Politika

HÜDA Par Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Siyonizm tüm insanlığın huzur ve barışını tehdit etmektedir

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Yeryüzündeki en tehlikeli ırkçılık olan siyonizm bugün yalnızca Filistinlileri ya da yalnızca Müslümanları değil, Hristiyan ve Museviler de dahil olmak üzere bütün bir insanlığın huzur ve barışını tehdit etmektedir.” dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu uluslararası birçok kurumun desteğiyle İstanbul’da düzenlenen Uluslararası ‘Filistin’e Özgürlük’ forumuna katıldı. Dünyanın birçok ülkesinden önemli kişilerin yer aldığı foruma; HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, Dünya Alimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin Karadaği, Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, HAMAS liderlerinden Usame Hamdan, Filistin İslami Cihad Liderlerinden Muhammed El Hindi, Nelson Mandella’nın torunu Mandella Mandella ile birlikte dünyanın birçok ülkesinde önemli kuruluşlarım temsilcileri katıldı.

Forumda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, sözlerinin başında, tam 100 gündür siyonist işgal rejiminin, başta ABD olmak üzere Batılı emperyalistlerin sınırsız desteği ile gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırılarına karşı büyük bir izzetle direnen Filistin direnişini selamladı.

Gazze’deki direnişin, yeryüzüne iman pompalayıp dünyaya insanlık dersi verdiğini belirten Yapıcıoğlu, bugün halen Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin davasından söz edilebiliyorsa bunun Filistin Direnişine borçlu olunduğunu söyledi.

İsrail’in siyasi tarihte toprağı ve halkı olmadığı halde kurulan tek devlet olduğunu dile getiren Yapıcıoğlu “Bugün dünyanın gözleri önünde bütün insani değerlerin ayaklar altına alınarak Gazze’de büyük bir vahşetle soykırım devam etmektedir. Kurulduğu günden bugüne kadar vahşet ve katliamda sınır tanımayan Siyonist işgal rejiminin bu pervasızlığının arkasında Müslümanların dağınıklığı ve İslam ülkelerinin tepkisizliği vardır. Yeryüzündeki en tehlikeli ırkçılık olan Siyonizm, bugün yalnızca Filistinlileri ya da yalnızca Müslümanları değil, Hristiyan ve Museviler de dahil olmak üzere bütün bir insanlığın huzur ve barışını tehdit etmektedir.” ifadelerini kullandı.

Yapıcıoğlu, “Filistin’in yanı sıra Lübnan’da ve Yemen’de gerçekleştirilen saldırılar, Türkiye’yi ve İran’ı hedef alan son terör saldırıları bütün bölge ülkelerinin Siyonizm’in hedefinde olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu durum sermayeden siyasete, akademiden medyaya kadar güçlü bir kartel oluşturan küresel Siyonizm’in, insanlık için oluşturduğu tehdidin boyutunu göstermektedir.” dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, konuşmasının devamında, Aliya İzzetbegovic’in, Kudüs hakkındaki sözlerini aktardı.

Yapıcıoğlu, “Kudüs sıradan bir şehir değildir. O, üç büyük dininin vazgeçemeyecekleri kutsallıkları bulunan bir şehirdir. Ancak herkese açık olacak, özgür bir Kudüs şehrini hem teorik hem de pratik olarak sadece Müslümanlar temin edebilirler. Teorik olarak bu böyledir çünkü sadece İslam hem Musa’yı hem İsa’yı hem İncil ve Tevrat’ı kabul etmektedir, tanımaktadır. Aksine ne Hıristiyanlar ne de Yahudiler ne Muhammed Aleyhisselatu Vesselam’ı ne de Kur’an’ı tanırlar. Bu tespit, Müslümanların bu meselede öne çıkmasını sağlayan bir gerçekliktir. Pratik olarak da bu böyledir. Kudüs Müslüman dünyasının ortasında bulunmaktadır. Kudüs’te olacak her türlü gayr-ı İslami hakimiyet, sadece güçle ayakta durabilen anormal bir durum olur ve gerginlik durumu hiçbir zaman özgürlük durumu değildir.”

“Kudüs, İslam hakimiyeti boyunca her üç din için özgür bir şehirdi.”

Kudüs’ün yakın gelecekte yeniden özgür olacağını belirten Yapıcıoğlu, “Nitekim 638 ile 1099 yılları arasında bu pratik ortaya konmuş, Kudüs’te hem Müslümanlar hem Hristiyanlar hem de Yahudiler birlikte özgürce ibadetlerini yapabilmişler ve birlikte yaşayabilmişlerdi. 1099 ile 1187 arasında Haçlı işgali altında kalan Kudüs’te bu özgürlük ortamı kaybolmuş, 1187 yılında yeniden Selahaddin-i Eyyubi tarafından işgalden kurtarılan Kudüs’te yeniden barış iklimi hâkim olmuştur. Yine İspanya’da, Endülüs Emevi Devletinde 1492 yılına kadar özgürce yaşayan diğer din mensupları, 1492’de bu devletin yıkılmasıyla Müslümanlarla birlikte Yahudiler de oradan göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu tarihi gerçeklikler bu tezi açık şekilde teyit etmektedir. Kudüs, İslam hakimiyeti boyunca her üç din için özgür bir şehirdi ve inşallah yakın bir gelecekte tekrar böyle olacaktır. Ümitsizlik yoktur. Her gecenin bir sabahı vardır. Her kıştan sonra bir bahar gelmektedir.” dedi.

Yapıcıoğlu, konuşmasını Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine başlatmış oldukları yargı süreciyle ilgili Güney Afrika Cumhuriyeti’ni tebrik ederek sonlandırdı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu