Özgür Özel’den ‘Esad’ açıklaması: ‘İnisiyatif almaya hazırım’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye meselesine ilişkin yaptığı açıklamada gerekirse inisiyatif almaya hazır olduğunu belirterek “Gerekirse ben Esad’la görüşmeye gideceğim. Bunun zeminin araştırıyoruz. Olumlu gelişmeler var günü geldiğinde açıklayacağız.” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçim için AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık davette bulundu. Halk Tv’de İsmail Küçükkaya’nın canlı yayın konuğu olan Özel, “Benim gördüğüm bu yani bu sistemde son adaylık ancak Meclis’in desteğiyle oluyorsa Meclis’teki destekte bize de ihtiyaç varsa… Seçimleri yenilemeye AKP ve MHP’nin de tek başına gücü yetmiyor. Hep birlikte karar alırsak olacak. Kaçmasınlar yaparız deriz 2,5 yılda seçimi” ifadelerini kullandı. Özel, Türkiye’deki sığınmacı krizine ilişkin olumlu gelişmeler olduğunu belirterek “Günü geldiğinde açıklayacağız” dedi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Normalleşme süreci bitmez. Normalleşme bizim birinci parti olma sorumluluğuyla ortaya koyduğumuz özgüvenli ve inandığımız bir süreç. Normalleşmenin özeti şudur; normal demokrasilerde ne varsa onu talep etmek ve muhalefet olarak üstüne düşeni yapmaktır. Selamlaşmak, konuşmak, müzakere etmek. Normal demokrasilerde olanı talep etmek. Anayasaya tam uyum, kanunlara tam uyum, AİHM kararlarına tam uyum. Bunları talep etmek benim görevim. Ha bunları yapmıyorsa kendileri normalleşmiyorsa bırakalım onlar anormal kalsın. Vatandaş da normalle anormal arasında günü gelince tercihini yapar.
Özgür Özel’in dün BirGün Gazetesi’nden Doğan Tılıç’a verdiği röportajı yayımlandı. Özel, erken seçim talepleriyle ilgili değerlendirme yaptı ve seçimlerin 2028’den önce olacağını söyledi.
Özel, canlı yayında bu sözlerini detaylandırdı:
”Erken seçim için 360 rey gerekiyor. AKP’nin evet diyemediği bir erken seçim yapılamıyor. O yüzden de teknik olarak mümkün değil. Ben hep söylüyorum; erken seçimi millet isterse kaçınılmaz olur diyorum. Tarih olarak da şunu söylüyorum. 5 yıl var iki seçim arasında bunun ortası çok kritik bir yer 2,5 yıl. Sayın Erdoğan eğer Meclis seçimleri yenileme kararı almazsa bir daha aday olamıyor. 2,5 yılda şöyle bir noktaya geleceğiz. Biz gel seçimleri yenileyelim deriz gelip aday olursa 2,5 yıl o koyar, 2,5 yıl biz koyarız ortaya. Tam ortasının öyle bir manası var. Kendine güveniyorsa bir kere daha gelir yarışırız. Yok güvenmiyorsa geriye giden her gün onun seçimden kaçtığı gündür.
Benim gördüğüm bu yani bu sistemde son adaylık ancak Meclis’in desteğiyle oluyorsa Meclis’teki destekte bize de ihtiyaç varsa… Seçimleri yenilemeye AKP ve MHP’nin de tek başına gücü yetmiyor. Hep birlikte karar alırsak olacak. Kaçmasınlar yaparız deriz 2,5 yılda seçimi.” ifadelerini kullandı.
“Gerekirse ESAD ile ilk ben görüşebilirim”
Özel, sığınmacı konusuna ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
“Ben burada inisiyatif almaya hazırım. Suriye ve Türkiye arasındaki diyalog kanallarının açılması için gerekirse ben Esad’la görüşmeye gideceğim. Bunun zeminin araştırıyoruz. Olumlu gelişmeler var günü geldiğinde açıklayacağız. Zemin arayışı içerisindeyiz; üzerinde çalışıyoruz. Gidip sayın Esad’la görüşüp, Türkiye’yle bir masaya oturmasıyla ilgili net talebimizi iletip ana muhalefet sorumluluğunu yapacağız. Çünkü masaya oturmadan bu sorun çözülmeyecek. Türkiye’deki Suriye vatandaşlarının Suriye’ye dönmesi için şartlar neyse konuşulacak. Elbette bunun bir siyasi tarafı var. Esad’ın belli güvenceler vermesi gerekiyor. Bir takım teşvikler ortaya koyabiliriz. Türkiye’de doğmuş 1 milyon çocuk var, bu çocuklar için vize kolaylığı, jestler yapılabilir. Türkiye’de doğdukları için diğer Suriye vatandaşlarından ayıracak bir takım jestler yapılabilir. Bunları çalışıyoruz.
Esad’ın Türkiye’deki TSK varlığına ilişkin sözleri var, bunu diyalog kanalından çıkarıyor. Türkiye’deki Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönmesi için şartlar neyse konuşulmalı. Türkiye’de doğmuş 1 milyon Suriyeli varsa ilerleyen yaşlarda Türkiye’ye gelmek için vize kolaylığı sağlanabilir. Gerekirse Esad ile ilk ben görüşebilirim. Ben sosyal demokrat olarak sığınmacılara gayriinsani davranılmasını doğru bulmam ama sığınmacı meselesinin çözülmeden bekletilmesini de doğru bulmam”