Politika

Erdoğan: Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru açacağız

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2 saat 30 dakika süren toplantının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“BM ziyaretimizde Dubai’de düzenlenen Dünya Hükümetler Zirvesi’ne katıldık. Bu vesileyle devlet başkanının yanı sıra diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşmelerimiz oldu. Dubai ziyaretimiz ardından Sayın Sisi ile görüşmeler gerçekleştirdik. Burada da ticaret ve savunma başta olmak üzere özellikle Filistin meselesini etraflıca konuştuk. Gazze’deki katliamı durdurmak amacıyla atabileceğimiz ortak adımları ele aldık.

Yarın Mahmud Abbas’ı ülkemizde ağırlayacağız. Mısır ziyaretimizin ardından bir Karadeniz programı yaptık. Karadeniz her zaamn olduğu gibi bu ziyaretlerimizde de bizi kucakladı. İlham Aliyev kazandığı seçimin hemen ardından ilk resmi ziyaretini ülkemize gerçekleştirdi.

Seçim takviminin en sağlıklı şekilde işletilmesi, yargı ile birlikte yürütme olarak bizim görevimizdir. 

Deprem konutları nisan ayı hedefimizi 75 bin konuta çıkarıyoruz. Amacımız vatandaşlarımızın hiç kimseye mahkum olmadan, bu süreci suhuletle tamamlamaktır.

Terörle mücadeleyi sınırlarımızın içinde ve dışında kararlılıkla devam ettiriyoruz. İnşallah bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız. Suriye sınırları boyunca 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturma amacımız bakidir. Türkiye’yi güney sınırları boyunca kuracağı bir teröristanla dize getireceğini düşünenlere yeni kabuslar yaşatacak hazırlıklarımız var.

Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzun bir mücadelenin ardından Karabağ’ı nasıl özgür hale getirdiklerine hep beraber şahit olduk. Kuzeyimizdeki Rusya-Ukrayna savaşının nasıl başladığını, bugüne nasıl geldiğini ve nereye gittiğini hep birlikte takip ediyoruz. Suriye’nin gözlerimizin önünde nasıl parçalanmaya çalışıldığını gayet iyi biliyoruz.

(Gazze) İslam aleminin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi yekvücut olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Filistinliler için reva gördükleri cinayet ve hırsızlık eylemleri yarın kendilerine uygulandığında bu ülkelerin ve halkların kimseden yardım isteyecek yüzleri bile kalmayacak. Acı ama gerçek olan bu tespitin amacı kimseyi tehdit etmek değil, sadece gelecekte neler yaşanacağını hatırlatmaktır.

Türkiye olarak siyasetimizle, ekonomimizle, savunma sanayimizle, ordumuzla ve kurumlarımızla güçlü olmazsak bizim de başımıza gelecek olan budur. Günübirlik sıkıntıların heyecanına kapılıp, ülkemizin verdiği bu büyük mücadeleyi görmezden gelmek demek; ülkeyi işte bölye bir girdabın içine atmak demektir.

21 yılda her anlamda çok mesafe katettik. Henüz gerçekten kendimizi rahat ve güvende hissedecek yerde değiliz. Başlattığımız projelerin sonlanması ve onları takip edecek programların hayata geçmesi için biraz daha vakte ihtiyacımız var. O günleri de hep birlikte göreceğiz. İlk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren KAAN vesilesiyle, savunma sanayiinde geldiğimiz yer ülkemiz ve dünyada epeyce konuşuldu. Savunma sanayii hamlelerimiz, muhataplarımızın gündemindeydi.

Geçtiğimiz yıl dünyanın 185 ayrı ülkesine 230 çeşit savunma sanayii ürünü satarak 5,5 milyar dolarlık ihracat yaptık. Geçen yıl sadece İHA ihracatı 1 milyar 800 milyon dolara ulaştı. Henüz çalışmaları süren projelerimize de çok büyük ilgi var. 21 Şubat’ta ilk uçuşunu yapan KAAN’ımızın bizimle birlikte pek çok dost ülkede yol açtığı heyecanı hep birlikte gördük. Ülkemizin tasarımını ve üretimini tamamlayıp hizmete aldığı her ürünün müşterisi zaten hazır. Yeter ki biz azimle çalışarak projelerimizi birer birer sonuçlandıralım. Türkiye için bu tablo çok önemlidir. Biz gerçekten ihtiyacımız olduğunda müttefikimiz dediğimiz kurumların yanımızda olmayacağını defalarca tecrübe ettik. Türkiye’ye parasıyla satmadıkları silahları terör örgütlerine dağıtanları, bunların bize karşı kullanılmasına göz yumanları unutmuyoruz. Biz artık kimin ne dediğine, ne istediğine bakmıyoruz. Biz artık sadece Türkiye’nin neye ihtiyacı olduğuna bakıyoruz.

En düşük emekli maaşını 66 liradan, 10 bin liraya… Asgari ücreti 184 liradan, 17 bin liraya, engelli maaşını 25 liradan yaklaşık 4 bin liraya çıkarmış, her anlamda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş bir hükümet olarak çalışanlarımızın sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün mü?

Elbette yaşanan sıkıntıların farkındayız. Geçtiğimiz günlerde emekli maaşlarına şu kadar zam yapacağız diyen muhalefetin nasıl boş konuştuğunu örnekleriyle anlattım. Enflasyonu yenerek, büyümeyi sürdürerek çalışanlarımız ve emeklilerimizin gelirini artıracağız. Hiçbir insanımızı darda bırakmayacağız.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu