Serkan Ramanlı: Özerk bir yönetime ihtiyaç olmadığına inanıyoruz
Siyaset gündemi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 24 Ekim 2024’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı çıkışı sonrası yeni bir hal almaya başladı.
Bahçeli’nin meclisteki çıkışı sonrası kamuoyunda yeni bir ‘çözüm süreci’ sinyali oluşurken Hakkari Belediyesinin ardından, DEM Partinin yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi, Halfeti Belediyesi ve Dersim Belediyesine kayyım atandı. Ayrıca kayyım uygulamaları DEM Partili belediyelerin dışında CHP’li Esenyurt ve Ovacık belediyelerine de uygulandı.
Deneyimli siyasetçi Fuat Önen ile başlattığımız bu söyleşi dizisinin ikincisini HÜDA-PAR Batman Milletvekili ve Parti Sözcüsü Serkan Ramanlı ile gerçekleştirdik.
Ramanlı ile başta Bahçeli’nin meclisteki çıkışı, devlet aklının Kürtleri nasıl muhatap aldığı, kayyım atamaları ve HÜDA-PAR’ın Kürt meselesinin çözümüne dair nasıl bir yol izlediğini konuştuk.
“SİLAHLARIN SUSMASI HERKESTEN ÖNCE KÜRTLERİN FAYDASINDADIR”
Türkiye’de yeni bir ‘çözüm süreci’nin başlamasına neden ihtiyaç duyuldu? Mevcut uluslararası konjonktür ve özellikle de Ortadoğu’daki son gelişmeler, İsrail ve İran arasındaki gerilim bu hamleye zemin oluşturmuş olabilir mi? Bu yeni konjonktürde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çıkışı ve yeniden başlayabilecek bir ‘çözüm süreci’ne parti olarak nasıl bakıyorsunuz?
Başlayanın çözüm süreci olduğunu düşünmüyorum. PKK silah bıraksın isteniyor. Öcalan’ın örgüte silah bıraktırabileceğine dair bir inanç var. Buna imkan tanınmak isteniyor. Bölgesel gerginlik ve savaş ihtimali hükümet yetkilileri tarafından yüksek sesle dillendiriliyor. Bu adım içeride safları sıkılaştımak için atılmış olabilir ki Bahçeli’nin DEM Eş Genel Başkanları ile tokalaşma sonrası yaptığı açıklama bu görüşü destekliyor. Farklı bir gaye de güdülmüş olabilir. Silahların susması için elinde silah bulunan örgütle ve onun lideri ile görüşmek doğaldır. Bir hak-hukuk meselesi olan Kürt meselesi şiddet kullanılarak çözülemez. Bu hususta silah, bir hak arama yöntemi olarak görülüp gösterilemez. Tam aksine şiddet, çözümsüzlüğe hizmet ediyor. Bırakın çözümü, sorunu konuşmayı bile imkansız kılıyor. Silahların susması herkesten önce Kürtlerin faydasındadır. Bu yönde atılacak adımlar değerlidir. Desteklenmelidir.
“ÇÖZÜM SİYASİDİR, YERİ MECLİSTİR”
Geçmişteki çözüm pratiklerine baktığımızda Türkiye’de devletin, çözümün diğer tarafı olarak Kürtleri bir millet olarak karşılarına almadığını görüyoruz. HÜDA-PAR olarak olası bir çözüm sürecinin nasıl ve hangi şartlar çerçevesinde ilerlemesini öngörüyorsunuz?
Örgütün silah bırakması ayrı, Kürtlerin meşru hak ve taleplerinin karşılanması birbirinden ayrıdır. Bu konuda muhatap örgüt değildir. Kürtlerin tamamı, meşru, sivil örgütlü yapılarının tümüdür. Çözüm, siyasidir. Çözüm yeri meclistir. Yolu sivil siyasettir. Anayasal ve yasal zemindir.
“İLKESEL OLARAK KAYYIM ATAMALARINA KARŞIYIZ”
Geçtiğimiz ay CHP ve DEM Partinin kent uzlaşısıyla belirlediği Vanlı Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in yerine kayyum atanmış ve Özer tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sonra ise DEM Partili Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesine kayyum atandı. Parti olarak bu yeni kayyım atamalarını nasıl karşılıyorsunuz ve bunun olası bir ‘çözüm süreci’ni etkileyeceğini düşünüyor musunuz?*
Bahçeli’nin açıklamasının hemen ardından Ankara’nın göbeğinde TUSAŞ’a bir terör saldırısı yapılmıştı. Saldırıdan sonra başkanlarının örgüt bağlantısı olduğu gerekçesiyle bazı belediyelere kayyım atanması şaşırtıcı olmadı. Ancak ilkesel olarak kayyım uygulamasının doğru olmadığını her vesile ile ifade ediyoruz. Bize göre masumiyet karinesi çiğnenmemeli, zorunlu hallerde başkan görevden uzaklaştırılsa bile yerine belediye meclisi tarafından bir vekil geçmeli. Seçilmişin yetkilerini yine bir seçilmiş kullanmalıdır. TUSAŞ’a yapılan saldırı sonrasında kayyım atamalarının yeniden gündeme gelmesi, toplumsal barış ümidini zayıflatıyor gibi görünse de gerek Sayın Bahçeli ve gerekse Sayın Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda bir vazgeçme emaresi gözlemlenmiyor.
“YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNİ TEKLİF EDİYORUZ”
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimi sonuçlarıyla birlikte HÜDA-PAR ismi Türkiye’de adından sıkça söz ettirdi. Ayrıca parti programınızın 37. sayfasında “…eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir” diyorsunuz. Parti olarak Türkiye’deki mevcut Kürt meselesinin çözümüne dair plan ve programınız nedir?
Silah ve şiddeti reddederek, sivil siyaset yoluyla Kürt meselesinde hak mücadelesi verilmesi gerektiğine ve bu mücadelenin bir eşitlik ve adalet mücadelesi olduğuna inanıyoruz. Fıtrî ve meşru hakların tanınması için özerk bir yönetime ihtiyaç olmadığına inanıyoruz. Anayasal temelde bir çözüm, mevcut üniter yapıda da mümkündür. Bununla beraber katı merkeziyetçi bir anlayış yerine yerel yönetimlerin güçlendirilmesini teklif ediyoruz.
* Serkan Ramanlı’ya sorular gönderildikten sonra Ovacık ve Dersim Belediyesine kayyım ataması gerçekleştiği için soruda bu iki belediyenin ismi dillendirilmedi.
Söyleşi: Qesîm Etmanekî