Dünya

Donetsk Milis Komutanı Basurin: Kürt halkı da barış istiyor

Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesi 28’inci gününde devam ederken Donetsk Milis Komutanı Basurin ,“Artık dünya düzeni böyle. Barış isteyenler savaş istemekle suçlanıyor. Kürt halkı da barış istiyor. Hep barıştan bahsediyor. Her zaman devletimizi kurmak için bize bir şans verin, tüm komşularımızla dostluk içinde yaşayalım diyorsunuz. Ama kimse bunu istemiyor” dedi.

Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) Halk Milisleri Sözcüsü Eduard Basurin, operasyonun ayrıntılarına ilişkin Rûdaw’a verdiği röportaj şöyle devam ediyor.

“Kimse böyle bir savaş beklemiyordu”

Kiev yönetimi ile 2014’te sağlanan ateşkesin ardından kimsenin bu çapta büyük bir savaş beklemediğini itiraf eden Basurin, “Rakiplerimiz de beklemiyordu. Yani o kadar büyük bir savaş beklenmiyordu ki, aynı zamanda, Ukrayna topraklarının neredeyse tamamı roketlerle vuruldu, hava savunma sistemi, mühimmat depoları, askeri kışlaları ve hava kuvvetleri imha edildi” dedi.

“Ukrayna şimdi sınırsız bir kaos içinde” diyen Eduard Basurin, “Çünkü hemen hemen tüm politikacılar kaçtı. Aldığımız bilgilere göre Ukrayna genelinde yaklaşık 300 bin ateşli silah dağıtıldı. Zaten çok sayıda silah vardı ve şimdi şehirlerde çeteleşme ve kanunsuzluklar başladı, sivillere büyük zararlar veriliyor” diye konuştu.

“Ukrayna kapsamlı operasyon hazırlığındaydı”

Savaşın çapına göre Rusya tarafından önceden hazırlıklar yapıldığını anlatan Basurin, “Hazırlıklar vardı ancak savaşı engellemek için Ukrayna’ya her zaman fırsatı verildi. Özellikle Şubat ayı boyunca Ukrayna’ya müzakere masasına oturması ve Ukrayna’nın güneyinde ve doğusunda meydana gelen olayları müzakere etme fırsatı verildi ki böylece sorun barışçıl bir şekilde çözülebilsin. Ancak Ukrayna hükümeti bunu önlemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Bir hafta önce açıkladığım, Ukrayna cumhuriyetlerimize karşı kapsamlı bir operasyon hazırladığındaydı ve bu bilgiler karşı operasyona yol açmış olabilir” yorumunu yaptı.

Bu istihbarat ışığında Moskova’nın harekete geçerek Ukrayna’nın saldırmasına fırsat vermediğini belirten Milis Sözcüsü Basurin, şu ifadeleri kullandı.

“Aksi takdirde, kurbanların sayısı orantısız olurdu. Çünkü topçu birlikleri büyük şehirlerin yakınında konuşlandırıldı. Eğer binalar hedef alınsa kayıpların sayısı artabilirdi. Daha sonra Kiev’in ‘kirli bombalar’, yani radyoaktif bombalar kullanmaya hazırlandığı ortaya çıktı. Ayrıca bazı bilgiler bakteriyolojik silahların da mevcut olduğunu gösteriyor. Şimdi tüm bu faktörler bir araya getirildiğinde acil bir karşılık verilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bu nedenle operasyon Ukrayna genelinde başlatıldı. Ukrayna’nın bu tür silahlara sahip olmaması, kendi topraklarında yabancı devletlerin saldırı silahlarını yerleştirme hakkına sahip olmaması şeklinde şartlar belirlendi. Devlet politikasını da değiştirmesi gerekiyor. Çünkü Yushenko döneminden beri izlenen politika sağcı radikalizm ve milliyetçilikti. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı sırasında katliam yapanlar da kahraman ilan edildi. Bunların hepsi bugün meydana gelen olayların nedenleriydi. Yani radikal önlemler alınması gerekiyordu. Bir söz vardır, cerrahın kangren olan yeri kesmesi gerekir ki hasta ölmesin.”

“Amaç her şeyi yok etmek olsaydı, savaş çotan biterdi”

DHC Halk Milisleri Sözcüsü Eduard Basurin, savaşın Ukrayna’nın direnişi nedeniyle uzadığı ve bunun da Rus ordusu için bir zayıflığın işareti olduğu şeklindeki yorumlara ilişkin, “Amaç her şeyi yok etmek olsaydı, savaş çoktan biterdi. Ne şehir, ne insanlar ve ne de bir şey kalırdı. Sadece çorak toprak kalırdı. Tarihe bakarsanız Rusya asla insanları halkları, şehirleri yok etmedi. Aksine Rusya her zaman barış yanlısı olmaya çalıştı. Zaten ortada o kadar büyük bir direniş yok. Çünkü Ukrayna silahlı kuvvetleri neredeyse bitmek üzere. Adına çete demenin dışında başka isim bulamadığımız bu birlikler halkı terörize ederek kalkan olarak kullanıyor ve şehirlerde kalıyor. Bu nedenle şehirde yaşayan siviller ölmesin diye, kimse oralara saldırmıyor, temizlemiyor. Tabii ki biz temizlik kelimesini kullanmıyoruz. Çünkü temizlik insanları silip süpürmektir. Biz kurtarma, kovma diyoruz. Şehirler de Kharkov, Kiev gibi çok büyük. Kharkov’da 1,5 milyon, Kiev’de 4 milyon insan var. Bu nedenle şehirlerin insanlarına daha az zarar verecek şekilde hareket ediyoruz” dedi.

“Burası bizim vatanımız, hep söyledik”

Donetskli milislerin ilerleyişini harita üzerinden anlatan Eduard Basurin, şu anda Volnavax şehrini kontrol etmeye çalıştıklarını, Mariupol şehrini kuşattıklarını, Volodarsk bölgesini kontrol ettiklerini ve buradan da kuzeye doğru hareket edeceklerini anlattı.

Operasyon kamsamında Donetsk sınırları ile sınırlı kalacaklarını belirten Basurin, “Burası bizim vatanımız diyoruz. Hep söyledik. Biz bunu Ukrayna’ya da anlattık. 2014’teki ilk Minsk toplantısı, Şubat 2015’teki ikinci Minsk toplantısında da. Topraklarımızın Donetsk Oblastı idari sınırları olduğunu söylüyorduk. Bu kadar. Başka bir iddiada bulunmadık. Şimdi ilk etapta amaç topraklarımızı kurtarmak ve temizlemek” şeklinde konuştu.

Şu anda kimsenin Ukrayna’nın geleceği hakkında bir öngörüde bulunamadığını belirten Basurin, “Başlangıçta, üniter ve birleşik değil, federal bir sisteme sahip olması öngörülmüştü. Her bölge kendi kaderini tayin etmeli, ancak genel bir şemsiye altında olmalıydı. Gümrük bir olmalı, ordu bir olmalıydı… Ama öte yandan her bölge kendi kanunlarına göre yaşayabilir ve aynı zamanda Ukrayna kanunlarını ihlal edemezdi. Belki yine öyle olur. Hatta bir konfederasyon gibi olması daha iyi olabilir. Böylece her bölge ayrı bir devlet gibi olur ancak genel bir parlamentoya sahip olur” değerlendrimesinde bulundu.

Eduard Basurin, Ukrayna güçlerinin bombardımanı sonucu Donbas’ta sivillerin zarar gördüğünü, bu tür saldırıların 2014’ten beri devam ettiğini söyledi.

“Kürt halkı da barış istiyor”

“Artık dünya düzeni böyle. Barış isteyenler savaş istemekle suçlanıyor” diyen milis komutanı Basurin, “Kürt halkı da barış istiyor. Hep barıştan bahsediyor. Her zaman devletimizi kurmak için bize bir şans verin, tüm komşularımızla dostluk içinde yaşayalım diyorsunuz. Ama kimse bunu istemiyor. Kürtler nüfusu en çok olan bölünmüş milletlerden biridir. Üç devlet arasında parçalanmıştır. Eğer yanılmıyorsam, dört devlet olmalı. Evet, sizin tarihiniz de böyle ama daha uzun bir tarih. Ve o acı sizin yüreğinizde. Kendi topraklarınız üzerinde sizi kimin bombaladığını çok iyi biliyorsunuz. Siz insanlarınızın hayatlarını kurtarmaya çalışıyorsunuz. Çünkü o senin halkın. Halkınız için silaha sarıldınız. Kendi halkımızı öldürdüğümüz iddiaları çok saçma. Niçin? Bunda bir anlam görmüyorum. Ama artık alıştık” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın öne sürdüğü tüm şartların Kiev yönetimi tarafından kabul edilmesi halinde Donbas bölgesinin Ukrayna’ya bağlı kalmayı kabul edip etmeyeceği şeklindeki bir soruya da yanıt veren Eduard Basurin, şöyle konuştu:

“Bu çok provakatif bir soru. İlk etapta saldırıları durdurarak başlayalım. Ukrayna ordusu ve içindeki milliyetçiler bu bölgeleri terk ederse elbetteki savaş kalmaz. İkincisi, nasıl bir devlette yaşayacağımıza öncelikle politikacılar tarafından, ama gerçekte halk karar verecektir. Ama önce savaşı bitirelim. Sonra Ukrayna siyasetini temizleyelim. Çünkü şartlardan biri, devlet politikası haline gelen Nazizm’in ortadan kaldırılmasıdır. Ama dünya tecrübesine göre bu bir günde kaldırılamıyor. Uzun ve zahmetli bir süreçtir. Bunun için iktidardakilerin hepsi değişmeli. Devletin tüm organlarından: yürütme organlarından, yasama organından, silahlı kuvvetlerden, her yerden uzaklaştırılmalı. Çünkü uğruna ölmeye hazır olmadıkları ideolojilerini geri getirmeye çalışabilirler. Dolayısıyla bu uzun bir süreç.”

Sonuç olarak Ukrayna ile aynı devlet çatısı altından yaşayabileceklerini ifade eden Basurin, “Biz bir milletiz. Kanımız bir. Çoğunlukla Slav kabileleri eski zamanlardan beri bu bölgeye yerleşmiş. Biz aynı dili konuşuyoruz, dinimiz bir. Bu yüzden her zaman anlaşabiliriz. Ama çok ileri gitmeyelim, önce savaşı bitirelim. Kiev’in siyasetini temizleyelim. O zaman artık bırakalım halk ne istediğine karar versinler” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu