Şii anlaşmazlıklarının bedelini Iraklı Kürtler ödüyor
Irak’taki Sünni Arapların özellikle ülkenin batı şehirlerinde öne çıkan Takaddum (İlerleme) Partisi ve Azim Koalisyonu arasındaki görüş ayrılıklarının sona erdiği bir dönemde bu durum, başta Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) olmak üzere Kürtlerin ve kendi aralarında üçe bölünmüş olan Şii Arapların lehine görünüyordu. Irak siyaset arenası 2018 yılındaki seçimler sırasında neredeyse tamamen bölünmüştü. Bu, Şii, Sünni ve Kürt partilerini içeren ittifak arasında bir çeşit mezhep tabanlı kutuplaşmaya dönüşen bir bölünmeydi. O dönem Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr’ın meclis bloğu Sairun Hareketi ve Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu aracılığıyla Şii – Şii formülünde Adil Abdulmehdi hükümeti kuruldu.
Şiilerin her zaman müttefikleri olarak sınıflandırılan Kürtler ise bu dönemde beklemeye zorlandılar. Bu da onlar için sadece seçim anlaşmasına göre bakanlık koltukları elde etmelerini sağladı. Şii liderler, KDP lideri Mesud Barzani’ye cumhurbaşkanlığı adayı Fuad Hüseyin’i destekleme sözü verseler de Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) adayı Berham Salih cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu. Sünni Araplar ise o dönem, bakanlık koltuklarını sessizce aldıkları için bugünün aksine belirleyicilikten uzaktılar. Temsilciler Meclisi Başkanlığı ise Berhem Salih’in cumhurbaşkanlığını çoğunluğun oyuyla kazanmasına benzer şekilde Muhammed el-Halbusi rakiplerine fark atarak çoğunluğun oyuyla bu makamı kazanmayı başardı.
Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Meclis Başkanlığı için çoğunluğu Şiiler oluşturdu. Çünkü Şiiler Meclis’te 180 sandalye ile belirleyici bir çoğunluk olmuşlardı. Bu yüzden herhangi bir makam için dengeyi değiştirebilecek güce sahiplerdi.
Bugün ise çoğunluk bakımından Sadr tarafından temsil edilen Şiiler, Halbusi tarafından temsil edilen Sünni Araplar ve Barzani tarafından temsil edilen Kürtler düzeyinde durum farklı. Bu çoğunluk, 2003 yılından sonra ilk kez, Sadr’ın bir ulusal çoğunluk hükümeti kurma ısrarıyla seçimlerin bir bölümünde baskı yapma fırsatı buldu. İki Sünni parti, Takaddum Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Hamis el-Hancer liderliğindeki Azim Koalisyonu müttefik oldular. Çoğunluğun sağlanmasıyla Muhammed el-Halbusi, yeni Meclis’in ilk oturumundaki oylamada 200 oy alarak tek turda Meclis Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Her ne kadar Federal Mahkeme, yapılan itirazlar sonucunda ilk oturumdaki faaliyetleri geçici olarak durmama kararı alsa da en nihayetinde bu Sünnilerin kavgacı bir Şii partisinin sırtını yere getirmesi demekti. Şuan üç grup tarafından temsil edilen Şiiler arasında müzakereler yürütülüyor. Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu temsil eden Hadi el-Amiri, Sadr Grubu’nu temsil eden Mukteda es-Sadr ve Sünni Arapların aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp Meclis oturumunda ve yetkili makamların paylaşılmasında birleşmelerinin, Sünnilerin birleşmesi nedeniyle aralarındaki bölünmelerin arttığı Şii Araplara karşı atılan bir adım olduğunu düşünen İran’a sadık bazı silahlı grupları temsil eden üçüncü bir taraf arasında müzakereler yapılıyor.
Söz konusu gruplar, Bağdat’taki Mesud Barzani liderliğindeki KDP binalarından birinde bir el bombasının infilak etmesiyle Kürtlere bir uyarı mesajı gönderirken, Sünni Araplar, şimdiye kadar Bağdat’taki parti binalarına ve bazı liderlerinin evlerine yönelik bombalı saldırılarla bu uyarılardan aslan payını aldılar.
Bağdat’ın er-Rusafa ilçesi yakınlarındaki el-Adhamiye mahallesinde Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Takaddum Partisi’nin binasına yapılan bombalı bir saldırıdan sadece saatler sonra, Yermuk’ta Hamis el-Hancer liderliğindeki Azim Koalisyonu binası bombalandı. Dün de Bağdat’ın güneyindeki Es-Seydiyye semtinde Takaddum Partisi Milletvekili Abdülkerim Abtan’ın ofisine ve evine bombalı saldırı düzenlendi.
Sünni liderlerin geri adım atmalarına ihtimal verilmese de Federal Mahkeme’nin Meclis’teki ilk oturumun çalışmalarını durdurma kararı onları, KDP’nin cumhurbaşkanlığı adayı olarak Hoşyar Zebari’yi göstermesi KYB’nin ise şimdiye kadar Şiilerle uzlaşma seçeneğine bağlı kalmasıyla halen ikiye bölünmüş haldeki Kürtler karşısında çok zayıf bir konuma getirecektir.
Sadr Grubu ile Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu arasında Amiri’nin Sadr ile görüşmesinden sonra bile ufukta bir anlaşma yapılması ihtimali görünmüyor. Kürtler cumhurbaşkanlığı adayları arasında gidip gelirken, Sadr’ın Amiri ile görüştükten sonra da çoğunluk hükümeti konusundaki ısrarını sürdürdüğü bir dönemde, Sünniler Şii-Şii anlaşmazlıklarının bedelini ödemeye devam edecektir. Bu da durumun olduğu gibi kalacağı, bombaların Sünni liderlerin ofislerini ve evlerini hedef alacakları anlamına geliyor.(Şarkul Avsat)