İran nükleer görüşmelerinde ilerlemeyi engelleyennoktalar nelerdir?

ABD ile İran arasında, Umman’ın arabuluculuğunda dün İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleşen İran nükleer sorununa ilişkin beşinci tur görüşmelerde görüş ayrılıkları sürüyor. İşte en belirgin fikir ayrılığı noktaları: Her iki ülke heyetleri de önemli bir ilerleme kaydedemeden ayrıldılar, ancak yeni görüşmelere başlama isteklerini dile getirdiler.
AFP’nin analizinde, ABD ile İran arasında, tartışmanın temel konusu zenginleştirme meselesidir. Başta ABD ve İran’ın baş düşmanı olan ve uzmanlar tarafından Ortadoğu’nun tek nükleer gücü olarak görülen İsrail olmak üzere Batılı ülkeler, Tahran’ın nükleer silah edinme niyetinde olduğundan şüpheleniyor. Ancak Tahran askeri nükleer hırslarını reddediyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran’ın şu anda uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirdiğini, bunun Washington’ın 2018’de çekildiği büyük Batılı güçlerle yapılan 2015 nükleer anlaşmasında öngörülen yüzde 3,67 sınırını çok aştığını söylüyor. ABD’nin hamlesine yanıt olarak İran, artık anlaşmaya bağlı olmayacağını açıkladı. Uzmanlar, yüzde 20’den başlayan zenginleştirilmiş uranyumun askeri amaçlarla kullanılabileceğini, ancak bomba üretebilecek düzeye gelmesi için zenginleştirme oranının yüzde 90’a ulaşması gerektiğini düşünüyor. Geçtiğimiz pazar günü Tahran’la yapılan görüşmelerde ülkesinin heyetine başkanlık eden ABD’nin Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, ABD’nin İran’ın yüzde 1’lik zenginleştirme kapasitesine bile sahip olmasına izin veremeyeceğini belirtmişti. İran, zenginleştirme konusunun kendisi için “kırmızı çizgi” olduğunu savunuyor.
Kırmızı Çizgiler Çatışması
Washington’daki Uluslararası Politika Merkezi’nden araştırmacı Sina Toosi, dün yapılan görüşmelerin “üzerinde fikir birliğine varılması imkânsız görünen bir kırmızı çizgiler çatışmasına” işaret ettiğini söyledi. Tahran, müzakerelerin nükleer mesele ve yaptırımların kaldırılmasıyla sınırlı tutulmasında ısrar ediyor ve bunu müzakere edilemez bir ilke haline getiriyor. ABD’nin 2018’de uluslararası nükleer anlaşmadan çekilmesinin bir nedeninin de, ABD’nin müttefiki İsrail için bir tehdit olarak görülen İran’ın balistik füze programına karşı hiçbir adım atmaması olduğu düşünülüyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 27 Nisan’da ABD’yi, İran’ın hem uranyum zenginleştirme hem de füze geliştirme kabiliyetini aynı anda reddedecek bir anlaşmaya varmaya çağırdı. Analistler, görüşmelerin gündeminde bu konunun da yer aldığını belirterek, İran’ın, İsrail’e düşman silahlı grupları, özellikle Lübnan’daki Hizbullah’ı, Gazze’deki Filistin Hamas hareketini ve Yemen’deki Husi isyancıları kapsayan sözde “Direniş Ekseni”ne verdiği desteğin de yer aldığını söyledi.
İran, ABD’nin “akıl dışı” taleplerinden duyduğu hoşnutsuzluğu ve Amerikalı yetkililerin çelişkili tutumlarından duyduğu şikâyetleri gizlemiyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçen ay yaptığı açıklamada, “Çelişkili pozisyonları duymaya devam edersek, bu müzakereler açısından sorun yaratacaktır.” demişti.
İran, Washington’un müzakereler öncesinde yeni yaptırımlar getirmesinin ardından sergilediği “düşmanca” tutumu kınadı.
Bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanlığı, geçen Çarşamba günü İran’ın nükleer, askeri ve balistik füze programlarında bazı malzemeler kullandığını iddia ederek inşaat sektörünü hedef aldı.
İran Dışişleri Bakanlığı, “Bu yaptırımlar Amerikalıların diplomatik cephedeki ciddiyetini sorgulatıyor” dedi.
Geçtiğimiz nisan ayının sonunda, üçüncü tur müzakerelerden önce Washington, İran’ın petrol ve doğalgaz sektörlerine de yaptırımlar uyguladı.
Bomba tesislerine yönelik tehdit
ABD Başkanı Donald Trump, İran liderlerini acilen bir anlaşmaya varmaya çağırırken, diplomatik sürecin başarısız olması halinde İran’ı bombalamakla tehdit etti.
İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Bakıri, dün yaptığı açıklamada, “ABD’nin bölgeye yapacağı herhangi bir müdahalenin, Vietnam ve Afganistan’da karşılaştığı akıbete benzer bir sonla sonuçlanacağı” uyarısında bulundu. CNN, Salı günü birkaç ABD’li yetkiliye dayanarak, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenlemeye hazırlandığını bildirmiş , Tahran ise herhangi bir İsrail saldırısından Washington’ı sorumlu tutacağı uyarısında bulunmuştu. Amerikan Axios internet sitesi, Steve Witkoff’un beşinci tur müzakereler öncesinde dün İsrailli yetkililerle istişarelerde bulunduğunu bildirdi. İran’ın aşırı muhafazakar gazetesi Kayhan, cumartesi günü, “Trump ile Netanyahu arasındaki koordinasyonun müzakerelerde çıkmaza yol açtığını” yazdı.(Independent)