İYİ Parti Gençlik Kolları İstanbul İl Başkanı Muhammet Akyüz istifa etti
İYİ Parti Gençlik Kollar İl Başkanı Muhammet Akyüz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla istifa ettiğini duyurdu
Seçim döneminde İYİ Parti’nin İBB Başkan adayı Buğra Kavuncu ile yakın çalışan Akyüz istifasını şu sözlerle açıkladı:
Bugün itibarıyla İyi Parti Gençlik Kolları İl Başkanlığı görevimden istifa ediyorum. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta bir yerel seçim gerçekleşti. Maalesef ki seçimde başta İstanbul olmak üzere her yerde beklediğimizin çok altında bir oy aldık. İstanbul’daki 40 adayımızın 40’ının da %1-2 bandında oy almış olması genel bir sorun olduğunun en büyük göstergesiydi. Günlerdir kendi adıma bu sonuçlarla ilgili bir açıklama bekliyordum. Ancak görüyorum ki partide hiçbir sorun yokmuş gibi bir hava var. Vatandaşın verdiği mesajı iyi tahlil etmek gerekirken neredeyse seçimden başarıyla çıkılmış gibi bir tutumla karşı karşıyayız. 15 gün sonrası için kongre kararının alınmış olması benim beklediğim seçim özeleştirisini asla yansıtmamaktadır. (Kararımın da kongre süreciyle ya da adaylarla bir ilgisi yoktur.)
Ben iş birliği isteyen ve bunu genel merkeze de raporlayan birisi olarak hür ve müstakil kararından sonra her gün ilçe ilçe gezerek mücadele ettim. Sorumluluk alanları bir kenara ayırarak hem bu kararı destekleyip hem de yan gelip yatanlar bu partinin temeline dinamit koymuştur. Aynı şekilde %4 oy aldığımız ilçeleri, anket şirketlerine %30 göstertenler de bu dinamitleri patlatmıştır. Hayatı boyunca ayakları ıslanmış şekilde bir kez bile sahada çalışmayanlar, anketten kaynaklı hayal kırıklığının nasıl bir ruh hali oluşturduğunu bilmez. O yüzden bu konuda abarttığımı düşünebilirler, bu normaldir. Ben Genel Başkanımızı da partimizi de çok seviyorum. Onun, üzerimizde çok emeği var, Allah ondan razı olsun. 2023 genel seçimlerini kazanmamız için elinden gelen her şeyi yaptığını yakından gördüm. Ancak şu an çok sağlıksız bir süreç yönetimine şahitlik ediyoruz. Bu süreçlerin sonunda var olan sevgimi kaybetmek istemiyorum.
Ben burayı ve buradaki insanları hep güzel hatırlamak istiyorum. Ancak korkum odur ki bu kontrolsüzlük, önümüzde bizi bekleyen anayasa referandumu için bize büyük hata yaptıracak. Son bir yıldır çok haklı olduğumuz konular oldu. O haklı konuları o kadar kötü yönettik ki tüm bu haklılıklarımız, Türkiye’de öyle bir yer olduğunu kağıttan okunduğunda öğrendiğimiz belediyelerin sıralanmasına evrildi. Bana kızanlar olacaktır ama tanıyanlar bilir, benim kalbim dilimdedir. Karından konuşmak, var olan sorunlar yokmuş gibi davranmak ve her söylenene “amenna” demek bu partinin en büyük sorunu olmuştur. Sırf elinde 3-5 tane delege var diye hırsız olduğu tescillenmiş insanlardan umut beslenen bir yerde herhangi bir şeyin düzelme ihtimalini artık görmüyorum. Peki tüm bunları şimdi mi fark ettim? Hayır. İnsan sevdiği ve ait olduğu şey her neyse onun hep düzeleceğine inanır ve bu yönde sabreder. Yapılan yanlışları “hata” olarak değerlendirir.
Özellikle de seçimde sonra olup bitenlerin hata değil kasıtlı bir intihar olduğunu görüyorum. Dolayısıyla kötü gidişatın düzelmesi için sabretmenin kendimi yiyip bitirmekten başka bir işe yaramadığını anladım. Tüm bu düşüncelerle partideki görevimi sonlandırıyorum. Üzerimde emeği olan büyüklerime ve her birine ayrı ayrı hayran olduğum gençlik kollarındaki yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Herkesten helallik isterim. Benden yana varsa hakkım helal olsun. Saygılarımla.
