıyabında ilk kez yayımlanmış oldu. 

‘ESERLERDE ÇOK FARKLI SES VE EDEBİ KİMLİK VAR’

Uzun zaman sonra ilk kez yayıma kavuştu ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’. Bu çalışmayı hazırlama süreci nasıldı? 

Mehmed Uzun, filhakika üzerinde durulması, derinlemesine anlaşılması gereken bir yazar. Özellikle onun Kürt romanına yaptığı kocaman katkıları mütemadiyen göz önünde bulundurmak gerek. Daha evvel romanlarını hazırladım yayına. Diyebilirim ki romanları beni pek zorlamadı. Fakat ‘Antolojiya Edebiyata Kurdi’ gerçekten çok zordu. Çünkü çok farklı edebi ses ve edebi kimlik vardı ve bunların her birinin kendine has bir üslubu bulunuyordu. Hepsine birden kol kanat germek hiç kolay olmadı.

Bu süreçte sizi en çok ne motive etti?

Bu süreçte beni en çok motive eden, sürgünde ve imkânsızlıklarla dolu o yabancı ülkede, çok çetin koşullarda eserlerini yaratan, muhtelif zorlukları aşan yazarlar oldu. Özellikle de Celadet Ali Bedirxan Bey’in, Hawar ve Ronahi dergilerini çıkardığı sırada verdiği insanüstü çaba sonucu başarıya ulaşması güç kattı, motive etti.

Son olarak, Mehmed Uzun’un başka kitapları da yayımlanacak mı?

Evet, son üç kitabını yayına hazırlayacağız; ikisini ben, diğerini de yayınevi hazırlayacak. Benim yayına hazırlayacağım kitaplar: ‘Ziman u Roman’ ve ‘Hez u Bedewiya Penuse’. Yayınevi de ‘Defter-i Amalim’i (Mehmed Salih Bedirxan Bey’in Anıları) yayına hazırlayacak ve böylelikle Mehmed Uzun’un tüm külliyatı tamamlanmış olacak. 

Kaynak:Gazete Duvar

Related Articles

Back to top button