Foreign Policy’den seçim analizi: Erdoğan’ın partisi büyükşehirleri kazanırsa?
Yerel seçimlere ilişkin tartışmalar bütün hızıyla devam ederken, uluslararası basın kuruluşlarının, haberlerinde bu konuya geniş yer ayırdığı görülüyor. ABD merkezli Foreign Policy’de çıkan bir analizde, AKP’nin, geçen seçimlerde kaybettiği büyükşehirleri geri kazanması halinde ortaya nasıl bir manzara çıkabileceği kapsamlı bir şekilde ele alındı.
Türkiye çapında yapılan yerel seçimlere dış basının ilgisi büyük. Pek çok yayın organı, gelişmeleri sahadaki muhabirleriyle canlı olarak okuyucularına iletirken seçimlere dair analizler de yayınlarda büyük yer tutuyor.
Cumhuriyet gazetesinin haberinde ABD’nin önde gelen dış politika yayınlarından Foreign Policy‘de yayınlanan, ‘Yerel Seçimler Türkiye’nin Geleceğini Belirleyecek’ başlıklı yazıda, AKP’nin geçen yerel seçimlerde kaybettiği büyükşehirleri geri kazanması halinde Türk siyasetinde olabilecek gelişmeler masaya yatırıldı.
AKP BÜYÜKŞEHİRLERİ GERİ KAZANIRSA…
31 Mart seçimlerinin, “Erdoğan’ın siyasi kariyerinin devamı için anahtar niteliğinde” olduğunun vurgulandığı analizde, AKP’nin büyükşehirleri kazanması halinde, gücünü pekiştirecek ‘yeni bir anayasa reformu’ yapabileceği belirtildi.
Makalede ayrıca, yerel ve taşra yönetimlerine hakim olmanın, Erdoğan cephesinde, “Yerel düzeyde kök salmış geniş ganimet sistemi üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmasını sağlayacağının” altı çizildi.
Makalede öne çıkan bölümler şu şekilde:
“Yerel seçimler Erdoğan için kritik önem taşıyor, çünkü bu seçimler ona cumhurbaşkanlığı görev süresi sınırlarını ve yargı bağımsızlığının kalan unsurlarını ortadan kaldırabilecek ‘yeni bir anayasa’ yapma şansı verebilir. Erdoğan, son zamanlarda bu dönemin, görevdeki son dönemi olacağını ve 2028’de yeniden cumhurbaşkanı seçilmeyi istemeyeceğini yineledi. Ancak Türkiye’nin son anayasa referandumu, Erdoğan’ın olası bir seçim zaferini, kişisel çıkarları doğrultusunda, anayasal değişiklikler yapmak için kullanabileceğini gösteriyor. Yerel düzeyde kazanılacak bir zafer de bu türden bir siyasi yetki olarak kolaylıkla kullanılabilir…”
“Başka bir deyişle, önümüzdeki seçim döngüsü Erdoğan’a hem ulusal hem de yerel düzeyde gücünü pekiştirme ve gelecek yıllar boyunca tüm Türk siyasi sistemi üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırma fırsatı sunuyor…”
Makaleye göre AKP’nin olası zaferi iki faktöre bağlandı: “Muhalefet partilerinin beceriksizliği ve Erdoğan faktörü…”
“Türkiye’nin Batılı müttefikleri, Erdoğan’ın 2028 yılına kadar ülkeyi yöneteceği gerçeğini çoktan kabullenmiş durumda” ifadeleriyle devam eden makale şu sözlerle sonlandı:
“Yerel seçimlerden sonra, Türkiye demokrasisinin tamamen yok olma yolunda bir adım daha atılabileceği gerçeği göz önünde bulundurulmalı…”