ANKARA, (Reuters) – Türkiye ve Batılı müttefikleri, Pazartesi günü yabancı büyükelçiliklerin 10 büyükelçinin sınır dışı edilme tehdidini önleyerek müdahale etmeme konusundaki diplomatik sözleşmelere uyduklarını söylemelerinin ardından tam bir diplomatik krizden çıktı.
Hafta sonu, hapisteki bir hayırseverin serbest bırakılmasını istedikleri için elçilere “istenmeyen kişi” ilan edilmesini emrettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, düzenlediği basın toplantısında geri adım attıklarını ve daha dikkatli olacaklarını söyledi.
Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ettikten sonra televizyonda yaptığı açıklamada, “Amacımız asla kriz yaratmak değil, ülkemizin haklarını, yasalarını, onurunu ve egemenliğini korumaktır.” Dedi.
“Aynı elçiliklerden bugün yapılan yeni bir açıklama ile ülkemize ve milletimize yönelik bu iftiradan geri adım atılmıştır. İnanıyorum ki bu büyükelçiler… Türkiye’nin egemenlik haklarına ilişkin açıklamalarında daha dikkatli olacaklardır.”
Meydan okuyan tavrına rağmen, Erdoğan’ın Pazartesi günkü yorumları, hafta sonu yaptığı tehditlerin ardından gerilimi azaltmak için belirgin bir değişiklikti.
ABD elçisi de dahil olmak üzere büyükelçiler, geçen hafta yetkilileri protestoları finanse etmek ve bir darbe girişimine karışmakla suçlanan hayırsever Osman Kavala’yı serbest bırakmaya çağırdılar. Suçlamaları reddediyor.
Almanya, Fransa, Kanada, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç, Danimarka ve Finlandiya’dan da diplomatların Türkiye’nin içişlerine müdahale ettiğini söyleyen Ankara’nın halka açık çağrısı çileden çıktı.
Erdoğan, sınır dışı edilmeleri teyit edebilecek ve 19 yıllık iktidarında Batı ile en derin çatlağı tetikleyebilecek bir oturum için Pazartesi öğleden sonra bakanlarını toplarken, birkaç büyükelçilik kısa bir açıklama yaptı.
ABD Büyükelçiliği Twitter’da yaptığı açıklamada, “ABD, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesine uygunluğunu sürdürdüğünü not eder” dedi. Diğer elçilikler de benzer mesajlar yayınladı veya ABD mesajını yeniden tweetledi.
ABD’den yapılan açıklamanın Türkçe versiyonu, büyükelçiliğin sözleşmeye uyumu “onayladığını” söyledi ve bazı gözlemciler bunun büyükelçiliklerin gelecekte uyum sözü verdiklerini düşündürecek şekilde okunabileceğini söyledi.
Eski muhalefet parlamenter Aykan Erdemir Twitter’da, “İş yerindeki stratejik belirsizlik…
ABD Dışişleri Bakanlığı daha sonra Pazartesi günkü Twitter’daki açıklamasının “18 Ekim’de yayınladığımız ifadenin 41. maddeye uygun olduğunun altını çizmek” anlamına geldiğini ve Türkiye ile diyaloğu sürdüreceğini de sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarına saygıyı küresel olarak teşvik etme taahhüdümüzde kararlıyız” dedi.
Biden yönetimi, Türkiye ile ortak öncelikler konusunda işbirliği istiyor ve herhangi bir NATO müttefiki ile olduğu gibi, herhangi bir anlaşmazlığı çözmek için diyalog kurmaya devam edeceğiz.”
Diplomatik bir kaynak, gerilimi azaltma planına ilişkin görüşmelerin ABD misyonu ve cumhurbaşkanlığı danışmanı ve sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dahil olmak üzere Türk yetkililer tarafından yürütüldüğünü söyledi.
Kaynak, elçilerin Türk yetkililerden Erdoğan için hangi hareketin “makbul” olabileceği konusunda rehberlik ararken Viyana Sözleşmesi ilkelerini vurgulamayı amaçladıklarını ve Türk hükümeti hiçbir güvence vermese bile Twitter açıklamalarının gerginliği hafifletmeye yardımcı olacağından temkinli bir şekilde umutlu olduklarını da sözlerine ekledi. .