Ortadoğu

Irak karanlık bir tünele girmek üzere

Başbakan Kazımi’nin “Devlet kurumlarını boşaltın” çağrısına Sadr cephesinden ret yanıtı gelirken akademisyen Yadgar İsmail, gruplar arasındaki olası çatışmanın iç savaşa yol açabileceğini söyledi.

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, başkent Bağdat’ta hükümet binalarının bulunduğu Yeşil Bölge’deki oturma eylemlerini sürdüren Sadr Hareketi mensuplarına seslenerek, devlet kurumlarını boşaltmalarını istedi. Siyasi gruplar arasında ulusal diyalog ve uzlaşı çağrısında bulunan Kazımi, Yeşil Bölge’deki Meclis binasında oturum eylemi yapan Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a bağlı protestocuların eylemlerini sonlandırmasını isteyerek, “Tüm tarafların üzerinde anlaşabileceği ulusal çözüm projesinin hayata geçirilmesinin zamanı geldi” dedi.

Kazımi’nin açıklaması sonrası Sadr’a yakın sosyal medya hesabından “Devam ediyoruz” paylaşımı yapıldı. Irak’ta Ekim 2021’de yapılan seçimlerden galip çıkan Şii siyasi ve dini lider Mukteda es-Sadr, İran yanlısı partilerle hükümet kurmaya yanaşmamış ve ardından siyasetten çekildiğini açıklamıştı. Sadr sonrası hükümet kurma işi rakibi Koordinasyon Çerçevesi’ne geçmişti. Sadr yanlıları, İran’a yakın Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakan adayı Sudani’yi protesto etmek amacıyla 30 Temmuz Cumartesi günü Yeşil Bölge’ye girerek Meclis binasını basmış ve burada oturma eylemi başlatmıştı.

İÇ SAVAŞI TETİKLER

Gerilimin Irak’ın nasıl yönetileceği konusundaki bölünmeden ortaya çıktığını ifade eden Iraklı akademisyen Yadgar İsmail, “İki mezhep bloku siyasi sürece bölgesel müdahale, milislerin rolü, ekonomik kriz, güvenlik ve hizmet eksikliği gibi diğer konularında anlaşmazlık içinde” dedi.

Akademisyen Yadgar İsmailAkademisyen Yadgar İsmail

Sadr yanlıları ve diğer Şii gruplar arasında gerçekleşebilecek olası bir çatışmanın iç savaşa yol açabileceğini dile getiren İsmail, “Bunun olasılığı şimdilik düşük gözüküyor. Ancak böyle bir sonuç ortaya çıkarsa Irak daha da bölünecek ve belki de bir askeri darbe olma ihtimaline de yol açacak. Tartışmaya açık olsa da Irak, bu iki taraf ve diğer dini ve etnik gruplar ve milletler ortak bir zemin bulamadığından karanlık bir tünele doğru ilerliyor. Yaşanan karışıklıktaki en hassas meselelerden biri Sadr cephesinin ve aynı zamanda hem komşuları İran’ın bir kopyası olan hem de arkasında merkezi bir İslam Cumhuriyeti’ne eğilimli görünen diğer gruplar tarafından talep edilen sistem değişikliğidir. Ancak bu talep, haklarının federal veya konfederasyon içinde daha fazla sağlandığına inandıkları için Sünnilerin ve Kürtlerin ve hatta Türkmenlerin görüşleriyle çelişmektedir” ifadelerini kullandı.

Yaşanan sorunların haftalarca devam edebileceğinin altını çizen İsmail, “Hem Sadr hem de Malikî cephelerinin bu aleni manipülasyonları günlerce, belki haftalarca devam edecek. Belki sonra uzlaşabilirler ancak Sadr’ın taviz verme olasılığı, Irak’ta yönetimde iyi bir üne sahip olmayan ve Irak’ın IŞİD kontrolüne girmesi ve Kürdistan Bölgesi ile Bağdat Hükümeti arasındaki anlaşmazlıklarla sıklıkla suçlanan Malîkî’den daha az olasıdır” şeklinde konuştu.

KONFEDERASYON ÇÖZÜMÜ

Çözüm için tüm mezhepler ve etnik kimlikleri kapsayan uluslararası siyasi bir anlaşma gerektiğini aktaran İsmail, “Daha önceki gibi merkezi bir sistem getirilmeye çalışılırsa Irak tekrardan başarısızlığa mahkûm olur. Talep gerçekleşirse bir konfederasyon altında birleşmek en gerçekçi çözüm olacaktır. Bu şekilde bir yandan Irak’taki mezhepler ve milletler artık birbirlerini suçlayamayacaklar, diğer yandan kendi iç ve ekonomik işlerini düzenleyebilecekler. Bunu bir kenara bırakın, çoğunlukta olan mezhebin azınlıklar üzerinde daha az çatışması ve çok daha az güç manipülasyonu olacaktır” dedi.(Birgün)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu