Analiz

Türkiye’nin Suriye politikası gaz akışını riske atar mı?

Rusya’nın Ukrayna’ya doğal gaz akışını durdurması Türkiye’yi nasıl etkiler? Türkiye’nin Suriye politikası enerji sevkiyatında risk yaratır mı?

Rusya’nın Avrupa’ya Ukrayna üzerinden geçen boru hatlarıyla sağlanan doğal gaz akışını yeni yıl itibariyle sonlandırılmasıyla enerji tedariği tartışmaları yeniden gündemde.

Rusya, 2024’ün son günlerinde Ukrayna’yı işgali öncesinde iki ülke arasında imzalanan transit taşıma sözleşmesinin süresini uzatmayacağını açıklamış ve Avrupa’ya Ukrayna üzerinden gaz sevkiyatının durmasıyla Türkiye’nin TürkAkım boru hattıyla tek geçiş güzergahı olarak ön plana çıkacağı iddiaları ortaya atılmıştı.

Ancak DW Türkçe’ye konuşan enerji uzmanlarına göre TürkAkım boru hattının Ukrayna’dan kesilen gazı teknik olarak ikame etmesi kolay değil. Bu nedenle Ukrayna’nın denklemden çıkmasının bu anlamda Türkiye’yi etkilemesine pek ihtimal verilmiyor.

Ancak spot piyasada doğal gaz fiyatlarındaki yaşanacak olası artışlar Türkiye’ye negatif yansıyabilir. Ayrıca uzmanlar, Türkiye’nin Suriye politikasının doğal gaz satın aldığı Rusya ve İran’da rahatsızlık yarattığına dikkat çekiyor.

Avrupa piyasasına AKP endeksledi

Necdet Pamir, Türkiye’nin geçtiğimiz dönemde yaptığı değişikliklerle Rusya’dan iki hattan aldığı gazla ilgili fiyat formülünü petrol ürünlerine endeksli halden ağırlıklı olarak TTF endeksli hale getirdiğine dikkat çekiyor. TTF, Hollanda merkezli bir sanal doğal gaz ticaret noktası.

Pamir, “Yani Avrupa’daki spot piyasa gaz fiyatına endeksli. Dolayısıyla TTF’deki artış, Türkiye’nin Mavi Akım’dan ve TürkAkım’dan aldığı gazın fiyatını yukarı doğru çeker. Çünkü kontratımız yüzde 70 TTF, yüzde 30 petrol ürünlerine endeksli bir hale getirildi. Dolayısıyla biz Rus gazını görece pahalı almaya başladık” diyor.

Sert bir kış beklendiğine dikkat çeken Pamir, fiyatların kısa vadede yukarı yönlü seyretmesini bekliyor.

Pamir, uluslararası siyasi gelişmelerin enerji pazarına yansımalarına da dikkat çekiyor. Pamir’e göre Trump’ın işbaşına geçmesiyle mevcut çatışmaların durması halinde Kuzey Akım 1 ve 2 yeniden işlerlik kazanabilir ve fiyatlar orta ve uzun vadede kademeli olarak düşebilir. Pamir, Avrupa’da Amerikancı politikalara sıcak bakmayan yeni yapıların iktidara gelmesi halinde de Rusya ile Avrupa ilişkilerinin düzelmesini kuvvetle muhtemel görüyor.

“Suriye politikası Türkiye’nin lehine değil”

Türkiye açısından ise enerjide Rusya’ya bağımlılık halihazırda bir sorun olarak görülüyor.

Necdet Pamir, Türkiye’nin Rusya’ya çok ciddi bir doğal gaz borcu olduğunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu borcu iktidarın lehine ertelediğini söylüyor.

Son dönemde Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü politikanın Rusya ve doğal gaz alınan diğer ülke olan İran tarafından olumlu karşılanmadığını belirten Pamir, uyarıyor:

“Şu anki özellikle Suriye’deki politikası nedeniyle Türkiye’deki iktidarın iktidarın gidişatı, pek hayra alamet değil. Türkiye bir denge politikası izlediğini yansıtmaya çalışıyor. Ancak Türkiye’nin Ortadoğu politikası, özellikle Suriye politikası Türkiye’nin lehine değil. Enerji jeopolitiğini de olumsuz etkiliyor.”

TürkAkım’ın önemi arttı mı?

Avrupa’da şu an doğal gaz tedariği konusunda ise bir kriz beklentisi yok. Soğuk hava şartları dolayısıyla talep artışına paralel fiyatların artabileceği ya da fiyatlarda son günlerde olduğu gibi spekülatif artışlar görülebileceği belirtiliyor.

Türkiye ile Rusya arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde Ocak 2020’de devreye giren TürkAkım projesi, her biri yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşuyor.

Enerji uzmanı Necdet Pamir, TürkAkım’ın zaten hem Türkiye’ye hem de Avrupa’nın doğusundaki bazı ülkelere gaz sağlamak üzere gerçekleştirilen bir proje olduğuna dikkat çekiyor.

Ukrayna üzerinden taşınan Rus gazının yıllık miktarının 1990’ların ortasında 141 milyar metreküpken 2021’de 42 milyar metreküpe düştüğünü belirten Pamir, Kuzey Akım 1 ve 2, TürkAkım, Mavi Akım gibi boru hatlarının Ukrayna’nın önemini zaten azalttığını vurguluyor.

Son dönemde Avrupa’ya Ukrayna üzerinden taşınan Rus gazının 10-15 milyar metreküp civarında olduğunu ifade eden Pamir, bu kapasitenin geçeceği hattın anlaşmasının da 31 Aralık 2024’te sona erdiğini aktarıyor.

“Rusya’nın Ukrayna üstünden sevk ettiği gaz sıfırlandı. Türkiye’nin önemi arttı” tartışmalarını lüzumsuz gören Pamir, “TürkAkım hattının zaten kapasitesi belli. O da Doğu Avrupa’daki, Balkanlar’daki ülkelere gidiyor zaten. Böyle bir şey olabilmesi için yeni bir boru hattının inşası lazım. Ve Avrupa Birliği’nin mevcut idaresinin Rus gazına yeşil ışık yakması lazım” diye ekliyor.

Fiyatlar yükselecek mi?

Fiyatlar açısından ise Pamir, 10-15 milyar metreküplük kesintinin piyasaları çok fazla etkileyecek bir miktar olmadığını, diğer yandan mevcut durumun zaten kötü olduğunu belirterek “Fiyatlar bu nedenle biraz da psikolojik olarak arttı. Spekülasyonlar nedeniyle arttı. Bu tabii ki Türkiye’yi etkiler” diyor.

Türkiye’de doğal gaz faturası, farklı anlaşmalara dayanan farklı formüllere göre fiyatlandırılıyor. Doğal gaz ithalatı Rusya, İran ve Azerbaycan’dan beş boru hattı ile ikili anlaşmalar kapsamında gerçekleştirilirken sıvılaştırılmış gaz (LNG) ithalatı spot piyasadan yapılıyor.

Uzun vadeli ithalat anlaşmaları, uzun yıllardır petrol ürünlerine endeksli fiyat formülleri ile oluşan fiyat ve koşullarla satın alınırken spot piyasadaki alımlar, uluslararası piyasalarda alım yapılan tarihlerdeki vadeli piyasa (Hollanda TTF, Henry Hub) fiyatları üzerinden yapılıyor.

“Türkiye’yi doğrudan etkilemez”

BOTAŞ Gaz Alımı Eski Daire Başkanı Ali Arif Aktürk de Avrupa’ya Ukrayna üzerinden gaz sevkiyatının durmasının Türkiye’yi doğrudan etkileyeceğini düşünmüyor.

“Çünkü TürkAkım’daki kapasite tümüyle dolu. Ruslar bu hat üzerinden tüm kapasiteyi kullanıyorlar” diyen Aktürk, “Ukrayna’dan şu anda kesilen yıllık 14 buçuk milyar metreküp civarında. Bu miktarı Türkiye üzerinden ilave olarak ikame etme şansı teknik olarak yok. Dolayısıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya ilave gaz gidemez. Hem TürkAkımı’nda yok, hem Bulgaristan ve öte tarafta böyle bir kapasite yok” ifadelerini kullanıyor.

Sevkiyatın durmasının Türkiye’ye ve Avrupa’ya fiyatlar üzerinden bir etkisi olduğunu dile getiren Aktürk, “TTF fiyatları bu nedenle 15 günde yüzde 34 arttı. Fiyat 16 Aralık’ta 38 euroydu. Şimdi 50 euroları yakaladı. Türkiye de spot alıyor, spot LNG alıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin alım fiyatlarını da özellikle spot bazda artırdı” diye konuşuyor.

Ali Arif Aktürk, yine de fiyatların 50-55 euroların üzerine çıkmasını beklemiyor.

Avrupa’daki yeraltı depolarındaki seviyenin fiyatları belirleyeceğini belirten Aktürk’ün verdiği bilgiye göre Avrupa’da doğal gaz stoku Kasım başında yüzde 95’lerdeyken şu anda yaklaşık yüzde 75’ler civarında.

Aktürk, “Eğer kış şartları yine çetin geçmeye devam ederse Şubat ayının sonları veya Mart başında ilave talep doğacak. Bu da fiyatları yine bir miktar yukarı çekebilir” diye ekliyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu