SKİDP Sekreter Yardımcısı Süleyman: MİT Başkanı’nın ziyaretinden sonra Colani’nin söylemi değişti
Suriye Kürt İlerici Demokrat Partisi (SKİDP) Genel Sekreter Yardımcısı Ahmed Süleyman, “Eğer HTŞ ve Colani bugün serbest olsalardı biz onlara daha rahat bir şekilde bu sorunu çözebilirdik. Ancak MİT Başkanı’nın ziyaretinden sonra Colani’nin söylemlerinin rengi değişti” dedi.
Ahmed Süleyman Erbil merkezli Rudaw’a katılarak soruları yanıtladı.
Süleyman, Türkiye’nin kontrolündeki güçlerin “Kürtlerin bölgelerinden çıkmalarını sağlayacak şekilde hareket ettiğini” söyledi.
Ahmed Süleyman Suriye’de Kürtler arası diyaloğa ilişkin, “PYD ile görüştük, ENKS ile de görüşme talebinde bulunduk ancak henüz bize yanıt vermediler” dedi.
Bir Fransız heyetinin Rojava’da bulunduğunu ve Kürt partilerin temsilcileriyle görüşmeler yaptığını hatırlatan Süleyman, bu heyetin partilerle görüşeceğini ancak önemli olanın tüm Kürtlerin aynı masada oturması olduğunu vurguladı.
Ahmed Süleyman, “Kürtlerin bir heyetle Şam’a gitmesi önemli” diyerek, Kürtlere farklılıklarını bir kenara bırakmalarını kaydetti.
Suriye’de geçici hükümet kuran Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) içinde de yabancı unsurlar bulunduğunu ve dünya tarafından terör örgütü olarak nitelendirildiğini belirten Ahmed Süleyman özetle şöyle konuştu:
“Neden diğer bölgelerde huzur ve barışın gelişmesini istiyorsunuz da Kürt bölgelerinde sorunları savaşla, şiddetle halletmek istiyorsunuz? Yani halkın buralardan çıkmasını, Kürtlerin oralarda olmamasını isteyen bir durum ortaya çıkıyor. Türkiye Suriye’de huzur yaratmak istiyor ama Kürt bölgelerini de yok etmek istiyor. Mesela Minbic halkı oradaki silahlı güçlerden, çetelerden rahatsız. Biz Kürtler de Suriye’nin bir parçasıyız ve sorunların halledilmesini istiyoruz. Şiddetle, kavga ile sorunların çözülmesini istemiyoruz. Eğer HTŞ ve Colani bugün serbest olsalardı biz onlarla daha rahat bir şekilde bu sorunu çözebilirdik. Ancak MİT Başkanı’nın ziyaretinden sonra Colani’nin söylemlerinin rengi değişti. Diyorlar ki Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Kürt değil. DSG’liler buralı değil, Kürt değil, buradan gitmeleri gerekiyor. DSG’nin yüzde 80’i Arap, yüzde 20’si Kürt, bir kısmı da diğer ülkelerden gelenlerden oluşuyor. İdaresinde yer alanlar da Kürtler, Araplar ve Süryaniler’dir. Bunlar Suriye halkıdır. Colani’nin yanında da Suriyeli olmayan yabancılar var. Bunlar on binlerle ifade ediliyor Çeçenistan’dan gelenler var mesela ve bunlar terör lisesinde yer alıyor. Peki bu nasıl çözülecek? DSG terör lisesinde değil ancak bunlara terörist diyorlar. Uluslararası toplumun da bakış açısı bu değil. Suriye halkı da böyle bakmıyor.”
