Seçime doğru af yine gündemde… Çıkarılacak bir af, seçim sonuçlarını etkiler mi?
Neredeyse her seçim öncesinde gündeme gelen konuların başında af gelir.
Aslında af konusu bir süreden beri dillendirilen bir konu.
Bunun en büyük gerekçesi de cezaevlerinin adeta dolup taşması.
Öyle ki Türkiye cezaevi yoğunluğunda dünyada ikinci sırada.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü sitesinde yer alan verilere göre Türkiye’de 8’i çocuk kapalı infaz kurumu olmak üzere 384 cezaevi bulunuyor.
Bu cezaevlerinin kapasitesi, 271 bin 823. Halihazırda cezaevlerinde 314 bin 502 tutuklu ve hükümlü var.
Yani mevcut kapasite 42 bin 672 kişiyle aşılmış durumda. Ancak pandemi nedeniyle de cezasını evlerinde izinli olarak geçiren 81 bin 815 kişi bulunuyor. Bu nedenle cezaevlerindeki doluluk oranı biraz azaltılış vaziyette. Bu kişiler de cezaevinde kalmaya devam etseydi Türkiye, cezaevinde doluluk oranında dünyada birinci sırada olacaktı.
Son olarak 15 Nisan 2020’de ceza infaz yasasında değişiklik yapılmış ve ilk etapta 40 bin daha sonra toplamda 110 bin kişi tahliye edilmişti.
Ancak bu bile cezaevlerindeki yoğunluğu bitiremedi. Günümüze dönersek af yine gündemde.
2020 yılındaki ceza infaz yasasını çıkarmaya öncülük eden Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) yine bir af çalışması yürüttüğü belirtiliyor.
Kulislere yansıyan bu iddiaların ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Getirsinler. Bir hazırlık yapılacaksa parlamentoda birlikte çalışalım” demişti.
Peki seçime aylar kalan bir süreçte çıkarılacak bir affın hitap ettiği kitleden dolayı seçim sonucuna tesir etme şansı var mı?
Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’in yazısının devamını aktaralım:
İlhan Cihaner
“Genel bir af, siyasi partilerin oylarında değişikliğe yol açmaz”
Bu soruyu ilk olarak bir dönem Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulunan CHP PM Üyesi İlhan Cihaner’e sorduk.
Genel bir affın siyasi partilerin oy oranlarında değişikliğe yol açacağı kanaatinde olmadığını belirten Cihaner, “Bir kesimde devlete karşı suçlardan bahsediliyor. Öyle denince de iki başlık var. Biri PKK, diğeri FETÖ ile bağlantılı suçlar. Her ikisinin de affedilmesine yönelik toplumsal bir uzlaşma görünmüyor” dedi.
“PKK ve FETÖ’den dolayı genel af olası görünmüyor”
Genel afların çoğunlukla çatışma dönemlerinden sonra toplumsal barışın sağlanması için çıkarıldığını kaydeden Cihaner, “Cumhuriyetin kuruluşundan beri 7 kere af çıktı. Ancak günümüzde henüz silahlı çatışma devam ederken, çözümü noktasında bir siyasi irade yokken yine diğer tarafta FETÖ’nün affına dair bir toplumsal uzlaşı bulunmazken genel affı olası görmüyorum” diye konuştu.
“Belli suçları kapsayacak düzenlemede çıkaran partiye faydadan çok tepkiye neden olur”
Genel affın olmaması halinde geriye belli suçları kapsayacak infaz iyileştirmelerinin kalacağını söyleyen Cihaner, sözlerini şöyle tamamladı:
2020’deki infaz düzenlemesiyle MHP, kendisine yakın belli isimleri çıkartmak için öncülük etmişti. Yine ona dönük bir düzenlemenin kapsayıcılığı dar olacaktır. Bunun da onu çıkaran partiye de fayda sağlayacağı kanaatinde değilim. Daha çok tepkiye neden olacaktır.
Mustafa Kamalak
“Seçime etkisi olur ama oranını kestirmek zor”
Anayasa hukuku uzmanı ve eski Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak ise bir affın seçime etkisi olabileceği görüşünde.
Kamalak, bunun oranının ne olacağı yönünde bir tahmin yürütmenin zor olduğunu, bu konuda bir çalışmanın da olmadığını belirterek, “Aftan faydalananlar ve aileleri, affı çıkaran partilere yönelebileceği gibi mağdurlar da karşı tarafa yönlenebilir” ifadelerini kullandı.
“Affa gereklilik var”
Türkiye’de bir affa gereklilik duyulduğunu kaydeden Kamalak, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin neden affa ihtiyaç duyduğu üzerinde durmak gerek. Verilen kararlar adalete tam uymuyor. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen yüzbinler var. Ortada hiçbir suç olmadığı hatta beraat ettiği halde ihraç edilenler oldu. Af bu açıdan bana göre gerekli şayet masum insanları da kapsayacaksa gerekli. Ama Türkiye af dışında daha adil bir adalet sistemi de kurmaya çalışmalı.”
Adem Solak
“Genel af çıkaran her hükümet kendini mahkum eder”
Yıllardır cezaevleriyle ilgili çalışmalar yapan Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) Başkanı Prof. Dr. Adem Solak ise affın siyasi partilere fayda getirmeyeceği savunuyor.
“Affı yapan her hükümet kendini mahkum eder” diye sözlerine başlayan Solak, şöyle devam etti:
İçeridekiler için istenen bir şeydir ama her içerideki, dışarıda birden fazla mağdur bırakmıştır. 70 senedir yapılan aflar Türkiye’de vicdanları kanatmıştır. Her aftan sonra dramatik olaylar yaşanmıştır. Suçluyu bırakınca toplumu riske sokuyorsun. Devletin esasında affetme yetkisi yoktur. Kendine karşı işlenen suçları affedebilir. Örneğin alacağı borçları, trafik cezalarını afetsin ama insanın insana karşı suçlarını affedemez. Allah bile kul hakkını affetmiyor.
Mehmet Ali Kulat
Affın muhalefete seçim kazandıracak adım olduğunu iddia etti
Bir affın çıkması gerektiğini en sıklıkla dillendiren isimlerin başında MAK Araştırma Şirketi Sahibi Mehmet Ali Kulat geliyor.
Kulat, 9 Ağustos 2022 Salı günü yaptığı açıklamada olası bir ‘genel af’ vaadinin iktidara ihtiyaç duyduğu toplumsal desteği sağlayabileceğini, muhalefet için de ‘seçimi kazandıracak bir adım’ olabileceğini iddia etmişti.
Kulat’ı arayarak olası bir genel affın seçim sonuçlarına tek başına etki edip edemeyeceğini sorduk.
“Tek başına af, seçimi kazandırmaz ama oy kazandırır”
Kulat, “Tek başına genel af Türkiye’de seçimin sonucunu belirlemez. Ancak affa öncelik eden partiye bir iki puan kazandırabilir. 24 Haziran seçimlerinden önce MHP’nin yine bir af çalışması gündemdeydi. O seçimde MHP’nin aldığı iki puanın bu çalışmadan kaynaklandığı kanaatindeyim” iddiasında bulundu.
“Af, her ailede birkaç kişiyi ilgilendiren bir konu haline geldi”
Toplumda bir af çıkması noktasında büyük bir beklenti olduğunu iddia eden Kulat, iddialarını şöyle sürdürdü:
Asıl önemli olan 7,5 milyon ceza dosyası var. Türkiye’de 18 yaşın üstündeki 57 milyon 500 bin. Yani yetişkin nüfusun neredeyse yüzde 90’ını ya bir davanın sanığı ya tanığı ya müştekisi. Milyonlarca insan almış olduğu cezalardan dolayı sabıkalı durumda. Bir işe girse sabıkası engel oluyor. Yani af artık her ailede birkaç kişiyi ilgilendiren bir konu haline geldi.
“Af için iyi bir bahane var: 2023 Cumhuriyet’in 100. yılı”
Kulat, bunun yanında işin bir de mağdurlar boyutu olduğunu anımsatarak, siyasetin bu noktada çok dengeli bir politika izlemesi gerektiğini belirterek, “Af için iyi bir bahane var: Muhalefet, 2023 Cumhuriyet’in 100. yılını bahane ederek bir çıkış yapabilir” dedi.
“Adalet tartısı bozulmuş yanlış tartıyor”
Türkiye’de af ihtiyacının cezaevlerinin dolu olmasından ziyade mevcut davaların üçte ikisinin bir üst mahkemede bozulmasından kaynaklandığını söyleyen Kulat, “Çünkü adalet tartısı bozulmuş, yanlış tartıyor. Dolayısıyla yeni bir temiz sayfa açmak adına bir af çalışması çok faydalı olacaktır” yorumunu yaptı.
“CHP, İYİ Parti, MHP ve AK Parti afla ilgili çalışma yürütülüyor”
CHP ve İYİ Parti’nin af konusunda bazı çalışmaları olduğunu duyduğunu, ayrıca Cumhur İttifakı’nda MHP’nin ve AK Parti’nin de af ilgili bir dizi faaliyet yürüttüğünü öne süren Kulat, şunları söyledi:
“Bu çalışmalarda mağdur kesim ile suçlu kesim arasındaki o dar çizgi mutlaka gözetilmeli. Yoksa affı çıkardığınız zaman muhtemelen bir gün sonra tecavüzcüleri çıkarıyorlar başlıklı haberlerle karşı karşıya kalırsınız.”
“Kılıçdaroğlu, MHP’den gelecek teklifi değerlendireceklerini söyledi”
MHP’nin yaptığı çalışmaya muhalefetin de destek vereceğini ileri süre Mehmet Ali Kulat, “Geçen hafta Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüştüm. Kendisi de gelecek böyle bir teklifi değerlendireceklerini bana söz arasında ifade etti. Ertesi gün de Muharrem Erkek bir açıklama yaparak gelecek teklife bakıp değerlendireceklerini söyledi” şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.