Makaleler

Türkiye soruşturma ve davaları bildirdi mi?

Fahri konsoloslar hakkındaki dava ve soruşturmaların ilgili ülkeye bildirilmesi gerekirken Türkiye’de bunun uygulandığına dair soru işaretleri var. Fettah Tamince, hakkındaki yargı sürecine rağmen hâlâ görevde.

DW Türkçe’nin Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) iş birliğiyle yürüttüğü Gölge Diplomatlar (#ShadowDiplomats) araştırmasına göre, Türkiye’de yabancı ülkeleri temsil eden fahri konsolosların en az 50’si skandallar, soruşturma ve davalarla kamuoyunun gündemine gelmiş isimlerden oluşuyor.

Üç yüzü aşkın rakamla çok sayıda fahri konsolosa ev sahipliği yapan Türkiye’nin yükümlülüklerinden biri de bu kişiler hakkındaki soruşturma ve davaları temsil ettikleri devletlere bildirmek. Emekli diplomat Yalım Eralp, “Bir fahri konsolos herhangi bir suçlamayla karşılaştığında yerel makamlar bunu temsil ettiği ülkeye bildirir. Bildirmek zorundadır. Bildirir ve der ki bu kişinin fahri konsolosluğundan vazgeçin. O zaman o ülke de vazgeçer” diyor.

Ancak araştırma, Türkiye’de bulunup da bu temsil hakkını elde edenlerin yaklaşık yüzde 16’sının, hakkındaki suçlamalara rağmen görevine devam eden ya da adının karıştığı gözaltı, soruşturma ve davalardan sonra fahri konsolos seçilen kişilerden oluştuğunu ortaya koydu.

Fahri konsolosluk alanındaki kuralları düzenleyen Viyana Sözleşmesi’ne 1976’da taraf olan Türkiye, taraf devletler için bağlayıcı olan bu sözleşmenin tüm hükümlerine uymak zorunda.

Viyana Sözleşmesi’nin 42’inci maddesi ise “tutuklama, gözaltına alma veya kovuşturma hallerinin yazılı olarak bildirilmesi” başlığı altında, “Bir konsolosluk personeli mensubunun tutuklanması, gözaltına alınması veya cezai bir kovuşturmaya tabi tutulması halinde, kabul eden Devlet durumdan konsolosluk şefini en kısa zamanda haberdar etmekle yükümlüdür” diyor. Aynı sözleşmenin 58’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise bu madde fahri konsolosluk memurları için de geçerli.

Emekli diplomat Ünal Çeviköz, fahri konsolosların Viyana Sözleşmesi’ne göre herhangi bir dokunulmazlıkları olmadığını, bulundukları ülkelerin vatandaşları olarak o ülkenin kanunlarına tabi olduklarını vurguluyor. (Konsolosluk işleriyle ilgili olduğunu beyan ettikleri işler hariç) 

“Dışişleri Bakanlığı bildirmeli”

Eğer bir fahri konsolos hakkında herhangi bir cezai işlem varsa bu durumun o kişiyi görevlendiren ülkeye bildirme yükümlülüğünün Dışişleri Bakanlığı’na ait olduğunu ifade eden Çeviköz, “Herhangi bir şekilde bir yolsuzluğa bulaştığı hakkında bir duyuru veya bir bilgi gelirse, o zaman o fahri konsolosu görevlendiren ülke, onun kendisini temsil etmesinden artık hoşlanmaz ve o kişiyi görevden azleder. Böyle bir durum benim hatırladığım kadarıyla bir örnek olarak yok” diye konuşuyor.

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de başka bir ülkenin fahri konsolosluğunu yürüten ve hakkında soruşturma veya dava açılan kaç kişinin ilgili ülkelerin temsilciliklerine bildirildiğine dair sorumuzu yanıtlamazken Bazı fahri konsoloslar, adlarının geçtiği dava ya da soruşturmalarla ilgili temsil ettikleri ülkelerden herhangi bir uyarı ya da bildirim almadıklarını belirttiler.

Dört soruşturma bir dava

Eylül 2012’den itibaren bir AB ülkesi olan Hırvatistan’ın Antalya fahri konsolosluğu görevini yürüten iş insanı Fettah Tamince hakkında bu görevi sırasında “Fethullahçı Terör Örgütü-FETÖ” ile ilişkili dört ayrı soruşturma ve bir dava açıldı.

Tamince’nin “FETÖ’ye yardım ve üyelik” suçlamalarından yargılandığı tek dava dört yıl sürdü. Konya’da görülen davada mahkemeden Mart 2019’da beraat kararı çıktı.

Tamince hakkında Nisan 2016’da “FETÖ üyesi olmak” ve “dolandırıcılık” suçlamalarıyla açılan soruşturmaya da üç ay sonra takipsizlik kararı verildi. Darbe girişiminin ardından ise hakkında “nitelikli dolandırıcılık, zimmet, güveni kötüye kullanma ve FETÖ’ye üye olmak” suçlarından yeni bir soruşturma daha açıldı. Soruşturmaya Mayıs 2018’de verilen takipsizlik kararı, üç ay sonra itiraz üzerine kaldırılırken bu karara da itiraz edilmesi üzerine takipsizlik kararını kaldıran hakimlik, Eylül 2018’de kendi kararını bozdu. Yargıtay en son Temmuz 2020’de soruşturmada verilen bu iki takipsizlik kararını bozarak yeniden soruşturmanın yolunu açtı.

Hırvatistan Dışişleri’nde kayıtlı

Söz konusu dava ve soruşturmalar 2015 yılından bu yana devam ederken resmi kaynaklar, Tamince’nin Hırvatistan’ın fahri konsolosluğunu yakın bir tarihe kadar sürdürdüğünü gösteriyor. Hırvatistan Dışişleri Bakanlığı’nın ICIJ ekibiyle paylaştığı resmi fahri konsoloslar listesine göre Tamince, Eylül 2022’de dahi bu unvana sahipti. Hırvatistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nin web sitesinde de Tamince halen ülkenin Antalya Fahri Konsolosu görünürken T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın diplomatik portal kısmında bu bilginin yer almaması dikkat çekici. Bu gibi çelişen bilgiler bu konu hakkında yeteri kadar şeffaflık olmadığını da gösteriyor.

Geçen yılın Nisan ayında Hırvatistan’ın Antalya için yeni bir fahri konsolos adayı belirlediği haberlere yansırken, Tamince’nin fahri konsoloslukla ilgili faaliyetlerinin ne olduğuna dair kamuya açık kaynaklarda hiçbir bilgiye rastlanmıyor. Fettah Tamince konuyla ilgili sorularımızı yanıtlamadı.

Ülkede otel yatırımı var

Turizm ve otel işletmeciliği faaliyetleriyle öne çıkan Tamince’nin Hırvatistan’da yatırımları da bulunuyor. Tamince, Hırvatistan’ın Dubrovnik şehrinde Rixos Premium otelinin sahibi olan Hotel Libertas şirketinin sahibi. 

ICIJ’in yayınladığı Paradise Papers ve Pandora Papers sızıntılarında Tamince’nin offshore şirketlerle bağlantıları ortaya çıkmıştı. 2021 yılında ise Fettah Tamince’nin ortağı olduğu “Bodrumbir” şirketinin, Ziraat Bankası’ndan 277 milyon lira “usulsüz” kredi çekerek Cennet Koyu’nda 700 dönümlük kamu arazisi satın aldığı gündeme geldi. Danıştay ihaleyi iptal etti ancak karar uygulanmadı.

Fettah Tamince’nin hakkında açılan dava ve soruşturmalara rağmen Hırvatistan’ın Antalya fahri konsolosluğu görevine devam etmesi, Dışişleri Bakanlığı’nın bu dava ve soruşturmaları Hırvatistan yetkililerine bildirip bildirmediği konusunda soru işaretlerine neden oldu.

Hırvatistan Dışişleri Bakanlığı da ICIJ ortaklarının konuyla ilgili sorusunu yanıtsız bıraktı. 

Belize tek soru sormadı

“FETÖ gözaltıları” ile kamuoyunun gündeme gelip o dönem fahri konsolosluk görevini sürdürenler arasında iş insanı Mustafa Çıkrıkçıoğlu da bulunuyor. Demir, çelik ve maden sektörlerinde faaliyet gösteren Çıkrıkçıoğlu, Ağustos 2016’da “FETÖ”nün mali yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alındı. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ile ilişkilendirilerek gözaltına alınan Çıkrıkçıoğlu ifadesi alındıktan sonra aynı gün içinde serbest bırakıldı. 

Çıkrıkçıoğlu, 2010 yılından beri Belize’nin İstanbul fahri konsolosluğu görevini sürdürüyordu. Gözaltı kararından sonra görevine uzun süre devam eden Çıkrıkçıoğlu, Belize devletinin bu konuda kendisine hiçbir şey sormadığını söyledi.

Darbe girişiminden sonra Türkiye’ye yatırımcı daveti için oluşturulan heyetlerde de yer alan Çıkrıkçıoğlu’nun görevine Kasım 2021’de hiçbir gerekçe gösterilmeden son verildi. 

Şirketlerinin Belize ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını vurgulayan Çıkrıkçıoğlu, fahri konsolosluk görevine getirildiğinde Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili olduğunu ve o dönem hiçbir ticari faaliyeti olmayan Belize ile Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek için çalıştığını söyledi. Çalışmaları sonrası Belize vatandaşlarına Türkiye’de vize muafiyeti sağlandığını belirtti.

Fahri konsolosluk görevinin neden iptal edildiğini henüz anlamadığını ifade eden Çıkrıkçıoğlu, “Takdir devletimizin” dedi.

Hayali ihracat soruşturması

Bir fahri konsolosun bu göreve gelmesi için hem bu temsili talep eden hem de fahri konsolosa ev sahipliği yapan ülkenin onayı gerekiyor. Ancak bu göreve seçilmeden önce hakkında gözaltı kararı çıkan veya ifade veren fahri konsoloslar da söz konusu.

Bu isimlerden biri de AKP’li İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu’nun oğlu ve ASC hukuk bürosunun sahibi Avukat Murat Aksu.

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Aksu, Mart 2005’te İstanbul’da bir hayali ihracat soruşturması kapsamında ifade verdi. Aksu hakkında daha sonra takipsizlik kararı çıktı.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre söz konusu soruşturma 1999 yılında Aksu’nun yönetim kurulu üyesi olduğu Kalpeks Kalyon’un hayali ihracat yaptığına ilişkin iddialar dolayısıyla açılmıştı. Gümrük Müsteşarlığı’nın resmi yazısında, Kalpeks Kalyon’un Polonya’daki Dajo Sp adlı şirkete 666 bin dolarlık ihracat yaptığı belirtilirken Interpol, Dajo Sp’nin firma kaydının olmadığı ve adresinde böyle bir firmanın bulunmadığını tespit etmişti. İfadesinde Kalpeks Kalyon’un belgelerinin sahte olmadığını belirten Aksu, bu firmayla fiilen bir illiyet bağı olmadığını, imzası lazım olduğunda imza attığını söylemişti.

Mayıs 2011’de Burundi İstanbul Fahri Konsolosu olarak atanan Aksu, Burundi Büyükelçiliği’nin resmi web sitesine göre görevine devam ediyor. Aksu, hayali ihracat iddiaları ve bu iddiaların fahri konsolosluk sürecinde sorulup sorulmadığına ilişkin sorularımızı yanıtlamadı. 

Aynı zamanda TFF Başkan Vekili olan Murat Aksu’nun kurucu ortağı olduğu ASC Hukuk Bürosu’nun kamu bankaları olan Vakıfbank, Halk ve Ziraat bankalarının icra dosyalarının takibini yapması geçen yıl tartışma konusu olmuş, CHP Milletvekili Murat Emir, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a konu hakkında soru önergesi vermişti.

Yasa dışı bahis operasyonu

Meksika’nın Antalya fahri konsolosu olan Doruk Kaya’nın adı da bu göreve atanmadan yaklaşık dört yıl önce bir yasa dışı bahis operasyonu ile gündeme gelmişti. Kıbrıs ve Türkiye’de otelleri olan Kaya Holding’in sahiplerinden Doruk Kaya, basına yansıyan haberlere göre, Eylül 2016’da yasa dışı bahis operasyonuyla gözaltına alınan 57 kişi arasında yer almıştı. Operasyona konu sanal bahis organizasyonunun 10 milyar dolar değerinde olduğu belirtilirken Kaya hakkında alınan gözaltı kararının nasıl sonuçlandığı kamuya açık kaynaklarda yer almadı.

Fahri konsolosluk görevine Kasım 2020’den bu yana devam eden Kaya, bu görevi ve hakkında çıkan haberlerle ilgili sorularımızı yanıtlamadı.

Bazı fahri konsolosların adları ise son dönemde adli vakalarla gündeme geldi.

Adları adli vakalara karışanlar

Haziran ayında Gaziantep’te savcılığa bildirilen bir yol kesme olayında adı geçen Özgür Özdağlı, 2021 yılından bu yana Şili’nin Gaziantep fahri konsolosluğu görevini yürütüyor. Özdağlı, bu ülkenin fahri konsolosu olmak için 2017’de başvuru yaptığını, başvurusunun ise 2021’de olumlu sonuçlandığını söyledi. 

Basına yansıyan haberler, bu yol kesme olayını “FETÖ Borsası” ile ilişkilendirdi. Özgür Özdağlı, beraberindeki kişilerle seyahat halindeyken konvoydaki bazı araçların önü kesilmiş, olayla ilgili tutuklanan Yılmaz Öztürkmen, olayın Gülen Cemaati’ne yönelik soruşturma ve davalarda yer alan kişilerden alınan rüşvetler dolayısıyla oluşan bir husumetten kaynaklandığını iddia etmişti. 

“İtibar suikasti çabası”

Bu iddianın tamamen iftira olduğunu savunan Özdağlı ise DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “FETÖ” veya dava dosyalarıyla ilgi ve alakası olmadığını, tüm bunların şahsına yönelik bir “itibar suikasti” çabası olduğunu söyledi.

Sanayi ve dış ticaret sektörlerinde faaliyet gösterdiğini belirten Özdağlı, fahri konsolosluk statüsünün kendisine ticari ya da siyasi anlamda bir avantaj sağlamadığını da anlattı.

“Bin kişinin üzerinde istihdam sağlayıp büyük bir ihracat ağıyla Türkiye’ye döviz getirisi sağladığını” söyleyen Özdağlı, Şili’den 2008 ila 2015 yılları arasında büyük miktarlarda ceviz ithalatı yaptığını, fahri konsolosluk unvanından önce ise AKP Şehitkamil Meclis Üyesi ve Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi görevlerinin zaten mevcut olduğunu vurguladı.

İddialara yanıt vermedi

Haiti İstanbul Fahri Konsolosu Metin Güneş de Türkiye’deki fahri konsoloslar arasında adı adli vakaya karışmış isimlerden. 

MET-GÜN İnşaat’ın ortaklarından biri olan Metin Güneş’in şirketinin bulunduğu plaza 18 Ekim 2021’de silahlı saldırıya uğramış, saldırıyı azmettirdiği iddia edilen akrabası ve yine inşaatçı olan İrfan Güneş, tehdit, şantaj ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlamalarıyla tutuklanmıştı. İrfan Güneş’in tutuklanmasının ardından, ihale süreçlerinde iş yaptığı öne sürülen yargı mensuplarını “Beni çıkarın, sizi de yakarım” diyerek tehdit ettiği iddiaları basında yer aldı.

Metin Güneş’in Uçankuş TV adlı magazin kanalında Can Tanrıyar ile olan ortaklıkları ise başlamadan bitmişti. Bu döneme Can Tanrıyar ve ailesinin Nisan 2021’de darp edildikleri bir olayın sorumlusu olduğu iddiasıyla Metin Güneş hakkında şikayetçi olduğu basına yansımıştı. Güneş, söz konusu iddialar ve bu iddiaların fahri konsolosluğunu etkileyip etkilemediği ile ilgili yönelttiğimiz sorulara yanıt vermedi.

Metin Güneş, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilmesinin ardından, AKP döneminden kalan asfalt alacakları için belediyenin bankadaki “haczedilemez” hesaplarından 565 milyon liraya el koymasıyla da gündeme gelmişti.

Metin Güneş’in fahri konsolosluğu ile ilgili ilk çevrimiçi bilgi Kasım 2021’e rastlıyor. Dışişleri Bakanlığı’nın kayıtlarına göre Güneş, bu görevine devam ediyor.

#ShadowDiplomats nedir?

“Shadow Diplomats (Gölge Diplomatlar)” uluslararası diplomaside en az incelenen rollerden biri olan fahri konsolosluğa ışık tutuyor. Bu gönüllü diplomatlar, genellikle büyükelçilik veya konsolosluk bulunmayan yerlerde, yabancı hükümetlerin çıkarlarını desteklemek için kendi ülkelerinden çalışıyor.

Soruşturma, fahri konsolosluk sisteminin, yeterince denetlenmeden atanan ya da kazandıkları bu statüyü kendilerini zenginleştirmek, kanun yaptırımlarından kaçmak veya siyasi gündemleri ilerletmek için kullanan bazı isimler tarafından baltalandığını ortaya koydu.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ve ABD’li haber kuruluşu ProPublica’nın koordinatörlüğünde hazırlanan, 46 ülkeden 61 medya kuruluşunu kapsayan bir gazetecilik iş birliği olan “Shadow Diplomats (Gölge Diplomatlar)” 160 gazetecinin ortak çalışmasıyla hazırlandı. Türkiye ile ilgili çalışmayı DW Türkçe’nin gerçekleştirdiği küresel araştırmada yer alan gazeteciler skandallara veya ceza davalarına karışmış en az 500 adet fahri konsolos tespit etti.(DW Türkçe)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu