Mardin’de Dört Polis Hakkında Dava
Mardin’in Nusaybin ilçesinde geçen yıl yöresel kıyafet giydikleri gerekçesiyle iki kişiyi darp ettikleri öne sürülen dört özel harekat polisi hakkında, üç ay sonra dava açıldı.
Savcı, polislerin “Kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle silahla basit yaralama” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Üç ay sonra dava ile sonuçlanan soruşturmaya konu olan olay, Mardin’in Nusaybin ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre Dicle Mahallesi’nde yürüyen yöresel kıyafet giymiş H.G. ile B.K, özel harekat polisleri tarafından durduruldu.
Polisler iki arkadaşa giydikleri kıyafetler nedeniyle tepki göstererek, darp etti. İki arkadaş olayın ardından savcılığa giderek şikayetçi oldu. Bunun üzerine Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda savcılık iddianame hazırlayarak dava açılmasını istedi.
VOA Türkçe’nin haberinde, Savcının hazırladığı iddianamede, olay şöyle özetlendi: “Dosya kapsamında mevcut kamera görüntülerinden ve bu kamera görüntüleri hakkında düzenlenen görüntü inceleme tutanağından; şüpheliler Murat, Fatih ve Ali’nin mağdurları darp ettiklerinin, bu esnada da diğer şüpheli Naim’in etrafı kontrol ettiği anlaşıldı.”
Savcılığın delilleri topladıktan sonra yaptığı değerlendirmede, polislerin yetkilerini kötüye kullandıklarına dikkat çekildi.
Savcı, iddianamede şu görüşlere yer verdi: “Mağdur Hüseyin Gökalp hakkında düzenlenen kati hekim raporunda mağdurun vücudunda darp, cebir izine rastlanılmadığı belirtilmiş ise de mağdurlar Hüseyin ve Baran’ın birbirleri ile uyumlu beyanları, şüphelilerin orantılı güç kullandıklarına dair savunmaları, kamera görüntüleri ve tüm kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin mağdur Hüseyin’i fikir ve eylem birliği içerisinde kafa atmak ve tekme ile vurmak suretiyle iştirak halinde yaraladıkları, eylemlerini kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdikleri anlaşılmakta.”
“Fikir ve eylem birliği içinde yaptılar”
İddianamede ayrıca polislerin olayı eylem birliği içinde gerçekleştirdiklerine vurgu yapılarak, “Mağdurların beyanları, mağdur Baran’ın ibraz ettiği fotoğraflar, kamera kayıtları, şüphelilerin tevil yollu ikrar içerir savunmaları, mağdur Baran beyanları ile uyumlu kati hekim raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin mağdur Baran’ı fikir ve eylem birliği içerisinde tekme atmak ve silahtan sayılan cisim ile bacağına bastırmak suretiyle iştirak halinde silahla basit nitelikte yaraladıkları, eylemlerini kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdikleri anlaşılmakta” denildi.
Sanıklar gelecek ay yargılanacak
Savcı, şüphelilerin “kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle silahla basit yaralama” suçundan ikişer kez cezalandırılmasını istedi. Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame kabul edildi. Sanık polisler gelecek ay hakim karşısına çıkacak.
Türk Ceza Kanunu ilgili maddesine göre, kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, sanık dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına çarptırılır. Ancak şüpheli “Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle” suçu işlemişse, verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
