Kaygısı yüksek Anadil
Merkezi Diyarbakır’da olan Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin ‘Anadil’ anketine göre anadili Türkçe olmayan vatandaşların yarısından fazlası eğitim, sağlık ve devlet kurumlarında anadillerini konuşmadığı orta çıktı.
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi; 15-29 Ocak 2022 tarihleri arasında “Türkçe dışındaki Anadillerin Kullanım Yaygınlığı ve Eğitimi” üzerine anket çalışması yaptı. Araştırma kapsamında esas olarak ortaokul düzeyindeki okullarda, “Yaşayan Diller ve Lehçeler Seçmeli Dersi” kapsamında 10 yıldır yürürlükte olan derslerin durumuna ilişkin yaklaşım, algı ve eğilimlerde ölçülmeye çalışıldı.
Online ortamda gerçekleşen çalışma; İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Mersin, Adana, Antalya, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa, Batman, Şırnak, Hakkâri, Dersim, Muş ve Ağrı kentlerini kapsadı. Anadili Türkçe olmayan 2238 kişiyle yapılan çalışmada katılımcılar anadillerini % 86,2’si Kurmancî, % 9,4’ü Kirmanckî/Zazakî, % 1,3’ü Ermenice, % 1,1’i Süryanice, % 0,7’si Arapça, % 0,5’i Çerkesce, % 0,4’ü Lazca ve % 0,4’ü Pomakça olarak tanımladı.
“Anadilinizden Kaynaklı Ne Sıklıkla Ayrımcılığa Maruz Kalıyorsunuz?” sorusuna katılımcıların, %39,5’i Çok Sık, %34,8’i Ara Sıra, %18,1’i Nadiren derken katılımcıların sadece %7,7’si Hiç ayrımcılığa maruz kalmadığını belirtti.
“Eğitim Kurumlarında Anadilinizi Konuşurken Tedirgin Olduğunuzu Hissediyor Musunuz?” sorusuna katılımcıların %58,6’sı Evet, %20,5’i Hayır, %20,9’u Kısmen; “Sağlık Kurumlarında Anadilinizi Konuşurken Tedirgin Olduğunuzu Hissediyor Musunuz?” sorusuna katılımcıların %49’u Evet, %24,9’u Hayır, %26,1’i Kısmen; Devlet Dairelerinde Anadilinizi Konuşurken Tedirgin Olduğunuzu Hissediyor Musunuz?” sorusuna katılımcıların %64,8’i Evet, %16,2’si Hayır, yanıtını verdi.
Anadilin yaş küçüldükçe daha az kullanıldığını gösteren çalışmaya katılanların yüzde 73,9’u hanelerinde 0-18 yaş grubunda çocuk bulunduğunu belirtti. Hanelerinde bulunan bu çocuklarla anadillerini konuşup konuşmadıklarına dair soruya ise, katılımcıların yüzde 66,5’i “Evet”, yüzde 33,5’i “Hayır” dedi.
“Hanenizde Yaşayan Okul Çağındaki Çocuklar İçin Okudukları Okulda Anadillerinde Eğitim Görmeleri İçin Talepte Bulundunuz Mu?” sorusuna; katılımcıların yüzde 52,2’si “Hayır”, yüzde 47,8’i “Evet” derken; talepte bulunanlara sonucun ne olduğu sorulduğunda sadece yüzde 5,1’i “Talep ettiğimiz anadilde çocuklar için sınıf açıldı” yanıtı verdi. Öte yandan yüzde 43,4’ü “Talep ettiğimiz halde hiçbir sınıf açılmadı, gerekçe de bildirilmedi”, yüzde 27’si “Talep ettiğimiz halde talep sayısı sınırlı denerek hiçbir sınıf açılmadı”, yüzde 22,3’ü “Talep ettiğimiz halde öğretmen olmadığı gerekçesiyle sınıf açılmadı” şeklinde yanıtlar verdi.
Eğitim talebinde bulunmayanlara bunun nedeni sorulduğunda ise; yüzde 23,8’i “Böyle bir seçmeli ders olduğunu bilmiyorduk”, yüzde 21,6’sı “Yaşayan diller kapsamında anadilimizde eğitim tercih ettiğimizde değişik gerekçelerle reddedildiği için”, yüzde 17,8’i “Bu konudaki tercihlerimiz dikkate alınmayıp okul idaresi tarafından çocuklar farklı bölümlerde eğitimlere tabi tutulduğu için”, yüzde 11,8’i “Yaşayan diller ve lehçeler kapsamındaki seçmeli derslerin anadil öğrenimine katkı sunmadığına inandığım için” ve yüzde 6,6’sı “Çocuklar okulda ayrımcılığa maruz kalmasın” diye talepte bulunmadığını bildirdi.
“Çocukların Anadillerinde Eğitim Görmelerini İster Misiniz?” sorusu yöneltilen katılımcıların yüzde 98,7 gibi ezici çoğunluğu “Evet”, yüzde 1,3’ü ise “Hayır” yanıtı verdi. Araştırma grubuna yöneltilen “Okullarda Verilen Yaşayan Diller Kapsamındaki Anadil Öğretimlerini Nasıl Değerlendiriyorsunuz?” sorusuna katılımcıların toplamda yüzde 88,2’si yetersiz bulduklarını söylerken (Yüzde 68,5 gibi büyük bir oran çok yetersiz buluyor), yüzde 1,7’si yeterli buldu.
“Anadilde Eğitim Eğitim/Öğretim İçin Düşünceniz Nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 87,7’si “Okul öncesinden başlayarak öğretim anadilde olmalı” derken, yüzde 8,1’i “İlkokuldan itibaren öğretim anadilde olmalı” ve yüzde 2,8’i “Anadil kursları veya anadil öğreten seçmeli dersler yeterli” dedi. Ayrıca katılımcıların yüzde 99’u anadillerinin korunması ve geliştirilmesi gerektiğini düşünesinde olduğu sonucuna varıldı.
Yine “Anadilinizin Varlığını Sürdürmesi Önünde En Büyük Tehlike Sizce Nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 35,8’i “Anadilde eğitimin olmaması”, yüzde 23,2’si “Baskı ve asimilasyon politikaları”, yüzde 16,9’u “Ailelerin çocuklarıyla Türkçe konuşması”, yüzde 16,2’si Yasal statünün olmaması” yanıtlarını verdi.
“Anadilinizin Korunması ve Geliştirilmesi İçin 1.öncelik Olarak Neler Yapılmasını Önerirsiniz?” sorusuna yüzde 31,8’i “Eğitim/öğretim dili olmalı”, yüzde 30,1’i “Yasal/anayasal güvencelere kavuşmalı”, yüzde 23,9’u “Resmi dil olarak kabul edilmeli” yanıtlarını verdi.
İşte bu anket sonucu da gösteriyor ki katılımcıların çoğunluklu olarak Kürtçe Anadilde eğitim istedikleri yönünde.Yine anket bize gösteriyor ki okul çağındaki öğrencilerin çoğunluklu olarak seçmeli dil dersi olduğunu bilmemeleri. Temennimiz Anadilde eğitimin sürekli ve kalıcı olması yönünde.
Eğer Kürtler de hep iddia ettiğimiz üzere bu memleketin eşit yurttaşlarıysa ve de bu devlet onların da devletiyse, o zaman devlet bu hizmeti vermekle mükelleftir zaten, yani bunun gerçekleşmesini sağlamak devletin görevidir, devlet bunu gerçekleştirmek zorundadır. Gerçekten tartışılacak hiçbir şey yok aslında ama hep tartışıyoruz, tartışmayada devam edeceğiz sanki Anadilde eğitim Kürtlere sunulacaksa bir lütuf gibi…
Kendi topraklarında yaşayan her Kürt, eğer gerçekten varlığı inkar edilmiyorsa ve bu devlet söylendiği gibi ortak bir devletse ve gerçekten söylenen ”kardeşçe söylemleri” az da olsa samimiyse Kürtçe dahil olmak üzere, Kürtler olması gereken tüm haklarına sahipse bu kadar karmaşık söylemler niye?
Bakalım ilerleyen günlerde süreçler bize neyi gösterecek..
Haber-Analiz