AK Partili Galip Ensarioğlu’ndan ‘çözüm süreci’ açıklamaları
AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu, Erdoğan’ın Diyarbakır’da “Biz bundan sonra silahı elinden bırakan herkesle demokratik zeminde her türlü sorunun çözümüne varız” dediğini hatırlatarak çözüm sürecine dair açıklamalarda bulundu. Ensairoğlu, “Bu önemli bir mesajdı. Bunu aslında herkes anladı. Bu yeni bir şeydir. Çözüm sürecinin devamı değildir, yeni bir şeyin kurgulanması anlamına geliyor. Bunlar için silahın bırakılması gerekir” dedi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Rûdaw’ın bültenine katılarak seçim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Muhalefetin kurduğu ittifaka ilişkin konuşan Ensarioğlu, “Bu seçimler, Türkiye’nin son 100 yılının en önemli seçimleridir. Neden? 7 siyasi benzemez partinin yanına 8’nci bir benzemezi alarak, arkalarına da 2 örgütü alarak ve Almanyasından İngilteresinden İsrailinden tut uluslarası güçleri de arkalarına alarak bir ittifak kurdular. Bu, bouşuna kurulmadı. Bu, büyüyen Türkiye’nin önünü kesmek içindi” dedi.
“Bizi asıl şaşırtan HDP’nin, Yeşil Sol’un tavrıdır”
HDP’nin seçimdeki tavrına ilişkin konuşan Ensarioğlu, şunları söyledi:
“İkinci turda herkes görecek ki yüzde 55’in üzerinde bir çoğunlukla bu işi bitireceğiz.
Her seçimde kazananlar ve kaybedenler olabilir ama bizi asıl şaşırtan HDP’nin, Yeşil Sol’un tavrıdır. Asıl sorgulanması gereken, asıl milletin hesap sorması gereken HDP’nin tavrıdır. Az önce de açıklamalarını yaptılar.
“CHP, İttihat Terakki anlayışını, Şeyh Said’i asan anlayışı temsil ediyor”
Şimdi CHP Genel Başkanı ile AK Parti Genel Başkanı arasında bir yarış var. İkisi arasında bir kıyas yapılır. Millet niçin ikisine oy verir diye.
Kürtler açısından, Gündeydoğulular açısından meseleye bakmak lazım. CHP neyi temsil ediyor? CHP, bu ülkede İttihat Terakki anlayışını, resmi ideolojiyi, 80 yıllık vesayet anlayışını, Seyit Rıza ve Şeyh Said’i asan anlayışı, Kürt dilini ve kıyafetlerini yasaklayan anlayışı temsil ediyor.
Seçime girerken bizim ne yaptığımız belli. HDP’nin ne yaptığı belli değil. Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden bu siyasal anlayış, bölge insanlarına 80 yıldır zulmeden anlayışı temsil edenlere destek veriyor.
Kürtler adına siyaset yapanın bunu izah etmesi gerekiyor. Bu çelişkiyi bu millete anlatması lazım. Bunlar, Kürtlerin hayrına bir tercih değil.
Yeni bir çözüm süreci olabilir mi?
Yeni bir çözüm sürecinin başlatılıp başlatılmayacağına ilişkin soruya ise Ensarioğlu, şöyle yanıt verdi:
“Bir ay önce Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da temel atma törenlerinde geldi konuştu. Önemli iki mesaj verdi. Bir yeni dönemin en önemli meselesinin sivil demokratik bir anayasa olduğunu ve bu anayasa içinde tüm sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi. İkinci önemli mesaj ise ‘Çözüm sürecini biz başlattık ama biz bozmadık’ dedi. Ardından da başka bir şey söyledi.
“Yeni bir şeyin kurgulanması”
‘Biz bundan sonra silahı elinden bırakan herkesle demokratik zeminde her türlü sorunun çözümüne varız’ dedi. Bu önemli bir mesajdı. Bunu aslında herkes anladı. Bu yeni bir şeydir. Çözüm sürecinin devamı değildir, yeni bir şeyin kurgulanması anlamına geliyor.
Bunlar için silahın bırakılması gerekir. Buna hazır mı HDP? Silahın vesayeti altında siyaset yaptıkları müddetçe kendilerinin de bir şeyler üretebilme şansı yok.
“Çözüm sürecini PKK bizzat bitirmiştir”
Kürtlerin de farklı kesimlerin de sorunlarını çözebileceği sivil demokratik bir anayasa zaten sorunun çözümüdür. Diğer taraftan çözüm süreci bitmiştir.
PKK bizzat bitirmiştir. Kendisi basın toplantısı ile bittiğini duyurmuştur. Silahlı mücadeleye başladığını söylemiştir. Biten bir şey değil de yeni bir şeyin kurgulanabilmesi için de PKK’nin Türkiye’deki silahlı varlığına son verdiğini söylemesi gerekir. Sonra da bu işi siyasilere bırakması lazım. Cumhurbaşkanımız da ‘Siyasi zeminde her türlü sorun konuşulur’ dedi.
Devlet her zaman için şunu bekler ve söyler: Silahın ve şiddetin Türkiye’de hiçbir meşruiyeti yoktur.
Örgüt Türkiye’deki silahlı varlığına son verdiğini ilan edecek ve gereğini yapacak. Onun dışında bizler var olan sorunları parlementoda siyasi zeminde kendimiz çözeceğiz.”
“İmralı’yı da boşa çıkaran bizzat Kandil’dir”
PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşme konusunda gündemde tartışılan sözlerinin bağlamından koparıldığını belirten Ensarioğlu, şunları söyledi:
“Benim söylemim bağlamından koparılarak kullanıldı. Ben ‘Öcalan devletin elindedir, devlet her zaman Öcalan’la görüşür’ dedim. Ama çözüm sürecinin bittiğini, yeni bir şey için ise örgütün silah bıraktığını beyan etmesi gerektiğini söyledim. Bağlamından koparıldı.
Söylediğim şey çok net. Öcalan’ı da boşa çıkaran örgütün kendisidir. Süreci de boşa çıkaran, İmralı’yı da boşa çıkaran bizzat Kandil’dir.”
“Kürtlerin garantisi kendileridir”
Türkiye’de bundan sonrasına dair nasıl bir sürecin yaşanacağına dair soruya da Ensarioğlu şu yanıtı verdi:
“Türklerin ve Kürtlerin hiçbir zaman sorunları olmadı. Ben Mesud Barzani’nin lafını tekrar ediyorum. Türkler, Kürtler, Araplar ve Farslar bu coğrafyanın kadim milletleridir. Birlikte yaşamışlar. Halkların birbiriyle sorunları yok. Rejimler sorunlar yaşatmıştır. Türkiye’de de kimsenin birbiriyle sorunu yok.
Kürtlerin garantisi kendileridir. Kürtler bu ülkenin asli unsurlarıdır. Bu toprakların binlerce yıllık tarihi olan sahipleridir. Onun için garanti kendileridir.”(Rudaw)