Analiz

Reuters: Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde petrol üretimi beş yılda yüzde 50 azalabilir

Reuters ajansı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin yeni bir keşif ya da teknolojik yatırımlar yapılmaması halinde petrol üretiminin 2027 yılında yarıya düşebileceğine dair bir rapor hazırladığını duyurdu.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin hazırladığı belgelere göre, eğer bölgede yeni bir keşif ya da teknolojik yatırımlar yapılmazsa, petrol üretimi 2027 yılında yarıya inebilir. Belgeleri gören Reuters haber ajansının haberine göre, istikrarsız ve ekonomisi çalkantıda olan bir ülkenin parçası olan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) can damarı niteliğindeki petrol üretiminde böyle hızlı bir düşüş olması durumunda, bölgede ciddi finansal sıkıntılar yaşanabilir.

Belgelere göre eğer yatırımlar en etkin şekilde yapılır ve kullanılırsa, 5 yılda petrol üretimi günde 580 bin varile çıkabilir. Bu üretimin 530 bin varili de ihraç edilebilir.

Ancak yeni bir yatırım gelmezse, halihazırda kullanılan kuyulardaki petrol gittikçe azalacak. Rapora göre bu durumda yarı özerk bölgede üretim yarı yarıya düşerek ihracat günde 240 bin varille kısıtlanabilir.

IKBY Meclisi milletvekili ve Meclis’te Petrol ve Doğalgaz Komitesi Üyesi Karwan Gaznay, durumun “çok tehlikeli olduğunu” söylüyor:

“Bu durum bizi hızla harekete geçirmeli. Ancak Irak merkezi hükümetiyle sorunlarımızı çözersek bu durum ciddi bir sorun olmaktan çıkar. Çünkü o zaman yeni kuyular, yeni sahalar inşa edip üretimi artırabiliriz. Aslında kaynağımız çok fazla.”

IKBY yönetimi, Reuters’ın raporla ilgili sorularına yanıt vermedi.

Irak Anayasası’na göre IKBY, ülke bütçesinin bir kısmından aylık olarak faydalanabiliyor. Ancak bu anlaşma 2014’te IKBY’ye bağlı Peşmerge güçleri IŞİD’le savaşarak sınırlarından daha güneye indiğinde ve Kerkük’teki petrol kuyularının kontrolünü ele geçirdiğinde sona erdi. Çünkü IKBY, Kerkük’teki petrolü doğrudan kendisi uluslararası alanda satmaya başladı.

2018’de Irak merkezi hükümetine bağlı ordu tartışmalı bölgelerin kontrolünü yeniden eline aldığında, Kerkük petrolleri de bir kez daha merkezi hükümetin kontrolüne geçti. Bunun ardından Bağdat’taki merkezi hükümet bütçeden Erbil’deki IKBY yönetimine pay vermeye tekrar başladı. Ancak bu paylaşım düzenli olmadı. Örneğin bu yıl sadece iki kez 200 milyar Irak dinarına (137 milyon dolar) denk gelen ödeme yapıldı.

Sadece IKBY’nin şu an 38 milyar dolarlık borcu var. Gaznay, petrol satışının bölge bütçesinin yüzde 85’ini oluşturduğunu söylüyor.

IKBY’nin mali pozisyonu Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlaması ve petrol fiyatlarının artmasıyla güçlendi. Ancak petrol üretiminde zaman içinde gerçekleşecek hızlı düşüş, bu durumun hızla tersine dönmesine yol açabilir.

Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi Deloitte’e göre bölgenin petrol üretimi 2019’da günlük 468 bin varildi. Geçen yıl günlük 445 bine düştü. Bu yılın ilk çeyreğinde ise günlük 434 bin varil petrol üretimi yapıldı.

IKBY’den ismini vermeyen bir yetkili, Reuters’a “Mevcut petrol üretiminin düşmesinin sebebi doğal kaynaklar bakanlığının hızla yeni yatırımları ülkeye getiremiyor olması. Üretim her yıl yüzde 15, yüzde 20 oranında düşüyor çünkü yeni yatırım gelmiyor” dedi.

Hükümetin hazırladığı belgelere göre asıl düşüş üç büyük petrol kuyusunda görülüyor: Tawke, Khurmala ve Taq Taq. Bu da ciddi oranda düşüşe sebep oluyor.

Petrol kuyularındaki bu sorunlar sebebiyle IKBY, gaz üretimi artırmaya yöneldi. Ancak bölgedeki en büyük gaz yataklarından birinin yenilenmesi ve daha etkin bir şekilde çalışması için planlanan proje, “güvenlik riski” gerekçe gösterilerek durduruldu.

Bölgedeki petrol üretimi kireçtaşlarındaki çatlakların sondajlanmasıyla elde ediliyor. İlk aşamada çok hızlı sonuç veren ve büyük oranda üretim yapılmasını sağlayan bu işlem, eğer yoğun şekilde uygulanırsa, çatlakların bir süre sonra kurumasına ve yağmur sularının bu çatlaklardan girerek petrolün yatağına ulaşmasına yol açıyor.

Bölgedeki en zengin petrol yataklarından Taq Taq başta olmak üzere bazı petrol yataklarındaki su seviyesinin yükselmesi, petrole ulaşmayı zorlaştırıyor. Enerji uzmanları bu sorunun çözülebileceğini; kötü yönetim, doğal sonuçlarla mücadele için kaynak ayrılmaması ve teknolojik yatırımların gelmemesi sebebiyle üretimin kaçınılmaz şekilde düştüğünü söylüyor.

Hem enerji uzmanları hem de petrol sanayii yetkililer, yurt dışından gelecek yatırımların petrol üretimindeki düşüşü durduracağı görüşünde. Şu an borçlarını ödemekte zorlanan IKBY’nin de buna ihtiyacı var. Ancak güvenlik durumu ve süreçlerin çok yavaş ilerlemesi, bu yatırımın gelmesine engel oluyor.

Qamar Enerji CEO’su Robin Mills, “Bazı petrol sahalarında genişletme çalışması yapılıyor ancak bu çok yavaş ilerliyor. Çünkü şirketler onay almakta zorlanıyor. Ayrıca son dönemde yeni ve önemli bir keşif yapılmadı, bu da şirketleri düşündürüyor” diyor ve ekliyor:

“Kayda değer bir gelişme olmadıkça şirketler yakın zamanda düşüşe geçme riskini göze almış oluyor.”

Yapılan iyimser tahminlere göre Kürdistan Bölgesel Yönetimi kotrolündeki topraklarda yaklaşık 3 milyar varillik petrol rezervi var. Irak’ın kanıtlanmış petrol rezervi ise 140 milyar varilin üzerinde.

Hem bu oranlar arasındaki fark hem de siyasi istikrarsızlık, IKBY’de enerji sektörünü bazı zorlukla karşı karşıya bıraktı.

Irak Federal Yüksek Mahkemesi, Şubat ayında IKBY’deki petrol ve doğalgaz sektörünün yasal zemininin anayasaya aykırı olduğunu belirten bir karara imza attı. Bunun üzerine aralarında Amerikan Schlumberger, Baker Hughes ve Halliburton gibi birçok uluslararası şirket, bölgeden çekildi.

Irak, 2014’te IKBY petrolünün boru hatlarıyla doğrudan Türkiye’ye iletilmesini de uluslararası alanda yargıya taşımıştı. O günden bugüne devam eden yargı süreci de birçok uluslararası şirketi doğrudan IKBY’ye yatırım yapma konusunda düşündürüyor.

Irak, Türkiye’nin, Erbil yönetimine boru hatlarlarına doğrudan erişim hakkı vererek anlaşmaları ihlâl ettiğini savunuyor.

Paris’teki Uluslararası Ticaret Odası’nda görülen davanın son duruşması Temmuz ayında yapıldı. Irak petrol bakanlığı ve davayı takip eden Iraklı kaynaklara göre nihai karar önümüzdeki aylarda açıklanacak.

Yabancı petrol şirketleri ve yatırımcılar Kürdistan bölgesine, henüz Saddam Hüseyin iktidardayken gelmişti. O dönem Kürdistan bölgesi, Irak’ın geri kalanına göre yatırım yapmak için daha istikrarlı ve güvenli kabul ediliyordu.

Ancak Erbil ve Bağdat arasında yaşanan sorunlar, bölgede yeni bir rezervin keşfedilmemiş olması ve kaynakların sınırlı kalması ile güvenlik sorunları, birçok yatırımcının ve uluslararası firmanın bölgeden çekilmesine yol açtı.

Şu an IKBY kontrolündeki topraklarda birçok küçük ve orta ölçekli işletmeci var. Bunlar da çoğunlukla bölgede petrol sahası çalıştırmanın zorluklarından yakınıyor. Eğer yatırım ortamı gelişmezse, bu yatırımcılar da yavaş yavaş bölgeden çekilebilir.

IKBY yetkilisi, bu durumu şöyle özetliyor:

“Buradaki Kürtler bir rüyada ve uyanmak istemiyorlar.”(BBC News)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu