New York Times yazdı: ABD İsrail-İran savaşına dahil oldu, bölgesel savaş riski yükseldi

ABD İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesisleri bombalayarak İran-İsrail savaşına doğrudan dahil oldu. Trump’ın emriyle kullanılan devasa sığınak delici bombalar, bölgedeki tansiyonu tehlikeli bir eşiğe taşıdı. İran’dan misilleme beklentisi yükseliyor.
ABD, İran’daki üç nükleer tesisi bombalayarak ABD ordusunu İsrail’in İran’la savaşına doğrudan dahil etti. Bu hamle, savaşta daha tehlikeli bir aşamayı başlatabilir.
Saldırı, İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik sürpriz saldırısıyla başlayan çatışmaya Başkan Donald Trump’ın müdahale edip etmeyeceğine dair günler süren belirsizliğin ardından geldi.
Trump, Pazar sabahı vurulan hedeflerin İran’ın iki büyük uranyum zenginleştirme merkezi — dağ altındaki Fordo tesisi ve daha büyük olan Natanz tesisi — olduğunu açıkladı. Üçüncü hedef ise antik İsfahan kenti yakınlarında, İran’ın neredeyse bomba seviyesine kadar zenginleştirilmiş uranyumu tuttuğuna inanılan bir tesisti.
Saldırı sonrası Cumartesi gecesi sosyal medyada yaptığı paylaşımda “Şu anda tüm uçaklar İran hava sahasının dışında” dedi ve Fordo’ya “tam kapasite” bomba bırakıldığını ekleyerek, “Tüm uçaklar güvenli bir şekilde evlerine dönüyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail, İran’ın nükleer bomba geliştirmesini engellemek amacıyla bu tesisleri vurduğunu söylerken, İran nükleer programının barışçıl olduğunu savunuyor. Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’in büyükelçileri, sınırlarına yakın nükleer tesislerin güvenliğine ilişkin endişelerini dile getirerek, bu tür tesislere yapılacak saldırıların ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.
İran’daki son durum ne?
Trump’a göre ABD savaş uçakları İran’daki üç nükleer tesisi bombaladı.
Trump, ABD’yi uzun süreli “sonsuz savaşlardan” uzak tutma vaadini sürdürürken, İran’ın en ağır korunan yer altı nükleer tesisine saldırı izni vererek kararını değiştirdi.
Pazar sabahı İran’daki ABD bombardımanı, İsrail’in Cumartesi günü İran’daki füze üsleri ve bir nükleer tesise düzenlediği hava saldırılarının ardından gerçekleşti. İsrail kuvvetleri, Ahvaz bölgesinde bulunan füze fırlatma rampaları ve radarları hedef aldı; bu bölge, ABD savaş uçaklarının Fordo’ya saldırı için geçmesi gereken rota üzerinde bulunuyordu.
Savaş dokuzuncu gününe girerken, İsrail İran Devrim Muhafızları’na ait üç komutanın öldürüldüğünü açıkladı. Devrim Muhafızları, İran’ın en güçlü askeri gücü olarak biliniyor.
İsrail’in saldırılarında sivil kayıplar giderek artıyor. İran Sağlık Bakanlığı, Cumartesi günü güncellenen resmi verilere göre, İsrail’in saldırılarında 54’ü kadın ve çocuk olmak üzere 400’den fazla İranlının öldüğünü, en az 3.056 kişinin ise yaralandığını duyurdu. Bakanlık sözcüsüne göre ölenlerin çoğu sivildi.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, suikast endişesiyle tedbirler alıyor. Acil savaş planlarına aşina üç İranlı yetkiliye göre, Hamaney artık komutanlarıyla yalnızca güvendiği bir yardımcı aracılığıyla iletişim kuruyor ve elektronik haberleşmeleri durdurdu. Ayrıca, askeri hiyerarşide kendisinden sonra gelecek isimleri belirledi.
İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ile üst düzey komutanlar bu savaşta öldürüldü.
Ülkede üç gündür süren neredeyse tamamen kesilmiş internet erişimi, Cumartesi sabahı kısa bir süreliğine yeniden sağlandı ancak iki saat sonra tekrar çöktü. İnternet izleme grubu NetBlocks’a göre, İran halkı hem kendi aralarında hem de dış dünya ile iletişim kurmakta ciddi zorluk yaşıyor.
İsrail füzeleri apartmanlara ve konutlara isabet ettikçe sivil halk acı çekiyor. New York Times’a konuşan bölge halkı, böyle saldırılar yaşamadıklarını, 1980’lerdeki İran-Irak savaşını hatırladıklarını söyledi.
BM’nin nükleer denetim birimine göre, uydu görüntüleri Natanz’daki yer altı uranyum zenginleştirme tesisinin ciddi şekilde zarar gördüğünü gösteriyor; önceki değerlendirmelere göre hasar çok daha büyük olabilir.
İsrail’de son durum ne?
Cumartesi günü İran, İsrail’e balistik füzeler ve dronlar gönderdi. Dronlar, İsrail’in kuzeyinde ve Golan Tepeleri’nde sirenlerin çalmasına neden oldu. Geçen hafta boyunca İsrail genelde İran dronlarını havada durdurarak can kaybını önledi.
Cuma günü İran’dan fırlatılan füzeler, İsrail’in güneyindeki Beerşeva ve üçüncü büyük şehri Hayfa’daki binalarda hasara yol açtı.
İsrail ordusuna göre Perşembe günü İran, Orta İsrail’de yerleşim yerine küme bombası başlıklı bir balistik füze fırlattı. Bu, savaş boyunca bu tür bir silahın ilk kez kullanıldığını gösteriyor.
İran’ın BM Daimi Temsilciliği, Or Yehuda ve çevresine düşen bu füzeyle ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Füze ya da içindeki bombacıklar can kaybına yol açmadı; yaralanma olup olmadığı netleşmedi.
İsrail, milyarlarca dolarlık hava savunma sistemine sahip olsa da sistem yoğun saldırı altında zorlanıyor.
İran’ın karşılık vermeye başlamasından bu yana İsrail’in hava savunma sistemleri çoğu balistik füzeyi durdurmayı başardı. Bu durum, İsrail hava kuvvetlerine İran’a karşı saldırı için zaman kazandırdı.
Ancak İsrail, füze savunma füzelerini üretme hızının üzerinde tüketiyor.
ABD savaşa nasıl dahil oldu?
Günler boyunca Trump, yalnızca ABD uçaklarının taşıyabileceği ağırlıktaki sığınak delici bombaları İsrail’e sağlayıp sağlamama konusunda kararsız kaldı. Fordo gibi yer altı tesislerini vurmak için bu bombalar şart.
Trump yönetimi kısa süre öncesine kadar bu çatışmadan uzak durmaya kararlıydı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “İran’a yönelik saldırılarda yer almıyoruz; önceliğimiz bölgede Amerikan kuvvetlerini korumak” dedi.
Ancak barış çağrıları yapan Trump, zamanla daha saldırgan açıklamalar yapmaya başladı.
Uzmanlara göre, ABD’nin İsrail’in saldırılarına doğrudan katılması, İran’ın bölgedeki Amerikan üslerine hızla misilleme yapmasına yol açabilir.
Massive Ordnance Penetrator (Büyük Patlayıcı Delici Bomba) nedir?
ABD Hava Kuvvetleri, Massive Ordnance Penetrator ya da GBU-57 olarak bilinen bu bombayı yer altı savunmalarını delmek için geliştirdi. Aynı zamanda “sığınak delici” olarak da biliniyor.
ABD bu silahı 2004 yılında, George W. Bush döneminde İran ve Kuzey Kore’nin dağ altına inşa ettiği nükleer tesisleri hedef alarak geliştirmeye başladı. Trump’ın ilk döneminde test edilerek ordu envanterine eklendi.
Bu bomba, benzer büyüklükteki klasik bombalardan daha kalın çelik bir dış yapıya ve daha az patlayıcı maddeye sahip. Kalın çelik gövdesi, bombanın toprak, kaya veya betonu delerek derinlere inmesini ve ardından infilak etmesini sağlıyor.
Uzunluğu 6 metre, ağırlığı ise 13,6 ton olan bu bomba, yalnızca Amerikan B-2 hayalet bombardıman uçağı tarafından taşınabiliyor. İsrail’in savaş uçakları bu kadar ağır bombaları taşıyacak seviyede değil.
ABD ordusu, Fordo tesisini tek bir bombayla yok etmenin mümkün olmadığını; bu yüzden saldırıların peş peşe dalgalar halinde yapılması gerektiğini belirtti. B-2’ler aynı noktaya ardı ardına bomba bırakabiliyor.
(Gazete Oksijen)
© 2025 The New York Times Company