Analiz

İsrail’in Suriye’deki hava saldırıları potansiyel bir tehdit mi?

İsrail, 2 Nisan gecesi Suriye genelinde birden fazla askeri tesis ve altyapıyı hedef alan bir dizi hava saldırısı düzenledi.

Hama kenti yakınındaki stratejik hava üssü Hama Askeri Havaalanı çok sayıda saldırı nedeniyle neredeyse tamamen yok edildi.  Humus yakınlarındaki, Türkiye’nin devralacağına ilişkin haberlerin konusu olan T4 Hava Üssü (Tiyas Askeri Hava Üssü) de hedef alındı. Jerusalem Post gazetesine konuşan bir İsrailli yetkili, Suriye’deki hava saldırılarının “Türkiye’ye bir mesaj vermek” için düzenlendiğini söyledi.

The Jerusalem Post’un haberine göre, İsrailli güvenlik yetkilisi, “Eğer Suriye’de bir Türk hava üssü kurulursa bu İsrail’in operasyon özgürlüğünü baltalayacaktır.” ifadesini kullanarak bunun İsrail’in karşı çıktığı “potansiyel bir tehdit” olduğunu kaydetti.

Suriye topraklarını işgal altında tutan İsrail’in, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ülkesine yönelik işgali durdurmak için yeni adımlar atmasından endişe ettiğini belirtilen yetkili, “Suriye’deki hava saldırılarının engellenmemesi mesajı vermek için T4 üssünü bombaladıklarını” itiraf etti.

İsrailli yetkili, Suriye lideri Şara’ya güvenmediklerini belirterek, “Hem kısa hem de uzun vadeli hedefleri var. Uzun vadeli hedefleri değişmedi; o bizim düşmanımız.” ifadelerini kullandı.

Şara’nın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmak için çalıştığını vurgulayan yetkili, Türkiye’nin de bu konuda Şam’a destek verdiğini dile getirdi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili 3 Nisan akşam saatlerinde bir açıklama yayımladı.

Açıklamada “tüm dünya tarafından desteklenen Suriye ve Lübnan’daki gelişmelerin neden İsrail’i rahatsız ettiği sorgulanmalıdır” denildi.

İsrail’in eş zamanlı olarak birçok noktaya hava ve kara saldırıları düzenlemesinin “çatışmadan beslenen dış politika anlayışından” kaynaklandığı ifade edildi.

Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer aldı:

“İsrailli bakanların Türkiye’yi hedef alarak Gazze’de işledikleri soykırımı, Filistin halkına karşı sürdürülen topyekûn savaşı, yerleşimci terörünü, Batı Şeria’yı ilhak niyetini, Suriye ve Lübnan’a saldırılarının arkasındaki yayılmacı emellerini gizlemeleri mümkün değildir”.

Uluslararası topluma, “İsrail’in saldırganlığına engel olmak” için sorumluluk üstlenme çağrısı yapıldı.

Ankara ve Şam arasında Suriye ordusunun yeniden inşası, askeri ekipman ve eğitim verilmesi gibi unsurlar görüşülüyor.

Öte yandan İsrail Meclisi Dış İlişkiler ve Savunma Komisyonu Üyesi ve Dini Siyonizm Partisi Milletvekili Ohad Tal, X hesabından yaptığı paylaşımla Türkiye’yi hedef aldı.

Tal, “Türkiye düşman bir devlettir. Türk Büyükelçiliği derhal kapatılmalıdır.” dedi.

Ülkesinin Türkiye’ye karşı taviz vermemesini savunan Tal, İsrail’in “Türkiye’nin Suriye’ye yerleşmesini engellemesi, Yunanistan ve GKRY ile ittifakı güçlendirmesi ve ABD’nin Türkiye’ye karşı desteğini alması” gerektiğini ileri sürdü.


İsrail ordusu, 1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde, buraya bitişik tampon bölgeyi 8 Aralık’ta işgal etmişti.

Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, İsrail uçaklarının Şam bölgesindeki bir bilimsel araştırma binasını hedef aldığını yazdı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan da saldırılara ilişkin yazılı açıklama geldi.

Saldırıların kınandığı açıklamada Hama Askeri Havalimanı’nın neredeyse tamamen yok olduğu belirtildi ve “onlarca sivil ve askeri personelin yaralandığı” ifade edildi.

Uluslararası topluluğa İsrail’e saldırıları durdurması için baskı çağrısı yapılan açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:

“Suriye’nin 14 yıllık savaşın ardından yeniden inşa için çabaladığı böyle bir dönemde tekrar eden bu saldırılar ülkede şiddeti normalleştirmek, toparlanma çabalarını baltalamak ve bir cezasızlık kültürü yerleştirmek için İsrail tarafından yürütülen net stratejinin parçasıdır.”

İsrail ordusu, 1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde, buraya bitişik tampon bölgeyi 8 Aralık’ta işgal etmişti.

İsrail birlikleri, işgali tampon bölgenin de ilerisine taşıyarak başkent Şam’ın 20 kilometre yakınına ulaşmıştı.

İki ülke arasında 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması ile Golan Tepeleri’ndeki tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’nin güneyindeki işgalin kalıcı olacağı mesajı vermiş ve Suriye’nin egemenliğine aykırı olarak güney bölgesinin silahsızlandırılması talebinde bulunmuştu.(Haber Merkezi-Derleme)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu