İsveç Solu, Türkiye’yle imzalanan mutabakata tepkili: NATO üyeliği için Kürtleri sattık

Dün (28 Haziran) imzalanan üçlü mutabakat ile Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine davet edilmesine koyduğu vetoyu kaldırdı. İsveç ve Finlandiya ise PKK ile mücadele etme, Türkiye’nin iade talepleri için iş birliği yapma, silah ambargosu uygulamama yükümlülüklerini teyit etti. İmzalanan mutabakata en sert tepki İsveç solundan geldi. Sosyal medya aracılığıyla paylaşılan mesajlarda, İsveç’in Türkiye’ye boyun eğdiği ve NATO üyeliği için Kürtleri sattığı belirtildi.

Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan üçlü mutabakat uyarınca Türkiye’nin iki ülkeye NATO üyelik blokajını kaldırması karşılığında İsveç’in PKK ile etkin mücadele edeceğini ve Türkiye’nin iade taleplerini yürürlüğe sokacağını vurgulaması İsveç solunda büyük tepki uyandırdı. Sol siyasetçiler ve akademisyenler tepkilerini sosyal medyada paylaştı.

Türkiye’nin iadesini talep ettiği kişiler arasında yer alan Kürt asıllı bağımsız milletvekili Amineh Kakabaveh DN gazetesine verdiği demeçte mutabakatı eleştirdi, “İsveç, Kürtlere ihanet etti. Bir diktatörden kaçmak için başka bir diktatörle ittifak kurdunuz” dedi.

Yeşiller Parti sözcüsü Per Bolun da mutabakatı “Metin çok muğlak, Kürt organizasyonları için belirsizlik yaratıyor” sözleriyle eleştirdi.

2012-2020 arasında Sol Parti’nin genel başkanlık görevini üstlenen Jonas Sjöstedt tepkisini sosyal medyadan dile getirdi: “İsveç, Türkiye’de özgürlüğü ve demokrasiyi ezen Erdoğan için sürünüyor.”

Historia skapas nu när Sverige och Finland är på väg in i NATO. Ett viktig steg för att stärka försvaret av vår frihet och demokrati. #svpol #NATO

— Kent Persson (@kentpersson) June 28, 2022

Sol Parti milletvekili Hakan Svenneling ise paylaştığı mesajında, varılan anlaşmanın bedeli yüksek bir metin olduğunu belirtti: “Erdoğan, bütün isteklerini sosyal demokrat hükümete kabul ettirdi.”

Erdoğan pushed the social democratic government to meet him on nearly every point. High cost for Sweden in a forced Nato membership process. When Erdoğan says terrorist he means every Kurd. But the Kurds defeated ISIS.

— Håkan Svenneling (@hsvenneling) June 28, 2022

Akademisyen Victor Pressfeldt ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada, İsveç’in silahlarıyla Türkiye’nin Suriye’de operasyon düzenlemesine yeşil ışık yakıldığını söyledi.

Turkiet är i färd att genomföra en folkrättsvidrig invasion av norra Syrien, som kommer innebära en katastrof för dess kurdiska invånare. Sverige kommer nu bistå med vapenleveranser till den turkiska diktaturen. Det här är en historisk skam.

— Victor Pressfeldt (@vpressfeldt) June 28, 2022

Ekonomi profesörü Mats Olsson ise iade talepleri konusunda iş birliği yapılmasına tepki gösterdi, “İsveç sosyal demokrasisine ne oldu” diye sordu.(Serbestiyet)

Vad har hänt med svensk socialdemokrati? INGEN som lämnas ut till Erdogans Turkiet kan förväntas annat än en skenrättegång. Fängelserna är fulla av journalister och politiker som inte gjort annat än det som journalister och politiker gör i andra länder.

— Mats Olsson (@Mats_OlssonV) June 28, 2022