Dünyanın İkinci kez Başkan seçilen Trump ile 2.0 sınavı
5 Kasım seçimlerinden zaferle çıkan Donald Trump, bugün düzenlenecek yemin töreninin ardından ABD’nin 47. Başkanı olarak görevine resmen başlayacak.
Trump’ın ikinci başkanlığı için yemin töreni 20 Ocak Pazartesi günü Washington saati ile saat 12.00’de (TSİ ile 20.00) yemin edecek. Trump daha sonra, yürütme emirlerini veya muhtıraları imzalamak üzere ABD Kongre Binası’ndaki Başkanlık İmza Odası Töreni için yardımcıları ve milletvekilleriyle bir araya gelecek. Ardından, yeni başkan, başkan yardımcısı, Senato liderleri ve JCCIC üyelerinin katılacağı bir Kongre Öğle Yemeği düzenlenecek.**Trump daha sonra büyük ihtimalle başkanlık geçit töreni için Capital One Arena’ya gidecek.
Daha sonra Pennsylvania Caddesi boyunca bir motorlu kortejle Capital One Arena’dan Beyaz Saray’a gidecek. Trump, Beyaz Saray’da yürütme kararları veya adaylıklar için geleneksel Oval Ofis imza törenine katılacak. Trump üç Göreve Başlama balosuna katılacak: Başkomutan Balosu, Liberty Göreve Başlama Balosu ve Starlight Balosu. Her üç baloda da konuşma yapması planlanıyor.
Donald Trump’ın ikinci dönemine yönelik beklentiler, hem ABD içinde hem de uluslararası arenada büyük bir merakla takip ediliyor.
İlk başkanlık döneminde tartışmalı politikaları ve iddialı söylemleriyle adından sıkça söz ettiren Trump, ikinci döneminde nasıl bir yol izleyeceği konusunda sinyaller vermeye başladı.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Trump başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Çin’e bir ziyaret planlıyor.
Bu ziyaretin, görevinin ilk 100 günü içinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Ancak Trump’ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i Washington’a davet ederek görüşmeyi ABD’de gerçekleştirme ihtimali de değerlendiriliyor. ABD’ye giren tüm ürünlere yüzde 10’luk gümrük vergisini, en büyük ticari partnerleri Meksika ve Kanada ile Çin için yüzde 25’e çıkarmayı planlıyor. Bunun küresel ticaret sistemini kökten değiştirmesi ve yeni küresel ortaklıklara yol açması bekliyor.
Trump’ın ikinci döneminde de Ortadoğu politikası, İsrail merkezli ve ABD’nin çıkarlarını önceliklendiren bir yaklaşımı benimseyecek. İsrail’in güvenliği ve çıkarları Trump’ın Ortadoğu politikasının temel taşı olmaya devam edecek. Trump, Abraham Anlaşmaları’na ek olarak daha fazla ülkenin İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesi için çaba gösterebilir.
Ortadoğu’daki “sonsuz savaşlardan” çekilmeyi hedeflediğini belirten Trump, bölgedeki Amerikan askeri varlığını azaltabilir. Öte yandan İran’a yönelik “maksimum baskı” kampanyasını devam ettirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Trump, İsrail’in hedefindeki İran’ın bölgedeki vekil gruplarına (Hizbullah ve Husiler gibi) karşı daha agresif bir strateji izleyebilir. İran ile artan gerilimler ise bölgesel bir çatışmayı tetikleyebilir.
Trump’ın “Amerika için yaşamsal önem taşıdığını” söyleyerek Grönland’ı “satın almak” istemesi, “51. eyalet” olarak nitelediği Kanada’ya ülkesine katılma çağrısı ve Panama Kanalı üzerindeki hak iddiası, eşi görülmemiş bir yayılmacı politika izleyeceğinin işaretlerini barındırıyor.
İçerde başta kadınlar ve emekçiler olmak üzere ABD halkını ve göçmenleri zor günler bekliyor. Özellikle kürtaj gibi kadın haklarına saldırılarına hız vermesi beklenen Trump’ın Senato ve Temsilciler Meclisi’nde elde ettiği çoğunlukla ve yargıdaki etkisini artırmasıyla, kadınları zor bir mücadele dönemi bekliyor. İşçi sınıfına düşman Elon Musk gibi teknoloji devleri başta olmak üzere iş dünyasını arkasına alan Trump, sermaye yanlısı politikalara hız verecek. İşçi hakları daha da gerilerken gelir eşitsizliği derinleşecek. Trump, ikinci döneminde göçmen düşmanı politikalarını katılaştıracak.
Donald Trump, “ABD için stratejik öneme sahip olduğu” gerekçesiyle 3 egemen ülke topraklarında hak iddia ediyor. Danimarka’ya bağlı özerk bölge Grönland, Panama’daki Panama Kanalı ve Amerika’nın “51. eyaleti” olarak nitelediği Kanada, Trump’ın hedefinde.(Haber Merkezi)