Makaleler

AKP’de ‘Kürt oyları’ hesapları: HDP’yi kapatsak mı kapatmasak mı?

Saray’da HDP kapatma davasına ve Kürt sorununa farklı yaklaşan iki kesimin olduğu biliniyor. Bir ekip HDP’nin kapatılmasından yana, diğer ekip ise özellikle seçim öncesi parti kapatan bir iktidar görünümünden kaçınılması gerektiğini dillendiriyor.

14 Mayıs’taki seçime yaklaşılırken Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) devam eden HDP kapatma davası da sıcak gündemin en önemli başlıklarından biri olmaya devam ediyor. AKP’de kapatma davası konusunda iki eğilim olduğunu öne süren gazeteci Ayşe Yıldırım, bir ekibin ‘seçim öncesi parti kapatan iktidar’ görünümünden kaçınılması gerektiğini dillendirdiğini yazdı.

Kısa Dalga yazarı Ayşe Yıldırım’ın konuyu taşıdığı köşe yazısında, “Saray’da HDP kapatma davasına ve Kürt sorununa farklı yaklaşan iki kesimin olduğu biliniyor. Bir ekip HDP’nin kapatılmasından yana, diğer ekip ise özellikle seçim öncesi parti kapatan bir iktidar görünümünden kaçınılması gerektiğini dillendiriyor. Özellikle Efkan Ala’nın içinde yer aldığı ekip AKP’nin Kürt politikasını değiştirmesini, sert yaklaşımını durdurması gerektiğini savunuyor” dedi.

AYM’deki iki üye iki ay içinde kararını değiştirmiş ve HDP’nin Hazine yardımına konulan bloke kaldırılmıştı.

Oyları sürekil aşağı doğru giden Saray yeni bir Kürt açılımı hamlesine mi hazırlanıyordu gerçekten?

Kulislerde kimi senaryolar dolaşıma sokuldu.

Bunlardan bir tanesi de “Son günlerde Ankara’da kapalı kapılar ardında önemli toplantılar yapıldığına“ ilişkindi.

Hatta “Son dönemde ön planda olmayan Erdoğan’ın yakınıda olan bir ismin ekibiyle ‘çalışmalar‘ yaptığı, Kürt oylarının bir bölümünün Beştepe’ye nasıl döndürüleceğinin masaya yatırıldığı“ yazıldı.

Sanki Saray’da yeni bir Kürt açılımı hazırlığı varmış gibi, hatta bu hazırlığın da uluslararası boyutta olduğu ileri sürüldü.

Peki durum gerçekten öyle mi?

Yıldırım, şöyle devam etti:

Saray’da HDP kapatma davasına ve Kürt sorununa farklı yaklaşan iki kesimin olduğu biliniyor. Bir ekip HDP’nin kapatılmasından yana, diğer ekip ise özellikle seçim öncesi parti kapatan bir iktidar görünümünden kaçınılması gerektiğini dillendiriyor.

Saray’da bir ekip iktidarın Kürt politikasına yönelik bir çalışma yürütüyor. Özellikle Efkan Ala’nın içinde yer aldığı ekip AKP’nin Kürt politikasını değiştirmesini, sert yaklaşımını durdurması gerektiğini savunuyor.

“ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek ve İran’a karşı daha sert politikalar uygulamak için bölgede bir takım girişimleri olduğu da alınan haberler arasında. Bu girişimlerin bir parçası da hem Türkiye’deki hem de Suriye’deki Kürt sorununa daha ‘barışçıl’ yaklaşım sağlamak ve daha stabil koşullarda İran’ın üzerine yürümek.

Olur mu olmaz mı henüz bilmiyoruz. Olsa da seçim öncesinde mi olur, orası da muğlak. Ve tabii daha önemlisi bu çalışmanın AKP ile ilgisinin olmaması.

AKP daha doğrusu Saray, bu saatten sonra ne yaparsa yapsın HDP seçmeninin, özellikle de HDP’ye gönül veren Kürtlerin oyunu alamayacağını çok iyi biliyor. Bunun sağlamasını da son yerel seçimlerde yaptı.

Ama varlık yokluk seçimine giden Saray’ın kendisinden bir oyun bile kaçmasına tahammülü yok. İşte Saray’ın yapmaya çalıştığı bu. Gerek batıda gerekse doğuda halen AKP’ye oy veren Kürt seçmenin kendisinden uzaklaşmasını engellemeyi hedefliyor.

Asıl derdi ‘Kürt oylarını Beştepe’ye döndürmek’ falan değil. Seçime giderken, ‘parti kapatan iktidar’ görünümü vermemek, ABD’nin Ortadoğu planını sanki kendisinin de içinde yer aldığı bir ‘çözüm planı’ gibi göstermeye çalışmak ve tabii bu arada kimi Kürtlerin kafasını karıştırmak.”

Elbette Saray’ın iki aylık seçim sürecinde ne gibi yeni planları devreye sokacağını henüz bilmiyoruz.

Ama şunu söylemek gerekir ki; seçimi kaybetmemek için HÜDA-PAR ile “dost ittifakı“ kuran Saray’dan hala Kürt sorununa çözüm beklemek saflıktan bile öte bir durum olmaz mı?

Seçim yaklaştıkça kaybettiğini daha net görecek olan Saray iktidarı umarız daha “çılgın proje“lerden medet ummaz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu