Suriye güçleri Alevi isyanını bastırmaya çalışıyor

Güvenlik güçleri, Batı Suriye’de Beşşar Esad’ın Alevi mezhebinden savaşçıların başlattığı yeni isyanı bastırmak için Cuma günü ikinci kez çatıştı. İslamcı liderliğindeki hükümetin otoritesine yönelik bugüne kadarki en büyük meydan okumayla karşı karşıya kaldığı çatışmalarda çok sayıda kişinin öldürüldüğü bildirildi.

Suriye yetkilileri, devrik Esad rejiminin kalıntılarının, Perşembe günü Alevi azınlığın yoğun olarak yaşadığı kıyı bölgesinde güçlerine karşı ölümcül ve iyi planlanmış bir saldırı başlattığını söyledi.

Reuters‘in haberine göre, yetkililer ölü sayısını açıklamadı ancak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 120’den fazla kişinin öldüğünü söyledi.

Şiddet olayları, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın, yönetiminin ABD yaptırımlarını kaldırma çabaları ve özellikle İsrail’in Şam’ın güç konuşlandırmasını engelleyeceğini söylediği güneybatıdaki daha geniş güvenlik sorunlarıyla boğuştuğu bir dönemde, kontrolü sağlama çabalarını sarstı .

Perşembe günkü şiddet büyük ölçüde Jableh bölgesinde yoğunlaştı ancak huzursuzluk daha geniş bir alana yayıldı. Devlet haber ajansı SANA, kıyı kentleri Tartus ve Lazkiye’de sokağa çıkma yasakları ilan edildiğini söyledi. Güvenlik güçlerinin her iki kentte ve yakınlardaki dağlarda tarama operasyonları başlattığını, bir güvenlik kaynağına atıfta bulunarak söyledi.

Sivil halka evlerinde kalmaları tavsiyesinde bulunuldu.

Telefonla ulaşılan Lazkiye şehrinden bir sakin, çatışmaların 12 saattir orada sürdüğünü söyledi. Hükümet takviyelerinin şehre ulaştığını söyledi. Tartus şehrinden bir sakin, hükümet güçlerinin Cuma sabahı şehre girmesi ve havaya ateş açmaya başlamasıyla yoğun silah sesleri duyulduğunu söyledi.

Güvenlik kaynaklarından biri, takviye birliklerin Cuma sabahı Lazkiye kentine girmeyi başardığını, ancak Perşembe günü yolun kesilmesi nedeniyle giremediklerini söyledi.

Kentin dış kesimlerinde çatışmaların sürdüğünü, güvenlik güçlerinin kesilen Cebele yolunu açmaya çalıştığını, Esad’a bağlı milislerin Cebele’deki bazı mevzileri kuşattığını aktaran kaynak, şunları kaydetti:

ŞİDDET VE SALDIRILAR

Alevi aktivistler, Esad’ın devrilmesinden bu yana toplumlarının özellikle Humus ve Lazkiye kırsalında şiddet ve saldırılara maruz kaldığını söylüyor.

Şaraa, Suriye’yi kapsayıcı bir şekilde yönetme sözü verirken, Kürtler, Hristiyanlar ve Dürziler gibi diğer azınlık gruplarının üyelerinin aksine, kendisi ile üst düzey Alevi isimler arasında herhangi bir görüşme yapıldığı duyurulmadı.

Esad liderliğindeki hükümet, Suriye devletinin güvenlik aygıtı ve bürokrasisinde yoğun olarak Alevi toplumundan eleman toplarken, İslamcıların önderlik ettiği otoriteler, toplu işten çıkarmalar da dahil olmak üzere çeşitli yollarla bu kadroları yeniden yapılandırmaya çalışıyor .

Şeriat, Sünni Müslüman çoğunluklu Suriye’nin büyük bir bölümünü Şam’ın kontrolü altına almış olsa da, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolündeki kuzeydoğu ve doğu bölgeleri de dahil olmak üzere önemli bölgeler hâlâ Şam’ın kontrolü dışında.

Alevi din adamlarından oluşan bir grup olan Alevi İslam Konseyi’nin yaptığı bir açıklamada, şiddetin sorumluluğunu hükümete yükleyerek, “askeri konvoyların Suriyelileri terörize etmek ve öldürmek için ‘rejim kalıntıları’ bahanesiyle kıyıya gönderildiği” söylendi. Kıyı bölgesinin BM koruması altına alınması çağrısı yapıldı.

Sharaa yönetimine diplomatik destek sunan Suudi Arabistan, Suriye’de “kanun dışı grupların işlediği suçları” ve güvenlik güçlerini hedef almalarını kınadı. Riyad, yaptığı açıklamada, Suriye hükümetinin güvenliği ve iç barışı koruma çabalarında “yanında” olduğunu söyledi.