Halep’teki çatışma, SDG’nin kontrol ettiği bölgelere yönelik saldırının başlangıcı
Akademisyen Ferid Sadun, muhalif silahlı grupların Halep şehrine girdikten sonra Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelere yöneleceğini belirtti.
Welat TV’ye açıklamalarda bulunan Sadun, “Bu askeri operasyonlar, bu savaşın koşullarını oluşturan bölgesel ve uluslararası verilerden yararlanılarak aylar önce planlandı.” dedi.
Ferid Sadun, ” Suriye’de nüfuz sahibi ülkeler arasında, geçmişte olduğu gibi mezhepsel gerilimleri kışkırtmadan muhalefetin Halep’i kontrol etmesini kolaylaştırma konusunda mutabakat var.” dedi.
*SDG ile muhalifler arasındaki çatışmanın tırmanmasından endişe ediliyor
Muhalefetin Halep’i kontrol altına almasının Kürtler üzerindeki olası etkisine değinen Sadun, “SDG’nin Halep’in kuzeyinde, özellikle de Tel Rıfat ve Minak’da mevcut olması nedeniyle, yaşanan olaylardan uzak olmadığını” belirtti.
Ayrıca, “Askeri operasyonlar Halep’in güneyine doğru ilerliyor, ancak El Bab, Azez, Münbiç, Tel Rıfat, Minak gibi bölgelerde yavaş yavaş SDG ile temas hatlarına yaklaştığını” ifade etti.
Sadun, “SDG, 2012’de Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinin savunmasına katılmak zorunda kaldığı gibi, bu savaşa girmek zorunda kalabilir” dedi.
*Halep çatışması: Ön hazırlık ve uygun koşullar
“Bu savaş bir sürpriz değildi. Aksine, Türkiye’nin ve muhalefetin operasyonların yakında başlayacağını belirten açıklamalarıyla aylardır hazırlanıyordu” diyen Sadun, “İsrail ile Lübnan arasındaki savaşın sona ermesi ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşla meşgul olması, muhalefetin Suriye rejiminden ciddi bir direniş görmeden saldırıya başlamasının önünü açmaya katkıda bulundu” dedi.
Ferid Sadun, “Uluslararası güçler arasındaki mutabakata ek olarak, uluslararası koşullar, muhalefetin büyük kayıplar vermeden ve savaş uçakları gibi ağır silahlar kullanılmadan Halep’e girmesine yardımcı olduğunu” belirtti.
*Rejim güçlerinin Halep’ten çekilmesi
Sadun, “Suriye rejim güçlerinin Halep kentinden savaşmadan çekilmesinin, geçmişte olduğu gibi mezhep çatışmalarını kışkırtmaktan kaçınmaya yönelik uluslararası anlaşmanın varlığını yansıttığına” dikkat çekti.
Ayrıca, “Rejim güçlerinin geri çekilmesi, mezhep çatışmasını kışkırtmadan dengelerin korunmasını sağlayarak şehrin muhalefete teslim edilmesi konusunda uluslararası bir fikir birliğinin bulunduğunu gösteriyor” dedi.
*Türkiye’nin rolü
“Türkiye Halep’teki muhalefeti destekliyor ve çevre bölgelerde nüfuzunu genişletmeye çalışıyor” diyen Sadun, “Türkiye, SDG ve Kürt bölgelerini hedef almak için çalışıyor ancak mevcut imkanlara göre savaşı Halep’e kaydırdı” dedi.
Kürt akademisyen, “Türkiye, Trump liderliğindeki yeni Amerikan yönetiminin göreve gelmeden önceki süreyi kullanarak Suriye’deki kontrolünü genişletmeye çalıştığını” ifade etti.
Sadun, “Türkiye, Kürt bölgeleri üzerinde daha fazla kontrol sağlamak amacıyla Serê Kaniyê (Rasulayn) şehrinde yaşananlara benzer şekilde yeni Amerikan yönetimiyle mutabakata varmaya çalışıyor” dedi.
*”Rusya, Suriye rejimini desteklemekte tereddüt ediyor”
Rusya’nın tutumuyla ilgili olarak Sadun, “2015 ve 2016’daki Halep savaşlarında Suriye rejimini desteklemede belirleyici bir faktör olan Rusya, şimdi benzer desteği verme konusunda isteksiz görünüyor” dedi.
Ayrıca, “Rus hava kuvvetlerinin mevcut savaşlara müdahale etmemesi, Rusya ile Türkiye arasında devam eden operasyonlara ilişkin anlaşmaların varlığını yansıtıyor” dedi.
Sadun, “Rusya’nın tutumunun Suriye rejimine verilen destekten ziyade uluslararası ve bölgesel dengelerle bağlantılı göründüğüne” dikkat çekti.
*SDG, muhaliflerle olası bir çatışma durumunda
Sadun, “Muhaliflerin, SDG kontrolündeki bölgelerin sınırlarına ulaşmasının, özellikle Tel Rıfat ve Minak gibi halihazırda günlük çatışmalara sahne olan bölgelerde olası çatışmalara yol açacağını” vurguladı.
Ferid Sadun, “Bölgelerine yönelik saldırıların artması durumunda SDG’nin kendisini savunmak zorunda kalacağını, bunun da Suriye çatışmasında yeni bir cephe açabileceğini” belirtti.