Irak parlamentosu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için karar verecek
Irak parlamentosu bugün Sadr Hareketi, Egemenlik İttifakı ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin(KDP) yer aldığı Üçlü İttifak’ın desteğiyle cumhurbaşkanlığı adaylığının yeniden açılması kararını oylamak üzere özel bir oturum düzenleyecek.
Irak Meclisi bugün cumhurbaşkanı adaylığı için yeni başvuruları almaya başlayacak.
Yüksek Federal Mahkeme’nin, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) cumhurbaşkanı adayı Hoşyar Zebari’yi yarış dışı bırakmasının ardından Meclis geçen ay tek taraflı bir adım atarak cumhurbaşkanı adaylık kapısını yeniden açtı. Federal Mahkeme’nin Zebari ile ilgili kararı, Iraklı bir milletvekilinin Meclis’in tek taraflı adımına itiraz etmesinin ardından geldi. KDP çevreleri yarış dışı kalmasının ardından Zebari’nin yerine aday gösterilen Reber Ahmed Barzani’nin askıya alınan adaylığıyla ilgili Mahkeme’nin vereceği kararı beklemeye başladı. Mahkeme ise kendisine sunulan itirazı karara bağlamayı iki kez erteledi. Nitekim Federal Mahkeme’nin kararları genellikle kesin ve tüm otoriteler için bağlayıcı olur. Ancak Mahkeme’nin cumhurbaşkanı adaylığı kapısının açılmasının Anayasa’ya uygunluğuna ilişkin verdiği karar, KDP’yi ve lideri Mesud Barzani’yi memnun etti. Zira Mahkeme, meclis üyelerinin çoğunluğunu sağlaması şartıyla Meclis’e cumhurbaşkanı adaylık kapısını tek seferliğine açma hakkı tanıdı.
Meclis Başkanlığı bugünkü oturumda cumhurbaşkanı seçim oylamasını düzenlemeyi kararlaştırırken, bazı milletvekilleri ve hukuk uzmanları arasında oylamanın şekli hakkında tartışmalar başladı. Nitekim Federal Mahkeme oturumun üçte iki çoğunluk mu yoksa salt çoğunlukla mı düzenleneceği hususunda detay vermedi. Cumhurbaşkanı adayları rekabet eden iki tarafın bu konudaki görüşleri birbirinden farklı. KDP’nin yer aldığı üçlü ittifak oylamanın salt çoğunlukla düzenleneceği görüşünde. Bu durumda oylamanın üçlü ittifak açısından kolay geçeceği söylenebilir. Zira üçlü ittifak, meclis üyelerinin yarısından bir fazlasının oylamaya katılmasını sağlayabilecek vekil sayısına sahip. Ancak üçlü ittifakın siyasi rakibi konumundaki Şii Koordinasyon Grubu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ise cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı oturumun meclis üyelerinin üçte iki çoğunluğunun katılımıyla düzenleneceği görüşünde. İki taraf arasındaki bu görüş farklılığı üzerine oturumun salt çoğunlukla mı yoksa üçte iki çoğunlukla mı (329 milletvekilinin bulunduğu Meclis’te 220 vekilin oyuna tekabül ediyor) düzenleneceği sorusunun Federal Mahkeme’ye yöneltilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Sadr Hareketi, Sünni Egemenlik İttifakı ve KDP’den oluşan üçlü ittifak oylamanın muhtemel sonucu ne olursa olsun yarınki oturumda oy kullanmakta ısrarlıyken, gözlemciler Federal Mahkeme’ye yeni bir itirazın sunulmasından endişe ediyor.
Öte yandan cumhurbaşkanlığı koltuğu konusunda iki Kürt parti, KDP ve KYB arasındaki anlaşmazlık devam ediyor. Irak’ın mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’i yeniden aday gösteren KYB, KDP’nin Salih yerine KYB içinden başka bir ismin aday gösterilmesi teklifini reddederek adayını yarıştan çekmeyi kabul etmiyor. KDP, Salih’in yerine KYB’den gösterilecek ismin aynı zamanda kendisinin de onayını alan bir isim olması gerektiğini vurguluyor. KYB’nin Salih’in adaylığında ısrar etmeye devam etmesi ve KDP’nin Reber Ahmed’i yeniden aday göstermesi halinde iki parti yönetimi arasında her türlü anlaşma kapısının kapanacağı söylenebilir. Bu durumda tek senaryo iki Kürt partinin kendi adayıyla Meclis’teki oylamaya katılması ve adaylarının kazanması için gerekli desteği toplamaya çalışmak olacak. Tek seferliğine adaylık kapısını açan Federal Mahkeme Anayasa kurallarına saygı gösterilmesini ve cumhurbaşkanlığı koltuğu meselesinin ‘en kısa sürede’ çözülmesini talep etti.
Geçmişte iki Kürt parti cumhurbaşkanı adayını önceden üzerinde uzlaşı sağlayarak meclisten geçirirdi. Cumhurbaşkanı seçilen isim en büyük meclis grubunun adayına hükümeti kurma görevi verir. Irak’ta Ekim’de düzenlenen seçimlerden bu yana halen cumhurbaşkanı seçilemediği için mevcut hükümet ‘günlük işleri yürütme’ statüsünde görevini sürdürüyor. Bu statü, hükümetin uluslararası anlaşmalar imzalaması gibi birtakım yetkileri olmadan görev yapması anlamına geliyor. Tam yetki sahibi bir hükümetin olmaması sebebiyle Meclis’in şu anda karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan birinin bütçe olduğu söylenebilir. Çünkü tam yetki sahibi bir hükümetin bütçe tasarısını Meclis’e sunması gerekiyor.