Kültür & Sanat

Ganî Mîrzo: Kürtçe müzik siyasallaştı; “Kürt”,”Kürdistan”,”dağlar” dediniz mi tamamdır!

Rojavalı Kürt sanatçı Ganî Mîrzo, yaklaşık 30 yıldır yaşadığı İspanya’nın Barselona kentinde klasik Kürt müziğinde ud ile flamenko müziğini harmanlayarak, Kürtçe müziğe yeni bir tarz ve soluk kazandırdı.

1968’de Suriye’nin (Suriye’nin kuzeyi Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Rojava’nın) Kamişlo kentinde dünyaya gelen Gani Mirzo, Halep’te müzik eğitimi sırasında Flamenko’ya ilgi göstermesiyle 1993 yılında müzik eğitimi için İspanya’ya gitti.

2019 yılında ise Şengal’de Mirzo Müzik Merkezi açarak IŞİD mağduru bölgedeki genç ve çocuklara yönelik sanat ve müzik çalışmaları yürütüyor.

Mîrzo’nun müziği Kürtçe müziğin alışık olduğumuz nağmelerine benzemiyor.

Çocukluğundan beri ilgi duyduğu dengbejlikten beslenmesine rağmen, Avrupa’da edindiği müzik deneyimlerinin kendisine zenginlik kattığını, “ulusal” bir hisle eserlerine yansıttığını söylüyor. 

Enstrümantal müziğe yoğunlaşmasını, evrensel müziğe yakın olmak istemesine bağlayan Ganî Mîrzo, “Flamenko müziğini halkımıza kabul ettirmekte zorlanıyorum” diyor ve Kürt müziğin de son yıllarda siyasallaştığını savunuyor.

Mîrzo, ayrıca her Kürt’ün, Kürtlüğünden sorumlu olduğu gibi zor durumda kalan halkına ve vatanına da yardım etmek zorunda olduğunu söylüyor.

Irak Kürdistan Bölgesi’ni (IKB) sık sık ziyaret eden Ganî Mîrzo  Independent Türkçe’den Gülbahar Altaş’a  müzik çalışmaları ve son yıllarda çektiği belgesellerinin yanı sıra Kürt müziğinin geçmiş ve mevcut durumunu değerlendirdi.

“Flamenko Kürt müziğine yakın”

Kürt müziğini flamenko ve caz müziğiyle harmanladınız. Bu fikir nasıl doğdu?

Evet. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Kürt müziği doğaçlama bir müziktir. Bu gerçekten çok zor bir durum. Yani bu fikirde olanların gerçekten de müziği her yönüyle algılaması, içselleştirmesi gerekiyor.

Örneğin; bizim dengbejlikte doğaçlama çok fazladır. Yani Kürt kültürü oldukça zengin ve doğaçlama oldukça fazladır. Flamenko da bu yönden Kürt müziğine çok yakındır.

Ayrıca flamenko müziği tarzı ve melodi olarak Kürtçe müziğimizi çok yakındır. Caz müziğinin temelinin yüzde doksanın da yine benzer kompozisyonu görüyoruz. Bu nedenle bu üç müzik dalını birleştirmeye çalıştım. Böylelikle Kürt müziğimizde yeni bir tarz oluşturmak istedim. 

Müzik alanında akademik çalışmalar, konservatuar eğitimi alınması oldukça önemlidir. Bu kapsamda da evrensel melodileri Kürt müziğinde nasıl geliştirmemiz üzerinde çalışmamız gerektiğine inanıyorum.
 

Peki bu tür çalışmalarınızla Kürtçe müziği özünden değiştirdiğinizi düşünüyor musunuz?

Hayır, hissetmiyorum. Dünyadaki tüm müzikler ve insanlık dönemsel değiştiği gibi Kürtçe müziğinde değişmesi gerekiyor. Kaldı ki yaptığım müzikte Kürtçe ritimler ön plandadır.

Bir diğer anlamda Kürtlerde olduğu gibi Ekvator, Küba, Afrika ve Flamenko gibi global ve etnik ritimlerde vardır. Benim için önemli olan ise çalışmalarımı müzikseverlere nasıl ulaştıracağımdır.

Sanatta ne denli kozmopolit olunursa o denli zengin olunacağına inanıyorum. Nitekim çocukluğumun geçtiği Kamışlo’da kozmopolitti. Kürtlerin, Süryanilerin, Arapların, Ezidilerin olduğu bir toplumdan geliyorum ve toplumumdan uzaklaşmadım.

Ayrıca müziği tüm toplum ve halklar arasında en iyi iletişim aracı olarak görüyorum. Kürtçe’nin zenginliği müziğe yansıdığı gibi, bu zenginlikle hem folklorik hem de modern bir tarzı koruyarak da var olabilir.

Yazının Tamamı:


 


 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu