Analiz

‘Soylu’nun Tekrar bakanlık koltuğu bulması da parti yönetiminde yer alması da çok zor’

Gazeteci Sedat Bozkurt, AKP Milletvekili Süleyman Soylu’nun parti yönetiminde ve kabinede yer almasının zor göründüğünü belirterek, “Partide de bakanlar arasında da Soylu’ya karşı ciddi bir direnç mevcut” dedi.

Gazeteci Sedat Bozkurt, Kısa Dalga’da yer alan yazısında, Süleyman Soylu ve Mehmet Şimşek’in durumunu ele alan bir yazı kaleme aldı. Süleyman Soylu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyeceğini daha önce yazdığını ifade eden Bozkurt, “Bu, AKP içinde sadece yalnızlaştırılmasına değil, ayrıldığı bakanlıktaki kadrosu tasfiye edilirken kendisine yönelik hamlelere tepki nedeniyleydi. Bu yazı sonrasında Soylu Erdoğan tarafından Aydın mitingine götürüldü ve mesele tatlıya bağlandı. Soylu bir kez daha sıkıntısını dile getirince aynı süreç yaşandı ve Erdoğan ile yaptığı görüşmeden rahatlamış bir biçimde ayrıldı” dedi.

Bozkurt, ”Soylu’nun amacı, AKP içindeki gücünü muhafaza etmek. Her çıkışı biraz kendisini hatırlatma çabası. Tekrar bakanlık koltuğu bulması da parti yönetiminde yer alması da çok zor görünüyor. Erdoğan bu gibi durumlarda çok faydacı bakar. Soylu’yu bakanlıktan “kırıp dökmeden” alabilmek için bakanların tamamını 2 eksikle TBMM’ye taşıdı. Partide de bakanlar arasında da Soylu’ya karşı ciddi bir direnç mevcut. Ali Yerlikaya bakan olunca “hayırlı olsun”a Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı ve Genelkurmay Başkanı hep birlikte gittiler. Soylu görev dönemi boyunca böyle bir karenin içinde yer alamadı.” ifadesini kullandı.

Bozkurt, ”Cumhur ittifakının en dokunulmaz ismi Mehmet Şimşek. AKP’den de MHP’den de Şimşek’e yönelik açıklamaları ya da yaptıkları nedeniyle en ufak bir itiraz yok. Bu da Şimşek’e çok konforlu bir alan yaratıyor. Erdoğan da ekonomi konusuna çok sevmesine karşın hiç girmiyor. Aslında anlatacak keyifli öyküsü de yok bu alanda. Sabit kur yüksek faiz döngüsü ile yeni bir “kur korumalı mevduat” maliyeti ülkenin önünde aslında. Yabancı kredilendirme kuruluşları ile bankaların verdikleri yüksek notlar sıcak parayı buraya yönlendiriyor. Dolarını bozduran yatırımcı TL’de 6 ayda yüzde 20/25 net faiz elde ediyor ve sabit döviz kuru nedeniyle parasını dolar cinsi yüzde 20 arttırarak ülkesine dönüyor. Ya da tekrar bu tatlı faize yatırıyor. İşte hep soyut kalan faiz lobisi tam da bu. Bu yolla Merkez Bankası rezervlerini arttırmakla övünen Şimşek’in kredisi sonsuza kadar değil. Ekim- Kasım ayında onun da hesap verme dönemi başlıyor. Bu demek ki Şimşek’in başarılı olduğunu anlatabilmesi için, Ekim ayında ya da Ekim ayına kadar ciddi bir faiz indirimi yapması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu