Kılıçdaroğlu, Suriyelileri nasıl geri göndereceklerinin ayrıntılarını açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacıları kendi iradeleriyle 2 yıl içerisinde gönderecekleri sözünü yineledi ve geri göndermenin nasıl gerçekleştirileceğine dair ayrıntıları paylaştı.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Protokolümüzü yapacağız, buradan gidecek Suriyelilerin can ve mal güvenliği, garantisini alacağız. BM’yi gerekirse devreye koyacağız. Buradan giden Suriyelilerin evini, yolunu, okulunu, kreşini ve hastanesini Avrupa Birliği’nin fonlarıyla yapacağız” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Konya’da düzenlenen Muhtarlar ve Çiftçi Buluşması’na katıldı.
Çiftçilerin ektiği ürün dolayısıyla zarar etmemesini sağlayacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, ürünün girdi ve makul kar oranının altında fiyatlanması durumunda devletin satın alacağını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, kimsenin alın terinin yerde kalmayacağını ve çiftçi kuruluşlarıyla birlikte çalışacaklarının altını çizdi.
Tarımda üretim planlamasının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
– “Üretmemiz ve büyümemiz lazım” Kılıçdaroğlu, çiftçinin zarar etmesi durumunda üretim yapamayacağının altını çizerek, şöyle konuştu: “Türkiye’de iki Trakya büyüklüğündeki alan ekilmiyor. Mal, dışarıdan geliyor. Hiç düşünür müydünüz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tarım Bakanı, Fransa’da, oranın tarımına yaptığı katkılar dolayısıyla madalya alsın. Evet, oldu ve madalya aldı. Her şeyi Fransa’dan alıyorsun, niye madalya almasın. Buradan Türkiye’nin çıkması lazım. Üretmemiz ve büyümemiz lazım. Gübreye, ilaca, tohuma, elektriğe zam. Bunları en iyi siz biliyorsunuz. Geçen yıl da 4 milyona yakın garibanın evinde elektriği kesildi. Bu kardeşiniz, şunu yaptı; 4 milyonun sesi duyulmuyordu. Elektriği ödeyecek paraları yoktu. Ben de ödemedim. Geldiler elektriğimi kestiler. Ne oldu, bütün dünyada haber oldu. Kimin sesi, 4 milyonun sesi….” Çiftçilerin ektiği ürün dolayısıyla zarar etmemesini sağlayacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, ürünün girdi ve makul kar oranının altında fiyatlanması durumunda devletin satın alacağını vurguladı. Kılıçdaroğlu, kimsenin alın terinin yerde kalmayacağını ve çiftçi kuruluşlarıyla birlikte çalışacaklarının altını çizdi.
“Türkiye, zengin bir ülkedir
” Tarımda üretim planlamasının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Havza bazlı planlama yapmanız lazım; ‘Konya Ovası’na şu ürün, Harran Ovası’na şu ürün ekilecek’ diye. Herkes ne ekeceğini bilecek. 1 yıl sonra en az yüzde 15 karla bunu kaça satacağını bilecek. Dolayısıyla herkes ekecek, Türkiye’nin ihtiyacı karşılanacak ama hiç kimse zarar etmeyecek. İthalatçı değil ihracatçı bir ülke olacağız. Fazla ürettiysek ihraç edeceğiz. Alıcı bulamazsak Afrika’ya göndeririz. Bir sürü aç gezen insan var. Müslüman ülkeler var. Orada dünya kadar aç insan var. Yahu sen maske göndereceğine buğday ve et gönder. İnsanların karnını doyur. Bunların hepsini yapabiliriz. Türkiye, zengin bir ülkedir.”
“Adama bedava ev veriyorsun niye gitmesin ki?”
Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacıları kendi iradeleriyle 2 yıl içerisinde gönderecekleri sözünü yineleyerek, şunları kaydetti:
“Konya’da 123 bin Suriyeli var. ‘Nasıl göndereceksin’ diye soruyorlar. Meraklanmayın, 4 aşamalı oturacağız, Suriye yönetimiyle karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. Niye kavga edelim ki emperyal güçlerin kayığına niye binelim? Suriye’de yaşayan çok sayıda akrabamız var. Ezo Gelin’i Suriye’ye gelin verdik. Çorbasını içiyoruz ama Ezo Gelin’i bilmiyoruz. Hala evlilikler var, dolayısıyla kavga etmenin mantığı yok ki biz de onlar da kazanacak. Protokolümüzü yapacağız, buradan gidecek Suriyelilerin can ve mal güvenliği, garantisini alacağız. BM’yi gerekirse devreye koyacağız. Buradan giden Suriyelilerin evini, yolunu, okulunu, kreşini ve hastanesini Avrupa Birliği’nin fonlarıyla yapacağız. Bunları da bizim müteahhitlerimiz yapacak. ‘Gitmezler’ diyorlar, adama bedava ev veriyorsun niye gitmesin ki? Orada bizim sanayicilerimize ‘git kardeşim fabrikaların tamamını yeniden aç’ diyeceğiz. ‘Sana da teşvik vereceğiz’ diyeceğiz. Burada asgari ücretin yarısına çalışacağına ve perişanlık içinde kalacağına evi, işi ve hayat garantisi de var. Bunları sağlayacağız. Bunları AB’ye anlattım. Yapmazsanız sizin de başınız belaya girer bizim de. Irkçılık yapmıyoruz. Allah’ın yarattığı her kula kimliği ne olursa olsun saygım vardır ama herkes kendi ülkesinde otursun. Herkes kendi ülkesinde rahat eder.”
“Hanginiz anne babanızı seçme özgürlüğüne sahipsiniz?”
Kendisinin dini kimliği hakkında yapılan değerlendirmelere de değinen Kılıçdaroğlu, “Benim elimde olmayan bir şey neden siyasete konu oluyor? Hanginiz anne babanızı seçme özgürlüğüne sahipsiniz? O zaman benim kimliğim neden siyasete konu oluyor? Benim elimde olmayan bir şey neden siyasete konu oluyor?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, daha sonra basına kapalı gerçekleşen toplantıda, çiftçilerin ve muhtarların sorularını yanıtladı.