Ortadoğu

Dünya Gıda Programı Suriye’nin kuzeybatısındaki genel yardımı sonlandıracak

Dünya Gıda Programı (WFP), finansman sıkıntısı nedeniyle 2024 yılı başında Suriye genelinde genel gıda yardımı programını sonlandıracağını açıkladı.

Bununla birlikte, acil durumlardan ve doğal afetlerden etkilenen aileleri daha küçük, daha iyi belirlenmiş acil durum müdahaleleri yoluyla desteklemeye devam edecek.

Bu, WFP’nin Suriye’ye yönelik yardımlarını yedinci kez azalttığını açıklaması anlamına geliyor. En son 13 Haziran’da, finansman krizini gerekçe göstererek daha önce 5,5 milyon olan gıda yardımını yaklaşık 2,5 milyon kişiye indirdiğini duyurmuştu.

Bir sözcü yaptığı açıklamada “WFP şu anda Suriye’de çok önemli bir dönüm noktasında ve zor kararlar alması gerekiyor” dedi.

ABD’den Suriye’de hava saldırısı

Açıklamada, WFP’nin izlediği yaklaşımın daha az miktarda gıda dağıtarak toplamda daha fazla insana ulaşmaya çalışmak olduğu belirtildi. Buna rağmen kaynakların yetersiz kalması, programın Suriye’deki gıda yardımı yaklaşımını yeniden değerlendirmesine yol açtı.

WFP, desteklemeye devam edeceği programlar arasında tarımla geçinen ailelere yönelik Geçim Kaynakları Destek Programının yanı sıra sulama sistemlerinin ve fırınların iyileştirilmesi gibi yerel gıda sistemlerini destekleyen müdahalelerin de yer aldığını duyurdu.

Açıklamada, “2024 yılından itibaren programın amacı, geniş ölçekli genel yardımdan daha fazla hedef odaklı yardıma geçiş yapmak ve sınırlı kaynakları ciddi gıda güvensizliği ile karşı karşıya olanlara daha etkin bir şekilde yönlendirmektir” denildi.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Suriye’nin kuzeybatısında 4,5 milyon insanın yaşadığını ve bunların 1,9 milyonunun yerinden edilmiş insanların kaldığı kamplarda hayatlarını sürdürdüğünü tahmin ediyor.

Suriye-Türkiye sınırındaki bir kampta yaşayan 23 yaşındaki üç çocuk annesi Yasmin Alhamou, “WFP yardımını azaltma kararı bizi psikolojik olarak yıktı ve maddi olarak da zorlayacak çünkü eskiden yardım paketimizde gelen gıdaları almaya gücümüz yetmiyor” dedi.

Alhamou ve ailesi 2012 yılında çocukken Hama’dan Suriye’nin kuzeybatısına kaçmış ve İdlib’in kuzeyindeki Sarmada kasabası yakınlarındaki bir kampa yerleşmeden önce kamplar arasında gidip gelmişler.

Alhamou, “Eskiden her ay bir yardım paketi alıyorduk, daha sonra bu iki ayda bir sepete düşürüldü ki bu da 10 günden fazla ihtiyacımızı karşılamaya yetmiyor. Bugün, yeni karar göz önüne alındığında, geleceğimizin nasıl olacağından emin değiliz” diyor.

Alhamou Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada, kararın kış mevsiminin yaklaştığı ve kamp sakinlerinin gıda yardımına büyük ölçüde bel bağladığı bir dönemde alındığını, böylece kazanabildikleri az miktardaki maaşlarını yakacak ve odun gibi diğer masrafları karşılamak için kullanabildiklerini söyledi.

Alhamou, “Bu bizim için en zor kış olacak çünkü hayatta kalmak için ihtiyacımız olan gıdayı satın almak için ısınma malzemeleri almaktan vazgeçmek zorunda kalacağız,” dedi.

“Kocam gününün çoğunu iş arayarak ve iş bulduğunda da çalışarak geçiriyor. Günlük kazancı 3 doları geçmiyor ki bu da günde bir öğün yemek için bile yeterli değil” diye ekledi.

Aşırı yoksulluk Suriye’nin kuzeybatısını tehdit ediyor

Suriye’nin kuzeybatısında giderek daha fazla aile yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu rakam 2023 yılı sonunda yüzde 91,10’a ulaşacak. Suriye Müdahale Koordinasyon Grubu’na göre gıda sıkıntısı çeken ailelerin oranı yüzde 40,78’e yükselirken, genel işsizlik oranı da yüzde 88,74’e ulaştı.

Grup, Temmuz ayından bu yana Suriye’ye giren insani yardımın azalmasının fiyat artışlarına yol açtığını söyledi. Ayrıca bölgede kullanılan Türk lirası kurundaki artış da çeşitli malların fiyatlarında yüzde 14 ila 66 arasında değişen oranlarda artışa yol açtı.

İdlib kentinden bir ekonomi uzmanı olan Hayan Hababa, “Birleşmiş Milletler tarafından bölge sakinlerine sağlanan desteğin askıya alınması alım gücünü zayıflatacak, tedarikçileri ve yatırımcıları üretim ve yatırımlarını azaltmaya zorlayacak, ticaretin azalmasına, işsizliğin artmasına ve yoksulluk seviyelerinin yükselmesine yol açacaktır” dedi.

Al Jazeera’ye konuşan Hababa, bölgenin kaynak sıkıntısı ve küresel enflasyon dalgalarının neden olduğu artan fiyatlar nedeniyle ekonomik daralma ve yavaşlama yaşamaya devam ettiğini söyledi.

Bu durum zaten ücretli iş bulmakta zorlanan bölge halkını daha da olumsuz etkiliyor.

Hababa, “Nüfusun önemli bir yüzdesi öncelikle gıda sepetine veya insani yardım kuruluşlarının sağladığı satın alma kuponuna bağımlı” dedi ve ekledi:

“Yardımların azaltılması kararının ardından bölge insani ve ekonomik bir felaketin eşiğine geldi.” (Mepa News, Al Jazeera)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu