Analiz

İstanbul Erdoğan için neden çok önemli?

31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde Erdoğan için İstanbul’u kazanmak belki de hiç bu kadar önemli olmamıştı. Muhalefet için 2019’da bazı Büyükşehirleri ve özellikle İstanbul’u kazanmak Türkiye’yi, yani Cumhurbaşkanlığını ve genel seçimi kazanmak için bir imkandı. Rüzgar hiç olmadığı kadar muhalefetten taraf esiyordu. Ama başarılı olamadılar, ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alamadı.’

Dolayısıyla genel seçimlerde kazanan Erdoğan için ”İstanbul’u alan Türkiye’yi alamadığı için, Türkiye’yi alan İstanbul’u alabilir ve ardından tekrar Türkiye’yi alabilir.” denklemiyle değerlendirilebilir durumuna geldi.

Yerel seçimler öncesi Erdoğan, Ankara, İstanbul, İzmir milletvekilleri ve teşkilat yöneticileriyle bir araya geldiği toplantılarda, “Tek hedefimiz, şehirlerimizi yeniden hizmetle buluşturmak ve bunun için seçimi kazanmak. Çok önemli bir sürece giriyoruz. Sürekli sahada olup vatandaşla iç içe olacağız. Milletvekillerinden aday göstermeyi düşünmüyoruz. Özellikle İstanbul’u kazanacağız, hazırlığımızı buna göre yapıyoruz.” mesajını vermişti.

Bu mesajda da anlaşıldığı üzere Erdoğan İstanbul’u almak için ne gerekiyorsa fazlasıyla onu yapacaktır.

Muhalefet cephesinde ise  özellikle CHP’nin seçmen ve tabanının değişim çağrılarına cevap vermesi önemli ama yeterli değil. İYİ Parti’nin ittifak teklifini reddetmesi nedeniyle, İstanbul’un yeniden kazanılması, CHP için de kolay görülmüyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in DEM  Partisi ile ilgili görüşme sonrası somut bir gelişme yok gibi görünüyor. Her ne kadar DEM Parti cephesinden gelen “yerel seçimde müzakereye açığız” açıklaması ‘CHP ile ittifaka da yeşil ışık çıktı’ yorumlarını beraberinde getirse de zamanla somut adımlarla belli olacaktır. Seçmenin yerel seçimlerdeki siyasi yansıması nasıl olacak? Bütün bu durumlar Erdoğan için bir avantaj mı olacak? sorularının cevabı zamanla yerine oturacaktır.

O yüzden Erdoğan özellikle İmamoğlu karşısında güçlü bir aday çıkarma arayışında ve  çok yakında bu aday belli olacak.

CHP’de tarafında ise  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yeniden yarışa girecek olması, tabanda ittifak beklentisi, AKP’de yarışta adı geçen isimlerin hiçbirinin İmamoğlu karşısında istenen heyecanı yaratmaması ve farklı siyasi yelpazelerden oy alabilme kapasitesi avantaj olarak görülüyor.

Ancak iki partide de, İstanbul seçiminin kazanılmasının kolay olmadığı ve “yüzde 1 oyun bile” bu dönemde ne kadar kritik olduğuna dikkat çekebiliriz.

İstanbul’da 39 ilçeden 24’ü AKP’nin elinde

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu