ABD’de seçimin galibi Donald Trump oldu. Trump, 4 yıl aradan sonra Beyaz Saray’a dönecek. Donald Trump zafere nasıl ulaştı? Başarısını neye borçlu? Amerikan basını seçimin ardından bu sorulara yanıt arıyor.
ABD’nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump, ikinci kez geleceği bu görevde kapsamlı politika önceliklerini uygulamaya koyacağı vaadinde bulundu. Trump bu icraatların ne olacağına ilişkin fazla ayrıntı vermedi. Ancak bir yıldan uzun süredir yaptığı sözlü ve yazılı açıklamalar; vergi, hükümet düzenlemeleri ve kültürel meselelere ilişkin geleneksel muhafazakar yaklaşımlarla Amerika’nın uluslararası arenadaki rolünde değişiklikler ve ticarette daha popülist bir eğilimin karışımından oluşan kapsamlı siyasi önceliklere işaret ediyor:
Göç:
Trump’ın 2016 kampanyasında ABD-Meksika sınır duvarı için kullandığı “Duvarı inşa edin!” sloganı, 2024 seçim döneminde “tarihteki en büyük toplu sınırdışı etme programını” oluşturma sözüne dönüştü. Trump bu amaçla Ulusal Muhafızlar birliklerinin kullanılması ve yerel polisin güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Yine de Trump, bu programın neye benzeyeceği ve sadece ABD’de yasadışı olarak bulunan kişileri hedef almasını nasıl sağlayacağı konusunda fazla ayrıntı vermedi. Trump; ABD’ye girecek kişiler için “ideolojik tarama,” ABD topraklarında dünyaya gelmenin sağladığı vatandaşlık hakkının sona erdirilmesi (bunun için bir anayasa değişikliği gerekiyor) ve “Meksika’da Kal” gibi ilk dönem politikalarını yeniden yürürlüğe koyacağını söyledi.
Halk sağlığı gerekçesiyle göçmenleri sınırlayacağını kaydeden Trump, çoğunluğu Müslüman olan bazı ülkelerden gelenlere de ciddi kısıtlama ya da yasaklar getireceğini de kaydetti. Bu yaklaşımın sadece yasadışı göçü engellemekle kalmayıp aynı zamanda genel olarak göçü de azaltması öngörülüyor.
Kürtaj
ABD Anayasa Mahkemesi’nin federal kürtaja erişim hakkını sona erdirmesi ve kürtaj düzenlemesini eyalet yönetimlerine devretmesinden övgüyle söz eden Trump, yine de kürtajı ikinci başkanlık döneminin bir önceliği olarak ön plana çıkarmıyor.
Trump’ın ısrarı üzerine Cumhuriyetçi Parti platformu, on yıllardır ilk kez kürtajın ulusal düzeyde yasaklanması çağrısında bulunmadı. Trump, kürtaj hakkını güvence altına alan 1973 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı Roe v. Wade’in iptal edilmesinin federal düzeyde yeterli olduğunu savunuyor.
Geçen ay sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı açıklamada Trump, eğer yasa masasına ulaşırsa federal kürtaj yasağını veto edeceğini söylemiş, ancak bu açıklamayı Eylül ayında Demokrat aday Kamala Harris ile yaptığı münazarada kesin bir tutum sergilemekten kaçındıktan sonra yapmıştı.
Trump yönetiminin, Biden yönetimi gibi, mifepriston dahil kürtaj haplarına erişimi kısıtlamak isteyen hukuki zorluklara karşı agresif bir savunma yapıp yapmayacağı belli değil. Trump’ın ayrıca Biden’ın, kürtajın yasak olduğu eyaletlerde bile hastanelerin acil durumdaki kürtaj uygulaması gerektiği yönündeki talimatını uygulaması olası görünmüyor.
Vergiler
Trump’ın vergi politikaları genel olarak şirketlerin ve daha varlıklı Amerikalılar’ın çıkarlarını gözetir nitelikte. Bunun başlıca nedeni Trump’ın 2017 vergi revizyonunun kapsamını, kurumlar vergisi oranını yüzde 21’den 15’e düşürmeyi de içeren birkaç önemli değişiklikle birlikte genişletme vaadi. Bu aynı zamanda Demokrat Başkan Joe Biden’ın en varlıklı Amerikalılar üzerindeki gelir vergisi artışlarını geri almayı ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi finanse eden Enflasyonu Düşürme Yasası vergilerini kaldırmayı da içeriyor.
Bu politikalara rağmen Trump; bahşişlerin, Sosyal Güvenlik ücretlerinin ve fazla mesai ücretlerinin gelir vergisinden muaf tutulması gibi çalışan kesimi ve orta sınıf Amerikalılar’ı hedefleyen yeni önerilere daha fazla ağırlık verdi. Bununla birlikte, ücretlerinin bir kısmını bahşiş geliri olarak yeniden sınıflandırmalarına izin vererek üst düzey ücretlilere arka kapıdan vergi indirimi sağlanabileceğine dikkat çekiliyor. Trump’ın garsonlar, barmenler ve hizmet sektörünün diğer çalışanları için tasarlandığını söylediği bu politikadan hedge fonu yöneticilerinin veya üst düzey avukatların da yararlanması, bir olasılık olarak duruyor.
Gümrük vergileri ve ticaret
Trump’ın uluslararası ticaret konusundaki tutumu, Amerikan çıkarlarına zararlı olduğu gerekçesiyle dünya piyasalarına güvenmemek yönünde. Yabancı mallara yüzde 10 ila yüzde 20 gümrük vergisi uygulanmasını öneren Trump, bazı konuşmalarında daha da yüksek oranlardan bahsetmişti. Federal hükümetin “temel” ilaçları yalnızca ABD’li şirketlerden satın almasını gerektiren Ağustos 2020 tarihli kararnameyi yeniden yürürlüğe koyma sözü veren Trump, Çinli alıcıların ABD’de “hayati önem taşıyan her türlü altyapı” alımını engelleme vaadinde de bulundu.
Çeşitlilik-Eşitlik-Kapsayıcılık politikası (DEI), LGBTQ ve medeni haklar
Toplumsal çeşitlilik vurgusunu ve LGBTQ bireylere yönelik hukuki korumaları geri çekme çağrısında bulunan Trump, federal fonları bir koz olarak kullanarak devlet kurumlarındaki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını sona erdirme çağrısı yaptı.
Transseksüel hakları konusunda Trump, kanıt olmaksızın yaygın olduğu konusunda ısrar ettiği bir uygulama olan “erkeklerin kız spor takımlarına girmesini” genel olarak sona erdirmeyi vadediyor.
Trump, Biden yönetiminin medeni hak korumalarını trans öğrencilere genişletme politikasını geri alacağını ve Kongre’den, doğumda sadece iki cinsiyetin tanınmasını talep edeceğini de kaydediyor.
Hükümet denetimleri, federal bürokrasi ve başkanlık yetkileri
Federal bürokratların rolünü ve ekonomik sektörlerdeki düzenlemeleri azaltmayı amaçlayan Trump, düzenlemelerde gidilecek tüm kesintilerini “ekonomik bir sihirli değnek” olarak çerçeveliyor. ABD enerji üretimi halihazırda rekor seviyelerde olmasına rağmen, tüm federal arazilerin keşif için açılması dahil fosil yakıt üretiminin önündeki engelleri kaldırarak ABD hanehalkının elektrik faturalarında ani düşüşler vadediyor. Trump, inşaat kurallarının çoğu eyalet ve yerel yönetimlerden gelse de, düzenlemeleri azaltarak konut inşaatını serbest bırakma vaadinde de bulunuyor; ayrıca “aşırı çevrecilerin anlamsız davalarına” da son vereceğini söylüyor.
Bu yaklaşım birçok yönden yürütme organının etkisini güçlendirebilir ve güç, doğrudan Beyaz Saray’dan gelebilir.
Trump ayrıca binlerce federal çalışanı kamu hizmeti korumaları dışında sınıflandırarak işten çıkarmayı kolaylaştırabilir. Bu durum, kamu çalışanlarının sayısını azaltarak hükümetin kanun ve kuralları uygulama gücünü zayıflatabilir ve potansiyel olarak hala kamu görevinde kalanlar üzerinde caydırıcı bir etki yaratabilir.
Trump ayrıca Kongre ödenek tahsis ettikten sonra bile başkanların federal harcamaları kontrol etme konusunda münhasır yetkiye sahip olduğunu iddia ediyor. Trump, Kongre’nin bütçe eylemlerinin harcamalar üzerinde “bir tavan belirlediğini” ancak bir taban belirlemediğini savunuyor.
Trump, adayken, faiz oranlarını belirleyen ve bağımsız bir kuruluş olan ABD Merkez Bankası’nın (FED) daha fazla başkanlık yetkisine tabi olması gerektiğini de öne sürmüştü. Henüz ayrıntı vermemiş olsa da, böyle bir hamle ABD’nin ekonomik ve parasal sistemlerinin işleyişinde önemli bir değişiklik anlamına gelir.
Eğitim
Federal Eğitim Bakanlığı’nın ikinci Trump yönetiminde ortadan kaldırılması sözkonusu olsa da bu, Trump’ın hükümeti eğitim sistemi dışında tutmak istemesi anlamına gelmiyor.
Trump ilk, orta ve lise okul sistemlerine baskı yapmak için federal fonları kaldıraç olarak kullanmayı, öğretmenler için liyakata dayalı ücreti benimsemeyi ve eğitimin tüm seviyelerinde kültürel çeşitlilik programlarını kaldırmayı öneriyor.
Yükseköğretim alanında ise Trump, üniversitelere hakim olduğunu söylediği “Marksist manyaklara ve delilere” karşı “gizli silahı” olarak tanımladığı bir hamle ile üniversitelerin akreditasyon süreçlerini devralmayı öneriyor.
Trump yüksek öğrenim bağışlarını hedef alarak, emirlerine uymayan okullardaki “aşırı büyük özel üniversite bağışlarını vergilendirmek, cezalandırmak ve dava etmek” yoluyla okullardan “milyarlarca ve milyarlarca dolar” toplayacağını söylüyor. Böyle bir hamlenin uzun sürecek yasal mücadelelerle sonuçlanacağı neredeyse kesin.
Diğer politika alanlarında olduğu gibi, Trump aslında yükseköğretimde federal gücün sınırlandırılmasını değil, güçlendirilmesini öneriyor. El konulan bağış parasının, tüm Amerikalılar’a harç ücreti olmaksızın üniversite diploması sunan çevrimiçi bir “Amerikan Akademisi”ne yönlendirilmesi çağrısında bulunuyor.
İklim ve enerji
İklim değişikliğinin bir “aldatmaca” olduğunu iddia eden Trump, ABD’nin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltmak amacıyla tasarlanan ve Biden döneminde temiz enerji için yapılan harcamaları eleştiriyor.
Trump, fosil yakıtlara bağlı bir enerji politikası ve yollar, köprüler ve içten yanmalı motorlu araçların inşa ve imalatına odaklanan ulaşım altyapısı harcamaları öneriyor. Mitinglerinde sık sık petrol arama çalışmalarını da öne çıkaran Trump elektrikli araçlara karşı olmadığını söylüyor, ancak elektrikli araç pazarının gelişimini teşvik etmek için tüm Biden teşviklerini sona erdirmeyi vaat ediyor.
Trump ayrıca Biden döneminden kalma yakıt verimliliği standartlarını da geri alma sözü veriyor.
Ulusal savunma ve ABD’nin küresel arenadaki rolü
Trump’ın söylemi ve dünya meselelerindeki politika yaklaşımı, ABD’nin diplomatik açıdan İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana olduğundan daha fazla tecritçi, askeri olarak müdahaleci olmayan ve ekonomik olarak korumacı olma yönünde.
Ancak ayrıntılar daha karmaşık. Orduyu genişletme ve Savunma Bakanlığı harcamalarını kemer sıkma çabalarından koruma sözü veren Trump, Soğuk Savaş sırasında Ronald Reagan döneminden kalma bir fikir olan yeni bir füze savunma kalkanı öneriyor.
Rusya-Ukrayna ve İsrail-Hamas savaşlarını sona erdireceği konusunda ısrar eden ancak bunu nasıl yapacağını açıklamayan Trump, yaklaşımını, bir başka Reagan’ın “güç yoluyla barış” deyişiyle özetliyor. Ancak NATO’ya ve ABD ordusunun üst düzey yöneticilerine yönelik eleştirilerini de sürdüren Trump, Amerikalılar’ın “televizyonda gördükleri” Savunma Bakanlığı yetkilileri için “Onları lider olarak görmüyorum” dedi; Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin gibi otoriterleriyse sıklıkla övdü.