Kültür & Sanat

Şırnaklı Animatörün İlk Filmine İki Ödül

Şırnaklı Animatör Semiha Yıldız’ın, Cudi Dağı’nı ses efektleriyle anlattığı ilk animasyon filmi, Almanya ve Türkiye’de ödül aldı. Yıldız’ın annesinin kumaşlara işlediği nakışları kullandığı film, 4 ülkedeki çok sayıdaki festivalde gösterime girdi.

Semiha Yıldız 28 yaşında, genç bir animasyon film yönetmeni. Şırnak’ın Balveren Beldesinde doğan Yıldız, 10 yıl önce üniversite okumak için Malatya’ya gitti. Bilgisayar öğretmenliği eğitimi alan Yıldız, animasyona merak sardı. Hayat hikayesini VOA Türkçe’ye anlatan Yıldız, neden animatörlüğü seçtiğin şöyle anlattı; “Dört yıl bilgisayar öğretmenliği okudum, ondan sonra buraya geldim. Zarok TV’de animatörlük yaptım. Ben okulu bitirdiğim yıllarda birçok öğretmen ihraç ediliyordu. Bu da benim motivasyonumu kırdı. Animasyon içeren birkaç dersimiz vardı. Okurken bir tane animasyon yaptım üstüne Kürtçe müzik ekledim. Baktım ki animasyon Kürtçe ile de yapılıyor. Öğretmenlik yapamayacağımı anlayınca animasyon yapmaya başladım” dedi.

İlk film Cudi

Şırnak’tan ayrılsa da aklı doğduğu topraklarda kalan Yıldız, yamacında doğduğu Cudi Dağı’nı anlatan bir animasyon film yapmaya karar verdi. Pandemi döneminde sokağa çıkma yasakları nedeniyle evden çıkamayan Yıldız, altı ay, günde en az beş saat çalışarak, ‘Dileklerin Cudi’si’ isimli 6.5 dakikalık animasyon filmini yaptı.

Yıldız filmde, eteklerinde doğduğu Cudi’yi ses efektleriyle anlatmaya çalıştı. Cudi’nin yöre halkı için kutsal olduğuna dikkat çeken Yıldız, insanların Cudi’ye gösterdiği saygıyı anlatmak istediğini söyledi. Şırnak dışında yaşayanların da Cudi’yi tanıması ve hatırlamasını amaçladığını vurgulayan Yıldız, “İsmi ‘Dileklerin Cudi’si’. Biz bunu Şırnak’ta çok kullanıyoruz. Biz sadece Cudi demiyoruz, bir saygı, hürmet için ismi böyle kullanıyoruz. Şırnak sınırından çıktığınızda, özellikle de bizim köy olan Balveren’den çıktığınızda bu saygıyı görmüyorsunuz. Cudi’nin adı kullanılmıyor. Ben üniversiteye gittiğimde orada bir doğanın terörize edildiğini gördüm. Oradaki hayvanlar, bitkiler, her bir taşı terörize edildi. Bu beni çok üzdü. Ben büyüklerimden oraya bir saygı gösterildiğini öğrendim. Ben bunu başka yerde görmeyince çok ağırıma gitti. Bunun üzerine aklıma böyle bir fikir geldi. Böyle bir film yapmaya karar verdim. Özellikle Şırnak dışında yaşayanların Cudi’yi televizyonlardan, gazetelerden öğrenenlerin, Cudi’deki varlıklardan öğrenmesini istedim. Onlar ne söylüyor, onları dinleyelim. Oradaki her hayvan her bitki konuşsun” dedi.

Yıldız, filmde kullandığı görüntüleri de annesinin kumaşlara işlediği nakışlardan aldı. Yıldız, filmde neden ses kullanmadığını şöyle anlattı; “Filmde kullandığım görüntülerin neredeyse tamamı annemin nakışlarından. O nakışları filme aldım. Oranın doğasını yeniden yarattım ve burada Cudi’nin derdini sorunlarını bir kez daha dile getirdim. Talan ediliyor, yakılıyor, oranın hayvanlarının ne halde olduğunu anlatmak istedim. Ses yok sadece efektlerden oluşuyor, hayvanların bütün seslerini duyuyorsunuz ama efektif. Filmde, dört mevsim anlatılıyor, doğaya nasıl müdahale edildiği anlatılıyor.”

İlk filme iki ödül

Yıldız’ın ilk filmi olan ‘Dileklerin Cudi’si’ iki ödül adlı. İlk ödülü Hamburg Kürt Film Festivali’nden alan film, İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) tarafından en iyi animasyon filmi ödülüne layık görüldü. 4 ülkede gösterime giren filmin kendisini motive ettiğini ifade eden Yıldız, “İlk denememde ödül aldım ve çok mutlu oldum. Ödül ve olumlu yorumlar beni çok sevindirdi, motivasyonumu artırdı. Cudi bana o kadar motivasyon verdi ki, ikinci filmi de yapmaya karar verdim. Ben de bu işi yapabileceğim inancı oluştu” diye konuştu.

Güneydoğu’daki Kürt basınının yaşadıklarıyla ilgili bir film üzerine çalışan Yıldız’ın hedefi Cudi ile ilgili yeni bir film yapmak.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu