Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon: Elverişli koşullar oluşmadan göçmenler ülkelerine dönmez
Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, Ankara-Şam hattındaki son günlerdeki girişimlerini değerlendirdi.
Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, Ankara ile Şam arasında son günlerde tartışılan olası diyalog konusunda “Hani neden şimdi denirse, Türkiye açısından baktığınız zaman önümüzdeki bir sene içinde bir seçim var” dedi. Önhon, “Suriye konusu Türk iç siyasetinin hakikaten içinde olan bir konu haline geldi. Yani Suriye kaynaklı sığınmacılar ve güvenlik konusu seçimlerde belki oy kazandırabilecek ama daha çok kaybettirebilecek konular. Bu yükü hafifletmek için hükümetin bir arayış içinde olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kritik bir seçim sathına giren Türkiye açısından güvenlik ve göçmen meselesinin görüşmelerin ana çerçevesini oluşturacağını ifade eden Önhon, Suriye kanadında ise topraklarındaki Türk askerlerinin varlığının önemli bir sorun olduğunu söyledi.
Euronews Türkçe ile bir söyleşi gerçekleştiren Önhon’un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:
‘HÜKÜMET BİR ARAYIŞ İÇİNDE’
“Son dönemde Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını hep beraber dinledik. Suriye’deki bir yeni bir evreye girme arzusunun aslında bir tezahürünü görüyoruz. Hani neden şimdi denirse, Türkiye açısından baktığınız zaman önümüzdeki bir sene içinde bir seçim var. Dış politikada da eleştiri konusu olan meseleler var. Son zamanlarda iktidarın aramızda gerginlik olan ülkelerle arayı düzeltme hamleleri yaptığını görüyoruz. Burada da mesele Suriye ile aranın düzeltilmesi olacak. Çünkü Suriye konusu Türk iç siyasetinin hakikaten içinde olan bir konu haline geldi. Yani Suriye kaynaklı sığınmacılar ve güvenlik konusu seçimlerde belki oy kazandırabilecek ama daha çok kaybettirebilecek konular. Bu yükü hafifletmek için hükümetin bir arayış içinde olduğunu düşünüyorum.”
‘TARAFLAR KENDİ ŞARTLARINI DAYATIRSA ÇIKMAZ BÜYÜR’
“Suriye kanadından yapılan açıklamalarda Türk askerinin ülkeden çekilmesi, onların ‘terörist’ olarak nitelendirdikleri muhalif gruplara Türkiye’nin destek vermemesi gibi bir kaç unsur sıralandı. Fakat meseleye ne taraftan baktığınıza bağlı, Türkiye tarafından bakınca bugün olayların bu noktaya gelmesinin ana sebebi Esad’ın uyguladığı politikalar. Bu ülkede istikrara yönelik bir adım atılacaksa Esad yönetiminin de farklı politikalar izlemesi beklenir taraflar şu aşamada kendi şartlarını dayatırsa bu işin sonucu iyice çıkmaza girer. Çünkü zaten çok zor bir mesele. Fakat halihazırda yapılan açıklamalar normal, burada önemli olan iki tarafın bir şekilde bölge barışı ve istikrarı açısından yararlı olacağına inandığı siyasi iradeyi ortaya koymaları.”
TÜRKİYE’NİN ÇEKİLMESİNİN KOŞULLARI NE?
“Türk askerinin Suriye toprakları içinde bulunmasının bir sebebi var. O da Suriye’den kaynaklanan güvenlik sorunu. Türkiye’nin YPG saldırıları var. YPG’nin oradaki mevcudiyeti var. Bu oradaki güvenlik boşluğundan kaynaklandı. Eğer yarın öbür gün merkezi hükümet, o güvenlik boşluğunu dolduracak tedbirleri alır ve Türkiye’ye yönelik oradan bir tehdit artık olmazsa, Türk askeri de orada kalmayacaktır. Türk askeri yabancı bir ülke toprağında kalmayacaktır. Çekilecektir. Ama biz niye oradayız? Oradan Türkiye’ye yönelik bir güvenlik tehdidi var ve o tehdidi sınırlarımızın ötesinde karşılamak için oradayız açıkçası.”
SIĞINMACILAR GERİ DÖNER Mİ?
“Bir kere bu çözümün kaynağı Türkiye’de değil, Suriye’de yani meselenin kaynağında. Şimdi orada eğer sığınmacıların dönüşü için elverişli koşullar oluşturulamazsa sığınmacıların böyle toplu halde oraya dönmesini bekleyemezsiniz. Nedir bu elverişli koşullar? Bir kere güvenlikleri garanti altında olacak, döndüklerinde başlarının üstünde bir çatı olacak, aş olacak, işi olacak, hastane olacak, sağlık ihtiyaçları karşılanacak… Bütün bunlar olmadığı takdirde neden dönsünler? Bir de Türkiye’de hakikaten gayet iyi şekilde bakılıyorlar ve bir çok avantajlara da sahipler.”
‘ESAD YURTDIŞINDAKİ 7 MİLYON MUHALİFİN OY KULLANMASINI KABUL ETMEZ’
“İşin öbür tarafı da yurt dışına çıkan bu insanların büyük çoğunluğu kaçmak zorunda kalanlar. Yani duygu olarak Esad’a yakın değiller. Esad’a karşı bilenmişlikleri de var, o da biliyor bu durumu. Zaten Suriye’de durum parlak değil, ekonomi kötü, bir sürü muhalif unsur hala ortada ve gayet faal. Tüm bunların üzerine Esad 7 milyon sığınmacıyı geri getirmek ister mi? Bana göre istemez. Şimdi diyoruz ki yeni anayasa için bütün Suriyelilerin oy kullanabilecekleri bir seçim yapılması gerekiyor. Çok adaylı bir seçim olması gerekiyor başkanı yeniden seçmek için…Şimdi buna bütün Suriyeliler dediğinizde yurtdışındaki 7 milyon Suriyeliyi de katmalısınız. Bu yedi milyonun büyük kısmı Esad’a karşı olan ya da haz etmeyen insanlar. O nedenle Esad, bu insanların da oy kullanacağı bir seçimin yapılması ne derece arzu eder? Bu sebeple oradaki koşullar olgunlaşmadan ve güvenlik koşullarının uygun olduğuna kanaat getirmeden giden olmaz.”