Yaşam

Diyarbakır’daki Nevruz kutlamasında Kemal Kurkut’un vurulma anını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’e ceza

Diyarbakır’daki Nevruz kutlamasına giden Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla vurulma anını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Diyarbakır’da 2017’deki Nevruz kutlamasına giderken polis kurşunuyla hayatını kaybeden İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisiKemal Kurkut’un vurulma anını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’ün yargılandığı davadan karar çıktı.

Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen karar duruşmasına “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” iddialarıyla 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Abdurrahman Gökve avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, savcının mütalaasına uyarak Gök’ün “örgüt üyeliği” suçundan beraatine, “örgüt propagandası” suçundan ise cezalandırılmasına karar verdi. Gök, 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Abdurrahman Gök hakkındaki suçlamaları reddetti

Duruşmada esas hakkındaki savunması alınan gazeteci Abdurrahman Gök ise hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Paylaştığı fotoğrafların tümünün savaş muhabirliği yaptığı dönemde haber amacıyla çekildiğini savunan Gök, haberlerindeki görsellerin dosyaya suç unsuru olarak konulduğunu ifade etti.

Yargılamanın aslında gazetecilik faaliyeti olduğunu belirten Gök, Kobani savaşı sırasında çektiği fotoğrafların delil olarak kullanılmasına ise “Sekiz sene sonra yaptığım habercilik nedeniyle yargılanıyorum, cezalandırılmak isteniyorum. Yargılanan aslında gazeteciliğimdir. Bunun en büyük nedeni de Kemal Kurkut’un vurulma anını fotoğraflamamdır. Benden bu şekilde intikam alınıyor” dedi.

Gök’ün avukatı Resul Tamur ise bu yargılamanın manipüle edilmiş bir dava olduğuna inandığını belirterek “Bu basın özgürlüğünün yargılandığı bir dosyadır. Müvekkilim ödüllendirilmesi gerekirken cezalandırılmaya çalışılıyor. Bu dava anayasanın 13’üncü maddesinin ihlalidir” görüşünü dile getirdi. Avukat Mehmet Emin Aktar ise müvekkilinin sadece gazeteci olduğu için yargılandığını savunarak Gök’ün hukuken korunması gereken bir mesleği ifa ettiği için bugün sanık sandalyesinde olduğunu belirtti.

Hapis cezası ertelenmedi

Kısa bir aranın ardından kararı açıklayan mahkeme, Gök’ün “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan beraatine, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan da bir yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Suçun basın yoluyla ve birden fazla kez işlenmesini artırıcı neden kabul eden mahkeme cezayı 1 yıl 10 ay 15 güne çıkardı. Cezanın sanığın geleceği üzerinde olası etkilerini indirim nedeni kabul eden mahkeme son olarak cezayı 1 yıl 6 ay 22 güne düşürdü. Mahkeme, Gök’ün yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelenmesine de yer olmadığına karar verdi.

Gök’ün avukatları “hukuksuz” olarak değerlendirdikleri karara karşı İstanaf Mahkemesi’ne itirazda bulunacaklarını söyledi.

Yaptığım gazeteciliğin arkasındayım”

Kararın ardından gazeteci Abdurrahman Gök, hukuk sisteminin geldiği nokta itirabiyle hukuksuz bir karar çıktığını savundu.

“Örgüt propagandası” olarak dosyada yer alan fotoğrafların tamamının Kobani savaşı sırasında çekildiğini ve haber içerikli olduklarını ifade eden Gök, “Fotoğrafların altında El Bab, İdlib, Azerbaycan, Libya yazsaydı bunlar propaganda isnadı diye tarafıma yöneltilmeyecekti. Ama Kobani savaşında çektiğim fotoğraflar olduğu için böyle bir yargıya vardılar. Ben suç işlediğimi düşünmüyorum. O fotoğrafların tamamının arkasındayım. Yaptığım gazeteciliğin arkasındayım. Dolayısıyla verilen ceza da gazeteciliğime verilen bir ceza. O yüzden herhangi birşey değişmeyek benim hayatımda. Gazeteciliğime devam ediyorum devam edeceğim” dedi.

“Dezenformasyon yasasıyla bütün gazeteciler bu noktaya gelecek”

Duruşmayı izleyen gazeteciler de karara tepki gösterdi. Geçtiğimiz günlerde çok sayıda üyesi gözaltına alınarak tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, bugün Diyarbakır Adliyesi’nde bir kez daha gazeteciliğin yargılandığını söyledi. Bu dava ile tüm gazetecilik yapanlara bir mesaj verildiğini belirten Müftüoğlu, Abdurrahman Gök’ün gazeteciliğinin şahidi olduklarını vurguladı.

“AKP iktidarından bu yana gazetecilere yönelik ihlallerin katmerleşerek devam ettiğini” savunan DFG Eşbaşkanı Müftüoğlu, “Dezenformasyon yasasıyla aslında bütün gazeteciler bu noktaya gelecekler ve bütün gazeteciler yaptıkları her bir haber nedeniyle, eğer iktidarın propagandasını yapmıyorlarsa yargılanır pozisylona düşecekler” şeklinde konuştu.

Ne olmuştu?

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Kemal Kurkut, Diyarbakır’da 2017 yılında düzenlenen Nevruz kutlamalarına giderken polis tarafından vuralmuştu. Dönemin Diyarbakır Valisi, Kurkut’un canlı bomba olduğunu ve bu nedenle vurduğunu açıklamış, ancak gazeteci Gök’ün vurulma anına dair fotoğrafları soruşturmanın seyrini değiştirmişti.

Kurkut’un elindeki bıçakla güvenlik noktasına koşması ve polisin silah kullanma şartlarının oluşup oluşmadığı çokça tartışılmıştı. Yakınları ve avukatları Nevruz alanına girmek isteyen Kurkut’un polis kontrol noktalarında kötü muameleye uğradığını ve psikolojisinin bozulması nedeniyle cadde üzerindeki fırından bıçak alarak koşmaya başladığını savunmuştu. Hak örgütleri ve hukukçular, Kurkut’un TOMA’dan su sıkılarak veya biber gazıyla kolaylıkla etkisiz hale getirilebilecekken ölümcül bölgelerine ateş edilmesi sonucu öldürülmesinin “kasten öldürme” suçu olduğunu düşünüyor.

Fotoğrafların ortaya çıkmasından sonra Kurkut’un silah kullanılmadan etkisiz hale getirilebileceği belirtilerek polis memuru Y.Ş. hakkında “olası kastla adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Aynı dönemde gazeteci Abdurrahman Gök”ün evine operasyon yapıldı ve hakkında soruşturmalar açıldı. Kurkut’u vuran polis memuru hakkında beraat kararı verilirken vurulma anını fotoğraflayan Gök hakkında ise 22,5 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Gazeteci Gök, hakkındaki dava ve soruşturmaların o fotoğraflar nedeniyle başlatıldığını düşünüyor.(DW Türkçe)

Related Articles

Back to top button