Öncü Bir Kürt Aydını: M. Malmisanij İzmir’de okurlarla buluştu
Raflardaki yerini birkaç hafta önce alan ‘Öncü Bir Kürt Aydını: M. Malmisanij (Biyografi-Bibliyografya) adlı kitabın ilk tanıtım ve imza etkinliği İzmir’de gerçekleştirildi.
İzmir Konak’ta Na Kültür-Sanat’ın ev sahipliğinde Araştırmacı- yazar Mutlu Can, Türkiye’de Zazaki Konulu Akademik Çalışmalar başlıklı panelde okurları ile bir araya gelerek son kitabı Öncü Bir Kürt Aydını: M. Malmisanij (Biyografi-Bibliyografya) adlı çalışmasını okurları için imzaladı.
İzmir’in tanınmış Kürt iş adamı, siyaset ve kültür ve sivil toplum temsilcileri ile okurların katıldığı etkinlikte Kürdolog Mehmed Malmisanij’ın Kürt yazın dünyasına katkıları tartışıldı. İki saate yakın süren program söz konusu kitabın ilk tanıtım ve imza etkinliği olarak gerçekleşti.
Yazar Mutlu Can’ın kaleme aldığı biyografi kitabı, ‘Öncü Bir Kürt Aydını: M. Malmisanij’, Dara Yayınları tarafından yayımlandı. Malmisanij’in Kürt dili için verdiği mücadeleye odaklanan kitap, “biyografi, bibliyografya ve ekler” bölümlerinden oluşuyor. Kitabın arka kapağında, İsveçli edebiyat eleştirmeni Jenny Aschenbrenner’in, M. Malmisanij’ı tanıttığı şu cümleler yer alıyor: “Stockholm’deki Skeppsholmen’de birçok güzel eski binadan birinde, rıhtıma ve büyük tekne sıralarına kadar Kürt Kütüphanesi var. İsveç’te ortaya çıkan canlı Kürt kültürel sahnesinin bir parçasıdır bu. Kütüphane girişindeki masanın arkasında kalın çerçeveli klasik entelektüel gözlükleriyle, Kürt dili için cesurca bir mücadele vermiş olan Mehmet Tayfun (Malmisanij) oturuyor.”
Kitabı devasa emeği için Malmisanij’a duyduğu minnet ve vefa duygusu nedeniyle yazdığını söyleyen Can, “Amacım Malmisanij gibi yaşayan bir değerimizin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve ileride yapılacak Kürt dili çalışmalarına katkı sunmaktır” diyor.
MALMİSANİJ, HER KÜRDÜN ANADİLİ İÇİN BİR ŞEYLER YAPABİLECEĞİ MESAJINI VERİYOR
Kitapta Malmisanij’ın uzun bir süre Kırmanccanın tek okur-yazarı olduğundan bahseden Can,İnanılmaz bir direnç hikayesi bu aslında. Her şeyden önce anadil sevgisini anlatıyor. Anadil sevgisinin dönüştürücü-yaratıcı gücünü hatırlatıyor. Bütün baskıcı şartlara ve olanaksızlara rağmen her Kürdün anadili için bir şeyler yapabileceğini, yapması gerektiğini, hiç değilse günümüzün görece artmış imkanlarında ana dilinin ümmisi kalmaması gerektiği mesajını veriyor. “Kürt kökenli” olmayı benimsemiş olanlar bu mesajı ne kadar alır bilinmez ama “Kürt asıllı olmak/kalmak” isteyenlerin bu mesajı önemsemesi gerektiği muhakkak. Bana göre Malmisanij hocanın Kürt dili ve kültürü için yaptığı 40 yılı aşan sistematik çalışmanın, emeğinin ve eserlerinin verdiği genel bir mesaj da var: Dil yani Kürtçe, kültürel birikim ve tarihsel bilinç olmaksızın millet kimliğinin anlamının olamayacağı, dolayısıyla doğru bir milli bilincin ve yurtseverlik anlayışından söz edilemeyeceği gerçeğidir.