Geylani’nin yaşamı ve Kürt mücadelesinin 50 yılı
Emin Sarı’nın ‘Kürt Siyasetinde Yarım Asır: Hamit Geylani’ kitabı, Hamit Geylani’nin hayatının yanı sıra Kürt mücadelesinin 50 yılına da ışık tutuyor.
Hamit Geylani’nin şeceresi, Hakkari’nin köklü bir ailesine, bütün bölgenin saygıyla andığı Şeyh Abdulkadir Geylani’nin soyuna dayanıyor. “Seyit”lik geleneğinin Hakkari’de hâlâ itibar gördüğüne, haber için bulunduğum Şemdinli’de tanık olmuştum. Şemdinli halkı, Geylani’nin adının önüne “Seyit” ekleyerek hitap ediyordu. Bu, büyük bir saygı ve geleneğe bağlılık izlenimi bırakmıştı bende.
Duvar’dan Vecdi Erbay yazısına şöyle devam ediyor. Ancak biz Hamit Geylani’yi avukat, siyasetçi, şair ve yazar olarak tanıyoruz. Öte yandan Geylani, yukarıda saydığımız işlerin hepsini Kürt ve solcu kimliğini ekleyerek yaptı. Yine yaptığı bütün işler sayesinde binlerce insanın hayatına dokunduğunu da belirtmek gerekiyor.
İrfan Sarı’nın hazırladığı ‘Kürt Siyasetinde Yarım Asır: Hamit Geylani’ kitabı ise Geylani’yi bütün vasıflarıyla daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefliyor. Bununla yetinmiyor kitap, daha önemli bir işlev yüklenerek, toplumsal, siyasal bir hafızanın oluşmasına da olanak sağlıyor.
BİREYSELDEN TOPLUMSALA
İrfan Sarı’nın hazırladığı nehir söyleşi, Hamit Geylani’nin aile şeceresi ile başlıyor ve Geylani’nin yaşam öyküsünü bugüne kadar getiriyor. Kürt siyaseti içinde yarım asrı geride bırakmış bir insanın hayatı söz konusu olunca, sayfaları çevirdikçe yüzlerce olayın, hatıranın, binlerce insanın resmi geçidi ile karşılaşıyor okur.
Her olayda ya da hatırada insana dokunan, insanın yüzünde bir gülümsemeye ya da bir gerilime neden olan unsurlar bulunuyor. Hayat da böyle bir şey değil mi zaten? Hele Kürt ve siyasetçiyse karşımızdaki, hayatından aksiyonun eksik olmadığını söylemeye bile gerek yoktur herhalde.
Geylani’nin Muzaffer İlhan Erdost’la ilgili anıları müthiştir. Erdost hayatına dokunmasa, kim bilir belki başka bir insan olacak ve başka bir hayat yaşayacaktı Geylani. Sonra, Geylani’nin nikah şahidi ve şiiriyle ilgili ilk yorum yapanlardan biri Ahmet Arif’tir mesela. Meslek hayatı ayrı bir maceradır ancak siyasi hayatına yön veren olaylar ve insanlar ise saymakla bitmeyecek gibidir. Böylece Geylani’nin hayatını anlatan kitap, bireyselden toplumsal olana doğru ilerliyor.
50 YILIN HAFIZASI
Nehir söyleşi tarzında hazırlanan kitap, belgeler, şiirler ve fotoğraflarla da destekleniyor. Bu nedenle bir belgesel niteliği de taşıyor. Bir Kürt siyasetçinin biyografisini okurken aynı zamanda Kürt meselesinin tarihine, son 50 yılda hem Kürt cenahındaki gelişmelere hem de Türkiye siyasi tarihine dair bilgilere ulaşmak mümkün oluyor.
Çünkü Geylani, Kürt sorununa barışçı yoldan çözüm üretmek için kurulan bütün partilerde yer almış, il başkanlığından genel başkanlığa kadar görevler üstlenmiş bir isim. Hal böyle olunca, onun yaşam öyküsü kişisel olmaktan çıkıp toplumsal, siyasal bir içerik kazanıyor. Bir yaşam öyküsü gibi başlayan kitap, Kürt siyasetini tanıttığı gibi, Türkiye’nin Kürt sorununa yaklaşımındaki iniş çıkışlarını da hatırlatıyor. Bir toplumsal ve siyasal bellek oluşturuyor. Son 50 yılda Türkiye’de Kürtler neler yaşadı? Kimler Kürt sorunu hakkında neler söyledi? Kürt siyasetçiler Meclis’e, hapse, sürgüne nasıl gitti? 50 yılda yaşanan acılar, yeşeren umutlar, insan portreleri, olayların analizi, elbette hiç bitmeyen mücadele ve daha fazlası yer alıyor kitapta.
Kitap okunup bittikten sonra, “Keşke” diyor insan, “Keşke diğer Kürt siyasetçilerin de yaşam öyküleri yazılsa ya da kendileri hatıralarını kaleme alsa.” Çünkü özellikle son 30 yılda gördük ki Kürt siyasetçilerin hayatı sadece kendilerine ait değildir. Onların hayatı, Kürt halkının mücadelesinin bir parçasıdır. Onların siyaset arenasında geçen hayatı, herkesin yakından bilmesi gereken bir tarihsel süreçtir, kaybedilmemesi gereken hafızadır. Bugünlere gelirken nasıl ve kimlerin emeği ile geldik, bilmek için de önemlidir böyle kitaplar. Bu nedenle, ‘Kürt Siyasetinde Yarım Asır: Hamit Geylani’ kitabını çok önemsiyor ve okunsun istiyorum.