Politika

Hasan Cemal: ‘Yetmez ama evet’ten neden pişman olayım?

Yeşil ve Sol Parti İstanbul İkinci Bölge milletvekili adayı Hasan Cemal, “Yetmez ama evet’ten neden pişman olayım? Yetmez ama evet konusunda bana yöneltilen eleştirileri saygıyla karşılıyorum. Bazıları kampanya halinde bir kişilik katline dönüştü. Kötü niyetli yapıldı. Ben de onlara dönüp, ‘siz de darbecisiniz’ diyorum.” dedi.

Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına konuk olan Cemal, “Yetmez ama evet’ten neden pişman olayım? Sabah akşam bunu söyleyenleri ben de onları demokrasinin oy tabanının genişletilmesine karşı çıkan genellikle darbecilikle suçluyorum.” dedi.

Hasan Cemal’in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

”Yetmez ama evet’ten neden pişman olayım? Bir defa eleştiri hakkı kutsaldır. Demokrasi var diyorsak, her Allah’ın günü yazı yazanlar insan olarak eleştirildik. Yetmez ama evet konusunda bana yöneltilen eleştirileri saygıyla karşılıyorum. Bazıları kampanya halinde bir kişilik katline dönüştü. Kötü niyetli yapıldı. Ben de onlara dönüp, ‘siz de darbecisiniz’ diyorum. Bana bu kadar şey yapanları darbecilikle suçluyorum.

O Anayasa değişikliği önce Venedik Komisyonu’na gönderildi. AB ve Avrupa Konseyi kendisine gelen her şeye demokrasiye uygun mu, değil mi diye bakan yer. Kendilerine gelince ‘evet bu bizim ilkelerimize uygundur’ dedi. Bu değişlik HSK’nin seçmen tabanını genişletiyordu. Bunu görünce yeterli değil ama ‘evet’ dedim. Bu çıktıktan sonra bu teklif Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. AYM çok kritik hükmü iptal etti.

Bu teklifin demokratik özelliği çok büyük darbe aldı. HSK’yi Fetullahçılar ve başkaları dolduruldu. Yetmez ama evetçilerin sayısı kaç? Biz mi getirdik Erdoğan’ı iktidara? Hayır. Benim gibi bazı yazarlar, gazeteciler Erdoğan’ı 2010’dan sonra en sert eleştirenlerin arasında yer aldı. Sabah akşam bunu söyleyenleri ben de onları demokrasinin oy tabanının genişletilmesine karşı çıkan genellikle darbecilikle suçluyorum.”

“Cumhuriyet mitinglerinin arka planında bunların yolunu kesmek vardı. 9 Mart, 12 Mart döneminden bilirim bu arka planları. Ortalık yere böylesine serilmesine ‘dur bakalım’ dersin. Darbe yapmamış ama oturmuş ‘biz bu darbeyi yapalım’ demiş. Özden Örnek günlükleri konuşmanın ötesine geçmiş. Bu tertipler olurken aynı zamanda o konuda da Erdoğan’ı destekledim. Kürt meselesinde Erdoğan, askerin gölgesinden çıkarmaya başladı. Daha ileri gitti, Oslo görüşmelerine kendi temsilcisini şimdiki MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, Kandil’den gelenlerin karşısına oturttu. İmralı’da asker gölgesini kaldırdı. O zamana kadar İmralı sadece askerin tekelindeydi. ‘Hayır bundan sonra siviller görüşecek’ dedi. Diyarbakır’da ‘devletin yanlışları vardır, biz bunu çözmek zorundayız’ dedi.

“Bütün bunlar önemli adımlardı. Sonrası gelmedi. Sonrasında bütün yaptıklarının tersini yaptı. Demokrasiyi, özgürlükleri çiğnedi. Demokrasi değerlerine sırtını döndü. Yüzünü doğuya, İslam’a çevirdi, Batı’ya sırtını döndü. Türkiye’de krizler ülkesi haline gelmesi için bütün adımları attı. Türkiye’de ‘eğer Müslümansa bundan bir şey çıkmaz’ diyenler vardır. Bunlara ne yapsan bir şey olmaz. Son tahlilde Erdoğan’ın ilk dönemde attığı adımlar demokrasiye ters değildir. Onlara bakarak ‘bu adam demokrasiye gitmiyordu’ diyenlere diyeceğim bir şey yok.”

“Somut adımlara bakarak o dönemde destekledim. 2006-2007’den itibaren hayatımın en ağır yazılarını yazdım. Ben de gazeteci olarak Türkiye’nin halen de öyle olan en yakıcı sorunudur Kürt sorunu. Bu Kürt sorunu çözülecekse sadece yurt içinde siyasilerin atacakları adımlarla kolay değildir, dedim. Kandil’dekiler ne düşünüyor, anlamam lazım dedim. 2009’da Murat Karayılan’la uzun konuştuk. 2011’de tekrar Karayılan’la uzun görüştüm. 2013’te çözüm süreci başlamıştı. Beni o zaman Milliyet gazetesi kapının önüne koydu. O sırada ben de t24’de çalışmaya başladım. Yine Kandil’e gittim. Cemil Bayık, Sabri Ok’la hepsiyle konuştum. Türkiye’den çekilme sürecini izlemek istedim. Biz bunlara Türkiye’de terör örgütü, teröristler, terörist başları deyip durduk. Sonra çarpıtmadan yazdım, bu kadar basit.” ifadelerini kullandı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu