
Kürtler adına tekil bir vekâlet yoktur. Öcalan, DEM Parti ya da PKK; Kürt toplumunun tamamı adına müzakere ve pazarlık yürütme yetkisine sahip değildir. Bu ne hukuken ne de demokratik meşruiyet açısından savunulabilir. Meşruiyet sandık, çokluk ve çoğulluk üzerinden doğar; silahın gölgesinden değil.
1) Temsil ve meşruiyet: Tek adres yok
Kürt toplumu çok merkezlidir: partiler, yerel yönetimler, sendikalar, inanç yapıları, kadın ve gençlik hareketleri, sivil platformlar, diaspora ve dört ülkedeki (TR/Irak/Suriye/İran) topluluklar. Bu çoğulluk varken “tek aktör adına pazarlık” hukuken de siyaseten de boştur. Müzakereye konu olacak her şey, TBMM, yerel meclisler ve meşru sivil temsil kanallarının açık, şeffaf ve çok paydaşlı bir düzeninde yürümelidir.
2) “İkinci Lozan” söylemi: Tehlikeli ve işlevsiz
Sınırlar pazarlığına dayalı “Lozan güncellemesi” anlatısı tutmamıştır, tutmayacaktır; daha derin yaralar açar. Bölgenin kırılgan etnik/mezhepsel haritasında yeni sınır fantezileri, çatışmayı büyütmekten başka sonuç vermez. Çözüm; dışsal yeniden çizim değil, içsel öz-belirlenimtir: eşit yurttaşlık, anadilde eğitim, kamusal çokdillilik, yerel/bölgesel özyönetim ve temsilde eşitlik—mevcut devlet çerçeveleri içinde, hakların çizilmesiyle sağlanır.
3) Erdoğan’dan beklenen: Türk–Kürd ittifakı
Beklenti basittir ve akılcıdır: Türk–Kürd eşitlik ittifakı. Bu, itaat sözleşmesi değil, hak sözleşmesidir. Ülkenin birliğini güçlendirmenin yolu; Kürtlerin kolektif haklarını güvenceye alarak meşruiyeti büyütmekten geçer.
İttifakın iç mimarisi (Türkiye içi) Anayasal tanınma ve çoğulluk: “Kurucu çoğulluk” ifadesi; tekçi üst-kimliğin yerine eşit yurttaşlık. Anadil temelli eğitim & kamusal çokdillilik: Okul öncesinden üniversiteye kesintisiz yol. Yerel/bölgesel özyönetim: Yetki-bütçe devri, vesayetin tasfiyesi; kayyum rejiminin kaldırılması. Siyasî alanın normalleşmesi: İfade/örgütlenme güvenceleri; AİHM kararlarının eksiksiz icrası. Hakikat–adalet: Zorla kaybetmeler/faili meçhuller için bağımsız komisyon ve onarım.
İttifakın dış halkaları (parçalanmış Kurdistan’la ilişki) Türkiye–Erbil stratejik ortaklığı: Ekonomi, enerji, güvenlik ve kültürel dolaşımda kurumsal çerçeve; güneydeki kazanımları kriminalize etmeden yönetmek. Suriye hattı: Ankara–Şam normalleşmesi içinde, kuzey Suriye’de de-eskalasyon + yerel özyönetim ilkelerine dayalı, Kürt toplumunu düşmanlaştırmayan bir model. İran hattı: Hak temelli diplomasi; şiddeti teşvik etmeyen, azınlık haklarını esas alan çok kanallı temas. Diaspora köprüsü: Avrupa’daki Kürtlerin sivil temsilinin diyalog masasına dâhil edilmesi.
Kürtler ve “parçalanmış Kurdistan” bu ittifakta nerededir?
Merkezde Türkiye Kürtleri eşit yurttaş ve kurucu özne olarak; çevresinde Erbil/Qamişlo/Sine/Diaspora çok kanallı sivil muhataplıkla. Yani masanın üstünde, özne olarak—ne tali, ne “dış mihrak”.
4) Öcalan/DEM/PKK’nin sınırı Öcalan/PKK dosyası güvenlik ve cezai bir dosyadır; tarihsel Kürdistan meselesi ise siyasal-hukukî bir dosyadır. İki dosyanın bilerek iç içe tutulması, çözümsüzlüğün en pratik yoludur. Bölgenin gerçekleri, Sayın Uçum’u da bu ayrıştırmaya mecbur bırakacaktır: güvenlik kulvarı ayrı, hak-statü kulvarı ayrı yürüyecek. Kürtler adına tekil vekâlet yoktur; meşru muhatap, sandıkta yetki almış çoklu temsil ve açık sivil platformlardır.
5) On maddeyle uygulanabilir çerçeve
AİHM kararlarının icrası; siyasal tutukluluğa son.
Kayyum rejiminin kaldırılması; görevden alma varsa meclis içinden seçim.
Terör/propaganda suçlarında belirlilik-ölçülülük; silahsız siyasete tam güvence.
Anayasal çokdillilik; Kürtçe’nin eğitim ve kamuda etkin statüsü.
Yerel/bölgesel yetki-bütçe devri; merkezî vesayetin tasfiyesi.
Hakikat Komisyonu; faili meçhuller ve zorla kaybetmeler için etkili yargı + tazmin.
Siyasî rekabette eşitlik: parti kapatma engelleri, baraj, medya/hazine adaleti.
TBMM’de Kürt Çalışmaları Daimi Komisyonu ve Türkiye–Kürtler Yüksek Diyalog Konseyi (Yerel + STK + Diaspora).
Türkiye–Erbil Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey; sınır/ekonomi/kültür serbestîsi.
Geri dönülmezlik güvencesi: kazanımların anayasal/kanunî kilidi.
Özet hüküm
Kürtler adına tekil pazarlık meşru değildir; çoğul temsil esastır.
“İkinci Lozan” masalı bölgeyi yakar; çözüm içsel öz-belirlenim ve eşit yurttaşlıktır.
Erdoğan’dan beklenen, Türk–Kürd eşitlik ittifakını kurumsallaştırmak ve Kemalizm ile sonsuza kadar hesaplaşmaktır.
Kürtler, Türkiye içinde kurucu özne; bölgesel halkalarda ise meşru sivil muhatap olarak masanın merkezindedir.
Bundan aşağısına razı olmazlar—süreç de buraya evrilecektir.
Jîndar Ax
01.09.2025
Reddiye kaynağı :
https://t.co/TZH3gjRIiw