Yaşam

Güllü’nün oğlu Tuğberk ifade verdi: “Camdan atacağım” sesi ablama ait

Şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturmada sanatçının oğlu Tuğberk Yağız Gülter şikayetçi sıfatıyla ifade verdi. Gülter, “Videoda dinlediğim ‘Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan’ kelimelerini de ablam Tuğyan söylüyor. Yine dinlediğim ses kaydında ‘Gerek var mı?’ ya da ‘Kelebek var mı?’ şeklinde duyduğum sözleri ablam söylüyor. ‘Gel bakalım.’ diye anladığım sözü de ablam söylüyor.” dedi

Şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor. Dosyayı soruşturan savcılık, sanatçının oğlu Tuğberk Yağız Gülter’i ifadeye çağırdı. 

Şikayetçi sıfatıyla adliyeye çağrılan Gülter, öğleden sonra Yalova Adliyesi’ne geldi. Avukatıyla birlikte binaya giriş yapan Gülter, açıklama yapmadı. Gülter’in avukatı, “Şu an için bir basın açıklaması yapmayacağız. İfade için geldi sadece.” dedi.

Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter 5 saat müşteki olarak ifade verdi.

Olay gecesi İstanbul’da olduğunu belirten Gülter, “Gece saatinde beni ablam aradı, çığlık atarak ‘Yağız koş, annem düştü, annem öldü diyorlar, koş.’ dedi. Ben telefonu kapattım. Manevi babam Emrah Erkut’u aradım, beni al dedim. O bana ‘Buraya gel birlikte gidelim, sakin ol, bu haberi kimden aldın’ dedi. Sonra ‘Allah büyüktür’ dedi. Ben araçla yanımda nişanlım Sena ile birlikte manevi babam Emrah Erkut’un evine aracımla gitmeye çalıştım, yolda kayboldum. Daha sonrasında alt katımızda oturan Murat isimli komşumuzu aradım. Olayı sordum. Annemin hayatta olup olmadığını sordum. Murat abi bana ‘buraya gelmen lazım’ oğlum dedi. Sonra tekrar sorduğumda başın sağ olsun dedi” dedi.

Tuğyan Ülkem Gülter’in yanına gittiği sırada baygın olduğunu belirten Yağız Gülter, “Ben ablamın yanına gittiğim zaman ablam baygındı, ayıldı. Bana ‘Annem yoğun bakımda dediler, hala orada olduğunu söyle’ dedi. Ben kendisine ‘Başımız sağ olsun’ dedim. Çığlık atar gibi olup, tekrar bayıldı. Sonrasında ben hastaneden dışarı çıktım. Annemle Tuğyan arasında sık sık tartışma oluyordu fakat bu tartışmalar hiç fiziksel şiddete dönüşmemişti. Annem alkol alıyor. Annem her gün alkol alırdı. Hatırladığım kadarıyla market siparişlerinde bildiğim kadarıyla 12 veya 24 tane bira siparişi verirdi. Bunları bitirdikten sonra sohbet devam ederse yine içmeye devam ederdi” ifadelerini kullandı.

“BEN EVDEKİ KAMERALARI ONLİNE İZLEYEBİLİYORUM”

Evdeki kameraları online izleyebildiğini belirten Gülter şunları söyledi: “Ben evdeki kameraları online olarak izleyebiliyordum, hatta yoldayken karakol amiri beni aradı, ben görüntüleri kayıt alabildiğimi söyledim, sonrasında kamera kartlarını nereden almaları gerektiğini söyledim, hastaneye vardığımda telefonumu görevlilere verdim. Yoldayken emniyet amiri beni arayıp evde bulunan kameraların hafıza kartlarının olup olmadığını, bunları nasıl alacağını sordu, ben de kendisine tarif ettim. Hatta hastaneye gittiğim zaman olay anına ilişkin görüntüleri online izleyip izleyemeyeceğimi sordu.

Buna göre Gülter, ses kaydındaki “Bırak beni” ifadesinin annesine ait olduğunu olduğunu söyledi.

Sultan’ı tanıyıp tanımadığı sorusuna Gülter, “Sultan’ı hayatımda ilk defa fiziksel olarak olaydan sonra gördüm. Annemle telefonda konuşurken Sultan’ın ismi geçiyordu. Telefonda ne yaptıklarını sorduğumda ‘Ne yapalım. Ablan ve Sultan ile oturuyoruz’ şeklinde cevap verdi” diye konuştu.

Ablası ile kendisinin geçmişteki durumu sorulan Gülter, “Ablamla küçüklüğümden beri pek anlaşamazdık. Ablam bana göre farklıdır, daha kavgacıdır” yanıtını verdi.

Ses kayıtları sorulan Gülter, “Ses kayıtlarını ben internet üzerinden dinledim. Orada ‘Hadi görüşürüz’ sözünü söyleyen kişinin annem olduğunu düşünüyorum ama çok da emin değilim” şeklinde cevap verdi.

Gülter, “Videoda dinlediğim ‘Atacağım camdan’ kelimelerini ablam söylüyor. Yine dinlediğim ses kaydında ‘Gerek var mı?’ ya da ‘Kelebek var mı?’ şeklinde duyduğum sözleri ablam söylüyor. ‘Gel bakalım’ diye anladığım sözleri ablam söylüyor. Videonun sonunda ‘Hadi görüşürüz’ kelimelerini bir annemin bir Tuğyan’ın sesine benzettim” şeklinde ifade verdi.

Gülter, “Annem camlardan her zaman korkar. Hatta temizlikçi kadına bile ‘Aman dikkat et. Ben görmeyeyim, ben çıktıktan sonra sen cama çık’ der” şeklinde ifade verdi.

İfadesinde Gülter, “Ablam hayatındaki erkek için etrafını siler. Ablam Kervan’ı çok seviyordu. Annem Kervan’ın evli olması ve amcasıyla yaşadığı diyalog nedeniyle araları bozuktu. Tuğyan, Kervan için her şeyi yapabilir.” dedi.

“Kervan için ablan, anneni öldürebilir mi?” sorusuna Tuğberk Yağız Gülter, “Vebal almak istemiyorum ama Kervan için öldürebilir” şeklinde yanıt verdi.

Malkata şarkısı detayı sorulan Tuğberk Yağız Gülter, “Annem oynama seslerini duymuş olabilir. Odaya gelme sesleri bu olabilir” dedi.

Evin anahtarı olmadığını bu nedenle eve camı kırarak girdiğini aktaran Gülter, “Benim donuk olduğum söyleniyor, doğrudur, çünkü annemin öldüğünü kabullenmekte zorlanıyorum. Sonra çevremdekiler bana taziye evi nerede olacak diye sordular. Bana vefat edenin evinde olur dediler. Ben de o yüzden öyle cevap verdim. Çınarcık’taki eve girmemiz lazımdı ama evin anahtarı bende yoktu, ablam da hiçbir şey almadan evden çıkmış. O haliyle hastaneydi. Polisler de olay yeri incelemeden sonra kapıyı çekip gitmişler. Onlarda da anahtar yoktu. Hatta bu şifreli kapıyı yapan firmayı aradım ancak ulaşamayınca instagramdan mesaj attım. Sonuç itibariyle adamlara ulaşamadığım için ben de eve girebilmek adına komşumuz Seval teyzenin terasından girebileceğimi düşündüm.

Çilingire de haber veremedim çünkü bu kapı normal bir kapı değildi, şifreli bir kapıydı, kapıyı komple çıkarmaları gerekiyordu sanırım. Seval teyzenin kapısını çaldım. Hava aydınlıktı, güneş doğmuştu, erken bir saatti. Seval teyzeye durumu anlattım. Terastan bizim evden girmeyi deneyeceğim dedim. O da izin verdi. Benim yanımda çanta vs yoktu sadece üzerimde siyah bir montum vardı. Bizim cam çift camlıydı, ilk yumruğumda birinci katmanı kırıldı. Cam kesikleri olunca montumu çıkarıp montumla vurdum. O da olmayınca Seval teyzenin saksının içinden bir taş alıp o şekilde camı kırdım ve içeri girdim.

İçeri girer girmez sokak kapısını açtım çünkü kapının önünde Yusuf, Dilek abla, Emrah ağabey, hatırlamadığım birileri daha vardı. Onlar ben kapıyı açınca içeri girdiler. Olayın gerçekleştiği Tuğyan’ın odasına baktım ama içeriye tam girmedim. Kapısını kapattım. Sonra mutfağa geçtim. Salonda annemin sehpada şarap bardağı vardı. Yarıya kadar şarap doluydu. Şu an başka bir şey olup olmadığını hatırlamıyorum. Küllük vardı, tepside meze gibi şeyler vardı. Hatta şarap bardağını alıp mutfağa götürdüm. Hatta Sena’ya bu içkileri kaldırın, evde dua okunacak, Karmen’in odasına koyun vs dedim. Annemin odasına da yine kapıdan bakıp kapısını çekmiştim.”

“EVDEN ZİYNET EŞYASI ALMADIM”

Evden herhangi bir ziynet eşyası almadığını anlatan Gülter, “Annemin odasında küçük bir kasa vardır. Fakat bu kasanın kolu ve kilidi bozuk olduğu için annem orada para veya altın gibi şeyler saklamazdı. Zaten aldığı bilezikleri de her zaman kolunda taşırdı. Ben annemin kasasının içindeki yeşil sırt çantasını aldım. Bu çanta hala benim evindedir. Bu çantanın içinde ananemin kesilmiş saçı, annemin banka hesap cüzdanları, kağıtlar, annemin yazdığı şarkı sözleri ve telif haklarına ilişkin evraklar, annemin eski evlilik cüzdanı vardı. Annemin babamın sattırdığı eski arsaların tapusu vardı. Yine annemin oturduğu evle ilgili satış belgesi veya vekaletname gibi kağıtlar vardı. Sırt çantasını alıp evime getirdim öylece de duruyor. Annemin evinde altın yoktu. Söylediğim gibi hepsini kolunda taşırdı. Söylediğim gibi 250 TL vardı, o da annemin çantasının içindeydi. Onu da almadım. Başka da maddi hiçbir şey almadım” ifadelerini kullandı.

İfadesinin ardından adliyeden ayrılan Gülter, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakırken, “Gerekli açıklamalarımı yaptım. Bildiklerimi anlattım. Bundan sonraki açıklamalara avukatlar yapacaktır” dedi.

Gülter’in savcılıkta verdiği ifadede “Annem bir cinayete kurban gitti ise bu işle alakası olan herkesten şikayetçiyim ama şayet ablamın bu olayla alakası yoksa şikayetçi değilim” dediği öğrenildi.

Avukatı Aycan Sevsay ise “Şu an için bir basın açıklaması yapmayacağız. Savcılığın talebi doğrultusunda müşteki olarak kendisi gelerek ifadesini vermiştir. Her şeyi detaylı bir şekilde anlatmıştır. Gereken açıklamaları yazılı şekilde yapacağız” dedi.

(DHA)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu