Fikret Bila: HTŞ’ye sahip çıkmak Türkiye’ye bir şey kazandırmaz
Halk TV yazarı Fikret Bila, bugünkü yazısında Trump’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan övgü dolu sözlerle bahsettiğini, ancak aslında Suriye’de rejimin devrilmesinden asıl kazançlı çıkanın İsrail olduğunu belirtti.
Bila, “şeriatçı terör örgütü” HTŞ’nin Şam’da yönetimi ele geçirmesinin arkasında Türkiye’nin değil, ABD ve İsrail’in bulunduğunu vurguladı. Türkiye’nin HTŞ’ye yakınlaşmasının büyük bir hata olacağını, şeriatçı bir örgüte kefil olmasının ileride sadece sorumluluk doğuracağını aktardı.
Bu nedenle Türkiye’nin, Suriye’de laik ve demokratik bir yönetimin kurulması için çaba göstermesi gerektiğini belirtti.
Bila, şöyle yazdı:
”Suriye’de rejimi devirenin HTŞ’nin gücü değil, HTŞ’nin arkasındaki ABD ve İsrail olduğunu bütün dünya biliyor.
Ayrıca Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelerden ne kazandığı da belli değil.
Suriye’de Esad’ın devrilmesinden kazançlı çıkan ülke İsrail’dir.
Gazze ve Güney Lübnan’dan sonra Suriye’nin güney sınırındaki Golan tepelerini aşarak Suriye topraklarından ilerleyen İsrail işgalini sürdürüyor.
İsrail, Büyük Ortadoğu Projesi ve Büyük İsrail Projesi doğrultusunda ilerliyor.
HTŞ’nin İsrail’in Suriye topraklarını işgal etmesinden şu ana kadar bir şikayeti yok.
HTŞ’ye göre düşman İsrail değil İran ve Hizbullah.
HTŞ’nin Şam’da yönetimi ele geçirmesinden memnun görünen bir ülke de Türkiye.
Trump’ın kazananın Türkiye olduğunu söylemesi, Erdoğan’ı öne çıkarması, İsrail’in işgalini geri plana iten bir yaklaşım.
Böylece Trump, asıl kazananın ve Suriye’yi işgal etmeye devam edenin İsrail olduğunu perdeliyor.
Türkiye’nin bu havayla HTŞ yönetimiyle yakınlaşması, hatta hamiliğine soyunması yanlış olur.
HTŞ, Taliban gibi şeriatçı bir örgüt.
Suriye’de henüz taşlar yerine oturmuş değil.
HTŞ’nin bugünlerde verdiği ılımlı mesajlara peşinen inanmak hata olur.
Yarın ne yapacağı belli olmayan; laiklik, demokrasi, çağdaş hukuk karşıtı bu örgüte sahip çıkmak ileride Türkiye’yi bir şey kazandırmaz.
Türkiye’nin, Suriye’yi şeriata göre yönetmek isteyen HTŞ’nin hamiliğine soyunması, bu örgüte kefil olması sadece sorumluluk doğurur.
Bu nedenle Ankara adımlarını dikkatli atmalıdır.
Türkiye, Suriye’ye insan haklarına dayalı, laik, demokratik, çağdaş hukuk devleti kurulabilmesi için katkı sağlamalıdır, şeriat devleti kurulması için değil.”